Herkese selam on iki numaralarım! Bolca yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın. Bölüm sonunda görüşmez üzere!
12. Bölüm: İKİ YABANCI
Hayatımın yirmi dokuz yılı, tek bir yönde ve isteklerim doğrultusunda gerçekleşmişti. Güvenli, zararsız bir yoldu bu. En iyi halimde devam etmem ve asla yıkılmamam içindi. Benim için en doğrusu hep buydu. Çünkü kendimi insanlardan ve dışarıdan korumam lazımdı. Olası bir yıkıntıda beni toparlayacak bir babam, yaralarımı saracak bir annem yoktu çünkü.
İstanbul'a gelmek için Paris'ten ayrıldığım anda ise yeni yollar çıkmıştı önüme. Ben o yolları görmezden gelmeye çalıştıkça ise kaybolmaya biraz daha yaklaşmıştım. Ve sonunda kendimi akışa bırakıp tamamen kaybolmak istemiştim.
Şimdi o yeni yolların birindeydim.
Pişman değildim ya da içimde herhangi bir olumsuz durum yoktu. Hatta olduğum yoldan ve olduğum yerlerde mutluydum. Tanıştığım ve sınırlarımın içine sokmadığım insanlar ise bu mutluluğumun en büyük sebebiydi. En basitinden, Berke ile aramızdaki abla- kardeş ilişkisi bile benim için en büyük mutluluk sebebiydi.
"Farklı bir olay var diye düşünmek istiyorum." dedi Nil, dudakları büzülürken. Kararsız çıkan ses tonu, onun da düşüncelerinden benimkilerden farksız olduğunun en büyük kanıtıydı. Kadın ona geldiğini söylerken, nasıl farklı bir şey olabilirdi ki zaten?
"Sanmam." dedim umursamaz bir eda ile omuz silkerken. Kalçamın altına topladığım ayaklarımı orta sehpanın üzerine doğru uzattım ve Nil'e yandan bir bakış attım. "Erdem'in içinde yaşadığı şey, her neyse, ciddi bir şey olduğunu düşünmüyordum." diyerek devam ettirdim sözlerimi. Nil'in kaşları çatılırken yanıldığımı anlatmak istercesine kafasını olumsuzca iki yana salladı. "Ama bu kadar çabuk sıkılacağını da düşünmemiştim."
"Yani evet, Erdem çapkın biri." dedi Nil memnuniyetsiz bir ses tonuyla. Asil'in başka bir kadınla birlikte olma düşüncesini asla kabullenemiyordu. Arkadaşından şuan çok hoşlanmadığından da emindim. "Hatta evet, çabuk da sıkılır. Ama..."
"Amalık bir şey yok bence Nilo." dedim telefonumun ekranını açıp bildirimlerime göz atarken. Gece yarısı başlayan konuşmamız, sabahın ilk ışıklarına değin devam etmişti. Kapanmaya da niyeti yok gibiydi. Dediğim gibi, Nil olanları kabul etmek istemiyordu.
"Ama Erdem'i çok yakından tanıyorum bende Ahsen." dedi Nil, onun sözünü kesmemden dolayı memnuniyetsiz çıkan sesiyle. Kıvırcık saçlarını kafasının üzerinde dağınık bir topuz yapmış, üzerinde ise pembe ve saten bir pijama takımı vardı. Yüzünden çıkartmadığı makyajı hala yerini koruyordu ve o bundan asla rahatsız olmuyordu. "Sana karşı içinde her ne besliyorsa, gerçekti."
"O zaman erkeklere güvem olmayacağını bir kez daha gördük halacım." dedim alaylı çıkan ses tonumla. Bir yandan da Berke'nin gruba attığı mesajın üzerine tıklamıştım. Berke ile mesajlaştığımız hiç yetmiyormuş gibi, Emre ve Eren'in de olduğu bir grup açmıştı. Neden içinde bulunduğumu anlayamadığım grupta ise genelde takımın dedikodusunu yapıyorduk. Tabi arada çocuklar komik olduğunu düşündükleri şeyleri gönderip, aşk hayatları hakkında bana dertte yanıyorlardı.
Ve evet, aramızdaki profesyonelliğin bu noktaya gelmesi beni hiç rahatsız etmiyordu.
Fikrimce Paris'ten dönerken sınırlarımı ve profesyonelliğimi de orada bırakmıştım. Ya da Asil ikisini de benden ustalıkla çalmıştı.
Ki artık bu yaptığının bana özel olduğunu düşünmüyordum. Beğendiği her kadına bu şekilde yaklaşıyor olabilirdi. Taktiği buydu belki de.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ON İKİ NUMARA
Ficción General'En Güzel Beşiktaş'ın Çocukları Sever: 3' Ahsen Duru Aramoğlu Beşiktaş ile anlaştı! Ahsen Duru Aramoğlu; yetenekli ve başarılı bir spor muhabiridir. Ülkesine döneceği gece, Beşiktaş ile anlaştığı haberleri ile karşılaşır. Tüm Beşiktaş camiası ve cam...