Bolca yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın. Keyifli okumalar!
22. Bölüm: AŞK VE ÖBÜR ŞEYLER
Aşk üç harfti.
Her insan için başka anlama gelen, başka hisler hissettiren ve insanı çok farklı yerlere götüren üç harf. Bazen dibe batmak demekti, bazen de o dipten çıkıp gün ışığına kavuşmak. Bazen bir çocuğun çok istediği o oyuncağa kavuşmasıydı, bazen de kavuştuğu o oyuncağın ellerinden kayıp gitmesi.
Aşk; Nil için Asır olmuştu.
Benim içinse aşk; anne ve babamdı.
Karşımdaki kim olursa olsun ya da ne hissedersem hissedeyim aşk tanımımın hiç değişmeyeceğini düşünürdüm. Çünkü aşkın en güzelini anne ve babamda gördüğümü, üstünün hiç gelmeyeceğini düşünürdüm. Benim doğrum buydu, aşk tanımımın da bu olduğu gibi. En azından bu güne kadar öyleydi. Çünkü Erdem Asil, doğrumun yanlış olduğunu; tanımımın da değişebileceğini göstermişti.
Herkesin aşkı kendisineydi, kendisine güzeldi. Evet annemlerin aşkı çok güzeldi. Ama benimki de güzeldi, olacaktı. Biliyordum. Tıpkı aşk tanımımın artık Erdem Asil olduğunu bildiğim gibi.
Yattığım yatakta hafifçe doğrulmuş, oturur pozisyona geçmiştim. Gözlerim hemen yanımda uyuyan adamın üzerinde dolanıyordu. Kolunu karnımın üzerine dolamış oldukça huzurlu bir uykunun içindeydi. Sırtındaki kartal dövmesi dahil gözlerimin değdiği her yer ve geçen her an çok tanıdıktı aslında bana. Ama bir yandan da ilk kez yaşıyormuş gibiydim. Kendimi bir anda Ibiza'daki otel odasında, bir başka anda ise Erdem Asil'in İstanbul'daki evinde buluyordum.
Konum ve zaman bilgim şaşmıştı yani. Şaşmayan tek şey ise hissettiğim hisler ve ritmi hiç yavaşlamayan kalbimdi.
Dün geceyi nasıl sabah etmiştim bilmiyordum. Aslında dünden beri olan birçok şeyi bilmiyor ve farkında değildim. Bilmediğim şeyler, bildiklerimin boyunu aşmıştı yani. Ama yirmi altı yıl boyunca ilk kez, bilmediklerim beni bu kadar mutlu ediyordu. Kendimi ilk kez sonsuza kadar mutlu kalabileceğim bir masalın içinde hissediyordum.
Ki ben masallara inanmayı bırakalı çok uzun seneler olmuştu.
Yanımda yatan adam ise bana masalların varlığını yeniden hissettirmiş, hatta beni o masallardaki karakterlerden biri yapıvermişti.
Gözlerimi Asil'in yüzünden zorlukla çektim ve çoktan aydınlanmış gökyüzüne çevirdim. Gün ışığı son bahara rağmen bütün ışıltısı ile odanın içini doldurmuştu. Her yer aydınlanmıştı. Muhtemelen birazdan ikimizin de alarmı çalacak ve bize tesisin yolları gözükecekti. Ki bu yataktan kalkmak bizi zorlayacaktı. Çünkü bugün çok uzun ve dolu dolu geçen bir gün olacaktı. Biz ise olduğumuz bu anın rahatlığından çok memnunduk.
Gerçi Asil uyuyordu ama onunda memnun olduğundan emindim.
Düşüncelerimi bölen şey ikimizin alarmının aynı anda çalması olurken Asil yattığı yerde kıpırdandı. Alarmları kapattım ve yeniden Asil'e döndüm. Gözleri yavaşça açıldıktan hemen sonra gözlerime değdi. Dudakları kıvrılırken, bende gülümsemeden edemedim. "Bunu uzun süredir bekliyordum." diye mırıldandı kısık çıkan ses tonu ile. Bu ton içimin kıpır kıpır olmasına neden olmuştu. Kendimi bir anda on sekizime dönmüş gibi hissetmem normal miydi? Galiba buna Erdem Asil Algan etkisi diyebilirdim. "Günaydın yavrum."
"Günaydın." dedim neşeli çıkan bir ses tonumla. Asil yattığı yerden hafifçe doğrulurken, ne olduğunu anlamadığım bir anda beni belimden çekmiş ve altına almıştı. Dudaklarımın arasından çıkan şaşkınlık nidasına engel olamadım. Kollarını kafamın iki yanına koydu ve ağırlığını vermeden bedenini bedenimin üzerine yerleştirdi. Bedenimin içine dolan ateş beynimin başka yerlerine gitmesine sebep olurken, Asil gözlerini dikkatlice yüzümde dolandırıyordu. "Otuz üç senedir gün ilk kez bu kadar güzel aydı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ON İKİ NUMARA
Ficción General'En Güzel Beşiktaş'ın Çocukları Sever: 3' Ahsen Duru Aramoğlu Beşiktaş ile anlaştı! Ahsen Duru Aramoğlu; yetenekli ve başarılı bir spor muhabiridir. Ülkesine döneceği gece, Beşiktaş ile anlaştığı haberleri ile karşılaşır. Tüm Beşiktaş camiası ve cam...