Herkese merhaba! Kitapla ilgili birazcık değişiklik yaptım ve bölümde okuyup şok geçirmeyin diye önce burada size haber vereyim dedim. Kitabın içeriği, başlangıçta başladığım halinden birazcık değişti. Ve BENCE böylesi daha iyi olacak. Umarım sizde böylesini seversiniz.
Bolca yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın. Keyifli okumalar!
8. Bölüm: KİMMİŞ BU ERDEM ASİL ALGAN?
"İlginç birisin." diye mırıldandım kısık gözlerim Asil'in üzerinde gezinirken. Dudakları kıvrıldı ve eğlenen bir ifade ile kaşlarını havalandırdı. Masada karşılıklı oturduğumuz süre zarfı boyunca yüzünde birkaç ifadeden başka bir ifade oluşmamıştı zaten. Mutluydu, eğleniyordu, bazen alaylıydı ve genel olarak bana yürüyordu. "Öyle miyim?"
"İnşaat mühendisisin, Algan İnşaat'ın başındasın." dedim bildiğim kısıtlı bilgilerden birini söylerken. Asil kolunu masanın üzerine doğru dayadı ve bana doğru eğildi. Saatlerdir sohbetimizi kesip ona sorular sorarak onu daha fazla tanıma isteğimi bastırmaya çalışmıştım. Ama engel olduğum pek söylenemezdi. "Sektörde tanındığına göre de işinde baya iyisin?" diye mırıldandım yeniden. Asil dudaklarını birbirine bastırıp yavaşça kafasını salladı. "Özel bir üniversitede inşaat mühendisliği okudum, yirmi dokuz yaşında da şirketin başına geçtim." dedi bana açıklama yaparken. Dudaklarım kıvrılırken, hoşnut bir ifade ile baktım ona.
"Aigle Noir... Senin barın?" dedim yeniden konuşurken. İçten içer merak ettiğim bir konuydu bu. "İnşaat mühendisi olup barın olması garip gelmedi desem yalan söylemiş olurum. Şaşırtıcı."
"Barlarım." dedi Asil beni düzeltiyormuşçasına konuşurken. Kaşlarım şaşkınlıkla havalanırken güldü bu halime. "İstanbul'da iki; Ankara, İzmir, Antalya, Ibiza, New York ve Fransa'da birer tane var." diyerek devam ettiğinde şaşkınlığıma şaşkınlık eklenmişti. Nil neden bana bu adam hakkında detaylı bir bilgi vermemişti? Galiba onu köşeye sıkıştırıp her şeyi öğrenme zamanım gelmişti. Üstelik Erdem'in 29 yaşında şirketin başına geçme durumu da bir soru işaretiydi. Çünkü Nil'den yaklaşık dört senedir falan Erdem'in ismini duyuyordum.
"İşler daha da ilginçleşiyor." dedim şaşkınlığımdan harmanlamaya çalıştığım sesimle. Ancak bu işte başarılı olduğum pek söylenemezdi. Asil gülerek kafasını iki yana salladı. "Adımı hiç aratmadın mı?" diye sordu alaylı çıkan sesiyle. Kaşlarım havalanırken gülümsemeye çalıştım. Yapmamıştım... "Ya da Instagram hesabıma falan da mı bakmadın?" diyerek devam ettiğinde yavaşça iç çektim. Gerçekten... En azından bunu yapsaydım!
"Pek öyle huylarım yoktur." dedim umursamazca konuşup omuz silkerken. Her yattığım adamı araştırsaydım, işler tek gecelik olmaktan çıkardı. Evet Asil'in durumu biraz farklıydı ama koşuşturmacadan aklıma gelmemişti. "Her neyse." diyerek hızlıca konuştum konuyu dağıtmak için. "Fanatik bir taraftarsın. Ayrıca camiada önemlisin. Yönetimde falan mısın?"
Asil'in yüzünde gölgeli bir ifade oluşurken, kahvesinden ufak bir yudum aldı. Yüzündeki neşe yerini kara bulutlara bırakmış gibiydi. Yeşillerim merakla üzerinde dolaşmaya başlamıştı. Kötü bir şey mi sormuştum? Hayır kesinlikle kötü bir şey sorduğumu düşünmüyordum.
"Yönetimde değilim." dedi düz çıkarttığı ses tonuyla. Gözlerim kısılırken, oturduğu yerde daha dik bir pozisyon aldı. Açık kahvelerini gözlerime çevirmeden önce yutkunmuş ve bana öyle bakmıştı. "Beşiktaş'ın eski futbolcusuyum."
"Anlamadım?" diye mırıldandım, yüzüne anlamaz bir ifade ile bakarken. Ağzından çıkanları beynim algılamaya çalışıyordu ancak algılayabildiğim pek söylenemezdi. Kirpiklerimi kırpıştırarak baktım ona. Ne demişti? "Eski futbolcusu mu dedin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ON İKİ NUMARA
Fiksi Umum'En Güzel Beşiktaş'ın Çocukları Sever: 3' Ahsen Duru Aramoğlu Beşiktaş ile anlaştı! Ahsen Duru Aramoğlu; yetenekli ve başarılı bir spor muhabiridir. Ülkesine döneceği gece, Beşiktaş ile anlaştığı haberleri ile karşılaşır. Tüm Beşiktaş camiası ve cam...