Final

1.6K 153 5
                                    

On İki Numara- Final

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

On İki Numara- Final

İki Yıl Sonra- İstanbul

Ahsen Duru Algan

"Beşiktaş taraftarının, çok sevdiklerine veda ederken kullandıkları bir söz vardır..." Ellerimi önümdeki masanın üzerine koydum. Yüzümde minik bir tebessüm vardı. Kısa bir süreliğine son kez bakıyordum bulunduğum yerden kameranın odağına. "Ayrılıklar da sevdaya dahildir." Yüzümdeki minik tebessüm buruk bir hal alırken, gözlerim ileride taraftarı ile kutlama yapan Noyan Uysal'a kaydı. Gözlerimin dolduğunu hissederken, kirpiklerimi kırpıştırdım. "Noyan Uysal Beşiktaş kariyerini son bir şampiyonluk ile bitirdi. Beşiktaş'ın çocuğuydu, 20 numaralı formanın tek sahibiydi. Hepimiz biliyoruz ki onu asla unutmayacağız."

Yüzümdeki duygusal ifadeyi topladım ve profesyonel bir gülümseme yerleştirdim. "Beşiktaş'ın çocuğu Noyan Uysal'a bundan sonraki hayatında başarılar diliyorum ve unutmadan..." dedim sözlerime kısa bir an duraksarken. "Bir kere kartal, her zaman kartal."

Gözlerim şampiyonluk kutlayan futbolculara ve taraftarlara değdi. Herkes yeşil sahanın içinde delicesine eğleniyor, başarılarının tadını çıkartıyorlardı. "Ben Ahsen Duru Algan." dedim tok çıkan ses tonumla. "28-29 sezon şampiyonu Beşiktaş'ı tebrik ediyorum. Bu akşam son kez Beşiktaş Stadyumundaydık." 

Yayın kesildiğinde, sabırsızca mikrofonu üzerimden çıkarttım. "Geldim Ahsen abla." dedi yardımcı kızlardan birisi gülerek üzerime gelirken. Yüzümde bir gülümse yer edinirken, onun yardımı ile mikrofonu çıkarttık. "Sağ ol canım."

Kamera arkasına kolaylıklar diledikten sonra üzerimdeki ceketi bir kenara bıraktım ve koşar adımlarla çim sahanın içine girdim. Adımlarımın hedefi etrafını Beşiktaş futbolcuları sarmış olan minik bir kız çocuğu ve o kız çocuğunun babasıydı.

Erdem Asil'in bakışları beni bulduğunda, kızımızı dayısına bırakıp koşar adımlarla üzerimize doğru ilerlemişti. Gömleğini çıkarmış, üzerinde şampiyonluk tişörtünü geçirmişti. Ve bunu ben yayındayken yaptığı için, yayında çok ufak bir an mavi ekran vermiştim. Asil ise bunun zevki ile bana göz kırpmış ve arkasını dönüp gitmişti. Ama bunun hesabını şu anda sormayacaktım tabi. Adımlarımız birbirinin önünde durduğunda Asil beni kollarının arasına aldı. Ayaklarım yerden kesilirken beni sıkıca sarmalamıştı. "Şampiyon olduk karım." Sesindeki neşe ve mutluluk kalbimin içini sıcacık ederken kollarımı sıkıca omzuna sardım. "Şampiyon olduk kocacım." Kendimi hafifçe geri çektim ve Asil'in dudağına minik bir öpücük bıraktım. "Senin sayende, sizin sayenizde olduk."

Asil beni yere bıraktı ve saçımın üzerine bir öpücük bıraktı. Beni kolunun altına aldığında beline sarılmıştım sıkıca. Birlikte kızımızın yanına ilerlerken, o dayısının kucağında etrafa neşeli gülücükler saçıyordu. Üzerinde minik bir şampiyonluk tişörtü vardı. Kulübün başkanından kızımıza özel olarak hazırlanmıştı. Kızımız sonunda bakışlarını dayısından ayırdığında bakışları bizi bulmuştu. Beni gördüğü anda babasının gözlerine benzeyen kahveleri irice açılmış ve kollarını bana doğru uzatmıştı. "Ane!"

ON İKİ NUMARAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin