Onuncu Bölüm

3.8K 225 21
                                    

Herkese merhaba! 

Bölüme geçmeden neden iki haftadır bölüm gelmediğinden bahsetmek istiyorum: Nedendir bilinmez, şu birkaç haftalık süreçte aşırı boğucu ve bilgisayarın başına geçemediğim zamanlar geçirdim. Tam tamam geçebilirim dediğim anda ise çok kötü bir şekilde hasta oldum ve yine ertelendi. Hal böyle olunca bölüm de gelemedi.

Oturup yazdığım tek şey İkide Aşk'ın birinci yıl özel bölümü oldu. O da benim için oldukça kısa ve yazması kolay oldu. Yula'da ise önceden yazdığım, yani elimdeki bölümleri paylaşıyordum. Neyse... Sonuç olarak bugün buradayım. Yazarken zorlanmadığımı söylesem yalan olur. Çünkü On İki Numara heyecanla başladığım ama kafamda soru işaretleri olan ve 'acaba güzel mi?' mi minvalinde soruların işaretlerini taşıyan bir kitap oldu.

Yani kısaca, umarım siz benim kafamdaki soru işaretleri yanıtlıyor ve kitabı beğeniyorsunuzdur. Buraya kadar okuduğunuz için çok teşekkür ederim. Bölüm sonunda görüşmek üzere, keyifli okumalar!

10. Bölüm: EVE DÖNÜŞ

'Beşiktaş inşa ediyor... Yakında!'

Yüzümdeki tebessüm ile telefonumun ekranında, Beşiktaş resmi hesabının paylaştığı posta bakıyordum. Karanlık bir fonda, ışıl ışıl parlayan ve tam olarak tamamlanmamış bir kupa vardı. Kupanın önünde ise arkası dönük bir karartı duruyordu. Karartı; elini beline koymuş ve kafasını hafifçe kaldırmış, inşaat halindeki kupaya bakıyordu. 

Beşiktaş bu fotoğrafı ufak bir soru işareti ile paylaşmış, ben ise 'Beşiktaş inşa ediyor... Yakında!' sözleri ile alıntılamıştım. Paylaşımın üzerinden bir saat geçmesine rağmen milyona ulaşmak üzere olan yorumlar vardı. X'de hastag açılmış, ülke gündeminin başına oturmuştu. Beşiktaş taraftarlarından, diğer takımların taraftarlarına kadar herkes büyük bir merak içindeydi.

Herkes Beşiktaş'a bir yardımcı hoca geleceğinin farkındaydı ve hepsinin aklında tek bir isim vardı: Erdem Asil Algan.

Beşiktaş taraftarı bunun için çıldırırken, diğerleri bu durumdan hoşnut değildi.

Beşiktaş Jimnastik Kulübü, çok büyük transferler ile sürece başlamıştı. Dünyanın en iyilerini transfer etmeye devam ediyordu. Bunlar yetmiyormuş gibi işinde oldukça iyi bir spiker de, ki bu asla ego değil çünkü ligdeki en iyi spiker benim, almışlardı. Bunlar yetmiyormuş gibi takım için canını ortaya koyacak bir yardımcı hoca da geliyordu.

Beşiktaş alev alev geliyordu ve herkes bunun farkındaydı.

"Taraftarı çıldırttığın için bu kadar mutlu olamazsın." diyen ses ile irkilerek Nil'e döndüm. Eğlenen bakışları gözlerimdeydi. Yüzümdeki tebessüm büyürken omuz silktim umursamazca. "Yorumlar, tweetler çok iyi. Bu kadar çok etkileşim alacağını düşünmemiştim."

Nil odanın içine girdi ve yatağımın köşesine oturdu. Benim aksime çoktan hazırlanmıştı. "Nereden aklına geldi böyle bir şey?"

"Bir şeyler düşünüyordum zaten. Asil arabada işle ilgili bir şeylerden bahsetti. Anlaşmanız da direkt haber kanallarına düşünce aşırı anlık bir şekilde düşündüm. Eve geldiğimizde hemen sosyal medyacıları anlattım, onlar da sevdiler. Hal böyle olunca hemen hazırlandı fotoğraf zaten."

"Erdem'in haberi var mı?" dedi Nil meraklı çıkan sesiyle. Dudaklarım kıvrılırken başımı iki yana salladım. "Yok."

Kaşları şaşkınlıkla havalanırken, kısık gözlerle baktı bana. "Aradı o zaman?"

ON İKİ NUMARAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin