Yirmi Beşinci Bölüm

2.1K 150 2
                                    

Bolca yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın. Keyifli okumalar!

Son 5!

25. Bölüm: KÖŞE VURUŞU VE AİLE

"Son olarak..." dedim oldukça ciddi çıkan bir ses tonuyla. Bakışlarımı kameranın odağına odaklamış ve yüzümdeki ufak tebessüm ile bakıyordum. "Futbolu futbol yapan şey topçuları ve taraftarı olduğu kadar kurallarıdır da." diyerek sözlerime tane tane devam ettim. "Ben Ahsen Duru Aramoğlu, Köşe Vuruşu'nun ilk bölümünde sizlerleydim."

"Harika oldu Ahsen." dedi Zeynep neşeli bir şekilde kamerayı kapattıktan sonra konuşurken. "Çok ses getireceğine eminim."

Yüzümde alaylı bir tebessüm oluşurken saatlerdir oturduğum yerden kalktım ve gerinme hareketleri ile bedenimi açmaya çalıştım. "Bu işin sonunda beni kovarlarsa şaşırmam." diye mırıldandım alaylı çıkan sesimle. Olmayacağından emindim ama ihtimaller üzerinde hep durmak lazımdı sonuçta.

"Ahsen Duru Aramoğlu'nu kimsenin kovmaya gücü yeteceğini sanmıyorum." diyerek bilgisayarının başına geçti Zeynep. "Kalanı bende, hadi sen evine git hazırlan."

"Sen ne zaman gelirsin?"

"Şunları hazırlayıp saati kurayım, hazırlanıp çıkarım."

Zeynep ile vedalaştıktan hemen sonra evinden çıktım ve arabama bindim. Düşündüğüm program fikrini bugün harekete geçirmiştik. Aslında Paris'teki o yayıncı arkadaşım olmasa ve beni Zeynep ile tanıştırmasa kesinlikle uzun süre harekete geçmeyecek bir fikir olurdu. O ikili resmen beni ipten almıştı.

Ankara'dan döndüğümüzün ertesi günü Süper Lig kanalında canlı yayına çıkmış, akşamında ise Zeynep ile tanışmıştım. Zeynep; Radyo, Sinema ve Televizyondan mezunuydu. Yirmi sekiz yaşındaydı ve birçok köklü kanalda çalışmış, oralardan istediğini alamayınca da dijitale geçmişti. Dijitalde de birçok ünlü ve sosyal medya fenomenleri ile çalışmıştı. Hatta yurt dışına kadar açılmıştı.

Birbirimiz ile tanıştığımızda ikimizin de kafasında soru işaretleri vardı. Ancak konuştukça soru işaretleri çözülmüş ve birlikte oldukça iyi iş çıkarabileceğimizden emin olmuştuk. Ben ona güvenmiştim, o da bana.

Tanışıp konuşmamızdan bir hafta sonra ise programın ilk bölümünü çekmek için onun evinde buluşmuştuk. Evinde oldukça büyük bir stüdyosu vardı. İleride stüdyo işi ne olurdu bilmiyordum ama bugün oldukça işimize yaramıştı.

Programın tanıtım bölümü bu gece yayınlanacak, ilk bölüm ise birkaç gün sonra yayınlanacaktı. Sorun çıkmaması adına öncesinde Asır'la da konuşmuş ve fikrimi danışmıştım. O ise herhangi birinin, herhangi bir sorun çıkaramayacağını söyleyerek beni rahatlatmıştı. Ve programın çıkmasını heyecanla bekleyeceğini söylemişti.

Tabi bunlardan önce birkaç dakikalık bir sevinç merasimi de olmuştu.

Asır'da bu fikri en az Zeynep kadar sevmişti ve bu iş gittikçe daha çok içime sinmiş bir hal almıştı.

Şimdi ise eve gidip, hazırlandıktan sonra Asil'in barına gitmem gerekiyordu. Şiran hoca sonunda iyileşmiş ve görevinin başına geri dönecekti. Takım da bunun için ufak bir kutlama yapmak istemişti ve sabahtan beri bunun için çalışıyorlardı. Bende yanlarına uğrayıp biraz yardım etmiş, sonradan da çekimler için kaçmıştım.

Erdem Asil nereye gittiğimi ve neler karıştırdığımı oldukça sorgulamıştı. Neyse ki bu gece bir ön gösterim ile herkes öğrenecekti.

İstanbul'a ilk geldiğim zamanlarda tanıştığım Barış ve Nilay ile konuşmuştum. Zeynep onlara tanıtım fragmanının olduğu flaşı verecek, onlar da herkes dağılmadan önce videoyu açacaktı. Aslında bu gecenin doğru bir gece olup olmadığını sorgulamış, Şiran Hoca'ya da ufacık bir çıtlatmıştım. Şiran hoca da içimi rahatlatarak doğru bir gece olduğunu söylemişti.

ON İKİ NUMARAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin