on sekizinci bölüm
📍Morgen Krallığı, Hwang Klanı Sarayı
Beomgyu içeriye adım atar atmaz içini büyük bir karamsarlık kapladı. Annesini görecekti. Yıllar sonra kanlı canlı.
Atlarından inmiş ve atları köylülerden birinin ahırına yüklü bir miktar altın karşılığında bırakıp yürüyerek etrafı kolaçan etmeye başladılar.
Halkın giyinişine uygun kıyafetleri gizlice elde edip o şekilde giyinmişlerdi. Bunların hepsini fark edilmeden dakikalar içinde yapmaları takdire şayandı.
"Hey, bakar mısın?" Beomgyu küçük bir çocuğu çağırmıştı.
"Sana bir altın vereyim ve sen de bana şuradaki askerlerin kime çalıştığını söyle ama bu aramızda sır olacak tamam mı? Sır olacağına söz verirsen daha fazla altın veririm."
Altını gören çocuğun gözleri parlamıştı. "Choilerdenmişler. Onlar kim bilmiyorum." Beomgyu çocuğa bi avuç dolusu altın verip evine gitmesini söylemişti.
"Nasıl atlatacağız bunları."
"Şu şekilde." Soobin içeri giren eli ekmekle dolu olan kadını işaret etti. Beomgyu o an gülmek istemişti ama yapamadı.
"Pekala ilk önce gözlerimizi kahverengiye çevirmeniz gerekiyor. Renkli gözlü kişileri kolaylıkla içeri alacaklarını sanmam." Yeonjun'un dediği şey ile bu büyük detayı kaçırmış olan Beomgyu kendine kızdı.
Soobin hızlıca hepsinin gözlerini kahverengiye çevirmiş ve onları bi fırıncıya sürüklemişti. "Afedersiniz efendim. Biz iş arıyoruz, sanırım siz de ekmekleri saraya taşıyacak kişiler arıyorsunuz."
Yaşlı adam önce hepimizi süzdü sonra da bizi onayladı. "2 altından fazlasını vermem."
"Bize yeterli." Soobin hızlıca kutulardan birini kucakladı. 4 kişi içeri giriyordular.
Yeonjun dışarda kalanlara askerleri iyice izlemelerini ve asla onları içeri sokmamalarını, içeri girecek gibi olurlarsa küçük sorunlar çıkartmalarını söylemişti.
Böylece dışardaki askerler içeriye müdahelede bulunamayacak ve ters bir şeyde kaçmalarına engel olamayacaklardı.
Askerler içeri girmekte olan dörtlüye göz ucuyla bakıp geçmeleri için onay verdi. Beomgyu elindeki kutuyu yüzünü gizlemek için kullanmaya karar verdi.
Sarayın mutfağına gelmiş ve kutuları bırakmışlardı. Mutfaktaki baş çalışanlar hızlıca saraydan çıkmalarını söylemişlerdi.
Mutfaktan çıkıp kenar köşe bir yerde bekleyen askerlere ilerlediler onları haklayıp kıyafetlerini aldılar.
Soobin askerlerin sesini aldı. Büyü sayesinde bu da mümkündü. Şimdi asker olarak etrafta rahatça gezinebilirlerdi.
Soobin Beomgyu'yu tutup arkasına dönmesini sağladı. Bu ani hareket Beomgyu'nun şaşırmasına ve irkilmesine sebep olmuştu. "O arkamızdan geçiyor."
Kim anlamında kafasını sallayan Beomgyu ile Soobin gözlerini devirdi. Ses çıkartmadan ağzını oynattı. "Annem."
Soora arkalarından geçip giderken bu garip iki asker dikkatini çekmişti, yine de umursamadan kraliçesinin yanına yürümeye başladı.