on beşinci bölüm
📍Kuzey Resia Sarayı
Beomgyu bu gece uyuyamamıştı. Akşamüstü yaşadığı olaylar onun için inanılmaz geliyordu. Mutluydu fakat bi yandan da içinde dert yaratan şeyler vardı.
Yakında kendi sarayında eğitime dönecek olması gibi. Birbirlerinden kopmadan önce 1 haftaları daha vardı, bu haftayı iyi ve dolu dolu değerlendirmeleri gerekiyordu.
Soobin ile yapacağı konuşmayı ya da her neyse onu ertelemiş ve kendini tamamen duygularına teslim etmişti.
Saatin kaç olduğundan emin değildi fakat emin olduğu tek şey gecenin geç saatlerinde olduğuydu. Üstüne bir ceket alıp sarayın bahçesine indi. Kuzeyde geceleri serin oluyordu.
Taehyun camından dışarıyı izlerken dışarıya çıkan bir silüet görmüştü. Onun Beomgyu olduğunu anlaması uzun sürmedi. Gülümseyerek ne yaptığını uzaktan izlemeye başladı.
Uzun saçlı prens çimlerin üstüne oturmuş ve esnedikten sonra bağdaş kurmuştu. Arkası dönük olduğundan Taehyun onun yüz ifadelerini göremiyordu.
Geriye doğru atılıp çimlerin üzerine uzandı. O gökyüzüne bakmaya başladığında Taehyun da kafasını kaldırıp parlayan yıldızlara baktı. En sonunda o da bahçeye çıkmak için odasından ayrıldı.
Odasından çıkıp ilk mutfağa gitmiş ve ikisi için de bi tabağa kek ve kurabiye koymuştu. Yanında da süt. Onları bi tepsiye yerleştirip büyük kapıdan çıktı.
Sessizce yaklaşıp tepsiyi kenara bıraktı. "Beomgyu."
Beomgyu yerinden sıçramış ve kocaman açtığı gözlerini Taehyun'a çevirmişti. "Napıyorsun çocuk? Korkuttun beni." sesi sinirli çıkmıştı.
"Özür dilerim." Taehyun son harfini uzata uzata özürünü dilemiş ve uzun saçlı prensin yanına yerleşmişti.
"Neden uyumadın?" Beomgyu bir tepsiye bir de Taehyuna bakıyordu.
"Uyku tutmadı. Heyecandan uyuyamadım." öksürüp konuşmasına devam etti. "Bu benim için bi ilk."
Beomgyu gülümseyip oturur pozisyona geçti. Taehyun tepsiyi önlerine çekti. "Bir şeyler yersin diye getirdim."
"Teşekkür ederim." Beomgyu bu aralar durgundu. Eskisi gibi heyecanlı davranmıyordu. Ya da heyecanı hareketlerine yansımıyordu.
"Yorgun musun? Bi iki gündür durgun gibisin." Beomgyu kafasını sallayarak Taehyun'un dediği şeyi onayladı.
"Fiziksel olarak yorgunum, vücudum bu tempoya alışkın değil. Mental olarak ise çok iyiyim! Özellikle akşamki konuşma ve netlik ile iyice huzur doldum." Beomgyu kendini açıklamıştı. Kendisi de farkındaydı bir süredir durgundu.
Ama artık durgun olmayacaktı çünkü sevdiği kişi tam yanında onun için endişeleniyordu. Onu mutlu etmeye çalışıyor ve onunla ilgileniyordu. "Sen yanımda olduğun sürece hiçbir şey beni üzemezmiş gibi" dedi Beomgyu.
"Üzemez. Seni koruyacağım, her şeyden. Kendimden bile sakınacağım seni kralım."
"Kral olduğumuzda, sen ve ben de, ne yapacağız?" Taehyun derin bir nefes alıp elini havada salladı. "Düşünmeyelim bunu."