8. Kan

90 66 6
                                    

Hava yavaş yavaş kararıyordu. Ben arada hapşuruyordum ve çokta halsizdim. Sabah ile aynı olarak. Duygu da yanımdaydı. Koltukta oturup kitap okuyordu.
Ne zaman barıştığımızı sorarsanız eğer- dün barıştık. Haaa size anlatmadım ben orasını değilmi?. Sıkı durun anlatıyorum , şimdi.

Dün ,
Selim ile ben Üniversite 'nin merdivenleri çıkıyorduk. Arkadan birinin yani Duygu'nun bize seslendiğini duyduk. Selim arkasını döndü, ben merdivenleri kalkmaya devam ettim. Konuşmayacaktım onunla. Selim arkadan beni sesledi ama duymamış gibi yaparak kapıyı açıp içeriye girdim.

Ders başladı, herkes sırasına geçti. Duygu ve Selim de geldi sıralarına geçip oturdular. Biz Duygu ile ikimiz bir sırada oturuyorduk . Selim de Merve ile bizim arkamızdaki sırada oturuyordu.
Selim arkadan beni tümsüklemeye başladı. Yüzümü ona çevirdim.
Bana Duygu'yu göstererek " barışacakmısınız" dedi
Ben ise sadece omuz silktim.

Her neyse ders bitti. Selim yanımıza geldi
" Kızlar barıştınızmı" diye sordu.
Duygu o sırada bana baktı. Ben küsmemiştim ki dedi suratını Selime taraf çevirirken.
Selim bana baktı,
" Barışın Gece " dedi bana göz kırparak
"Ee hadi sarılın" diye devam etti sözlerine.

Bu küslük uzanmasın diye mecbur sarılmalıydım ve barışmalıydık. Çünkü beni tam tamına 35 dakika bekletmişti mutfakta. Bu yüzden ona kırılmıştım. Ama sohbeti büyütmeyin manası yoktu. Er geç barışacaktık.

" Yaa gel Duygu" dedim onu kendime doğru çekerek sarıldım.
Duygu barışmak istemiyormuş gibi el mecbur sarıldı sanki. Ama bu benim gözümde kaçmamıştı tabiiki. Son zamanlar da garip davranıyordu, tekrar söylüyorum. Bunu yalnızca ben değil Selim 'de hiss etmişti.

Böyle barışmıştık.
Benim anlatacaklarım daha çok var . Dün neler oldu devam ediyorum o zaman.

Biz kantindeydik sohbet ediyorduk. Yan masada Ezgi ve arkadaşları oturmuştu. Ezgi, Esra, Enes vardı . Ama Can yoktu.
Çok geçmeden Can ve yanında bir kız kantine geldiler. Esra'ların masasına yaklaştılar. Ve oturdular. Can yanındaki kızı tanıtmaya başladı

"Arkadaşlar bu yeni sınıf arkadaşımız Sena. Kendisi benim çokk yakın arkadaşlarımdan biri." Dedi kızın sandalyesini çekerek.

Ezgi kıza selam verdi.

" Selam ben Canın sevgilisi Ezgi" dedi kıza elini uzatarak
Sena Cana baktı

" Vayy be Can bakıyorum durnayı gözünden vurmuşsun" dedi Ezgiyi işaret ederek.

"Öyle diyorlar" dedi Can Sandalyesini çekip oturarken. Bu sırada göz kırkmayı da ihmal etmemişti. ( Pis sapık)

Tam Selim'le Duygu 'ya bir şey söyleyecektim ki bizim masadaki sandalyelerden biri çekildi ve birisi oturdu.

"Selam" üçümüze aynı anda bakarak.

"Selam "dedik üçümüzde aynı anda.

"Ya ben sizden izin almadan oturdum da , bir sakıncası varmı burada oturmamın? Diye sordu masamıza gelip oturan çocuk

"Yok bir sakıncası da , sen bizi nereden tanıyorsun? " Diye sordum ellerimi göğsümde bağlarken.

" İçeri girdiğimde bir tek siz samimi geldiniz bana, bende sizin yanınıza oturdum. " Dedi sırıtarak

"İyi yaptın iyi yaptın " dedi Selim gülerek.
( O güler tabii bir erkek gördü yaa kendinden sonra)

"Artık 4 arkadaşmı olduk yani" dedi Duygu sandalyedeki yerini rahatlarken.

" Galiba, ama siz isterseniz tabiiki , benim için ilk arkadaşlarımın siz olması iyi bir şey. " Dedi gelen çocuk
" Bu arada adım Oğuz " diyerek elini uzattı ilk bana

" Mennun oldum. Ben de Gece " dedim elini tutarak.

" Ne güzel bir isimmiş. Gece  " dedi gülerek
Bende gülerek karşılık verdim.

" Ben Selim " dedi Selim

" Ben de Duygu dedi Duygu Oğuz' a bakıp sırıtarak.

Her neyse gördüğünüz kadarıyla biz 4 lü qrup olduk.

Işınlanıyoruzzz bu güne arkadaşlarrr

Biz Duygu ile film izliyorduk. Sonunda kendileri kitabı bıraka bilmişlerdi.
Ben çay içiyordum. Demin söylediğim gibi çok halsizdim.
İkimizde telefonumuza gelen bildirimle telefonlarımızı elimize aldık.
Mesaj whatsapp grubundandı . Hemen bildirime tıklayıp mesaja girdik.

Gördüğümüz fotoğraf' la donup kalmıştık. Ezgi'nin kanlar içinde fotoğrafı atılmıştı. Fotoğrafın altına da
" Bakın eğer sizde Ezgi arkadaşınız gibi her şeye burnunuzu sokarsanız sonunuz böyle olur" yazılmıştı. Fotoğraf Ezgi' nin kendi numarasından atılmıştı. Bu ikimizide iyice korkutmuştu, ve yerimizden kımıldayamıyorduk. Bu nasıl olurdu?

YALANCILAR Durağı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin