Medya : Aras
Yazar'dan
"tamam görüşürüz" dedi ve telefonu yatağın üzerine fırlattı. Aslında hırslı değildi. İstanbul' a uçuyordu bu gün sadece bir az onun heyecanı vardı içinde. Ellerinin yardımıyla gür, siyah saçlarını arkaya attı. Parmak uçlarını şakağlarına koyarak derin- derin düşünmeye başladı. Ne olacak? Nasıl olacak?
Neler gelecek başına? ""Aras bey tam olarak bunları düşünüyordu arkadaşlar" dedi. Sert bir bakış attı Aras ona. Birinci sadece Aras' a dik dik baktı, sonra ise Aras'ın demin ki bakışını umursamadan tekrar konuşmaya devam etti.
" Arkadaşlar Aras bey bir katili bulmak için İstanbul'a çağırıldı. Söylenenlere göre çok iyi bir dedektif ruhu varmış kendisinde, ama bana kalırsa hiç öyle değil. Çok abartılıyor bu Aras efendi. Maşallah bu yakışıklılık bunda varken az kız dayanır buna , müdürümüz dayanamadı ama . Aras' ı övüp duruyor " dedi gülerek ve hemen kafasına gelen bir yastıkla yerinde sendeledi.
" Gerizekalı çocuk, senin ağzına sıçarım bak. Beni sinirlendirme" dedi Aras
" Aras altı üstü şaka yaptık, ayrıca ne bok yersen ye umrumda değil" dedi genç adam Aras'ın omzuna vurarak.
" Tolga, Allah'ın aşkına sus, nolur sus . Bak ben yorgunum. Hadi si*tir ol burdan. hadi oğlum hadi yallah" diyerek kapıyı açıp Tolga'nın arkasından itmeye çalıştı Aras
"Ya Aras tamam anladık , sustum. Hem o cadı Yaren hiç birşey konuşmuyor benimle. " Dedi Tolga Aras'ın yanına oturarak.
Aras'ta hala deminki pozisyonda'ydı. Elleriyle şakaklarını iyice bastırdı. Gözlerini kapattı, ve düşünmeye başladı . Galiba başı ağrıyordu. Çok yorgundu , dün gece Dubai'den gelmişti, şimdi, 1 saatten uçakla İstanbul'a gitmek için baya yorgundu.
Ne yapsın görev beklemez değilmi?
Ayağa kalktı, kıyafetlerinin olduğu gardırop odasına gitti.
"Nereye gidiyorsun? " Diye sordu Tolga
" Üstümü değiştirmeye gidiyorum , istersen gel , sabahtan beri eğlenmek istiyorsun zaten. Belki ağzın yumulur."
Dedi Aras alayla
"Hii fesat çocuk, sapıkk" dedi Tolga eliyle ağızını kapatarak.
"Ağzını bozma , hem sabahtan beri ağzın durmadı bir 5 dakika , vıdı vıdı vıdı... kafamın etini yemedin Tolga sen , kafamın içini kemirdin resmen . Bu ne çene arkadaş. Sürekli aynı şeyleri söylemekten dilim kabuk bağladı benim ama senin duymaktan kulakların şişmedi. Bir dur arkadaşım ya bir dur" dedi Aras odanın kapısını açarak.
" Yürü git yaa Aras, hem sen git süslen püslen kim bilir İstanbul 'da seni neler bekliyor " dedi Tolga kapını açıp dışarı çıkarken" Kardeşim benim sinirlerimle oynama, sen görürsün şimdi. " Dedi Aras
Bağırıyordu. Tolga'nın arkasından bağırıyordu. Ama Tolga'nın bunları duymadığından' da adı gibi emindi.Kapıyı kapatıp gardırop odasına girerken hala kendi kendine konuşuyordu.
" Allah'ım acaba ben ne bok yedim zamanında bunları sınav gibi günde birini benim önüme çıkarıyorsun yaa?. Ne halt yedim acaba, şimdi cezasını çekiyorum" diye düşünüyordu. Ve aynı anda konuşuyordu da.Hündür, siyah dolapların birine yaklaştı. Kapıyı sürükleyerek açtı ve ne giyiniceğini düşündü. Askıda kı bir kombin dikkatini çekti.
"Beyaz gömlek, ve siyah bir takım elbise giyindi ve aynanın önüne geçti.
Giydiği kombin 🤤
İşte şimdi tam bir dedektif vibe'ı veriyorum. Öyle eşofman meşofman giyinip gitsem beni ciddiye filan almazlar. Bu yüzden işimizi sağlama almak gerek her açıdan.Diye düşünmeden edemiyordu Aras. Saçlarını tarayıp şekillendirdi ( çok dağınıktı normalde saçları, jel ile tarayıp arkaya yatırmazsa hiç biri sağlam bir yerde durmazdı. Sürekli buruluyordu. Ve çok komik görseniyordu öyle olunca. Esas o Tolga manyağı çok gülerdi Aras' ın saçlarına. Kendisi bir bokmuş gibi de gülüyor hele )
dadan çıktı ve , tüm evi tutan , beyaz merdivenlerle aşağıya inmeye başladı. Aşağıdan Tolga bağırmaya başlamıştı bile.
"Aras damat'mı oturacaksın sanki, hadi in , yeter süslenip püslendiğin"
( Onu geberticem şimdi ben)" Ne bağırıyon lan, geldik . Az sabrın olsun " dedi Aras , hala merdivenleri iniyordu.
"No boğoroyon lan, goldik. Oz sabron olson" diyerek Aras' ın taklidini yapıyordu Tolga.
" Lan bak şimdi senin ağzına sıçarım, ha" dedi Aras
" Gel sıç bakalım" diyerek Aras'ı daha da kışkırtıyordu Tolga.
Bi çırpıda Aras'ı koca bedeni onun üzerine gölge gibi düştü. Kendisi de koltuktan karkarak Aras'la eyni boyuta geçti. Tam bir-birlerine giricekken. Cır bir ses oturma odasında yankılandı." Abiiiiiiii, Tolgaaaa ne yapıyorsunuz siz" dedi Yaren mutfaktan oturma odasına geçerken.
" Çiçeğim sen karışma, git helva pişir. Tolga abinin cenazesi var bu gün " dedi gözlerini Tolga'dan ayırmıyordu konuşurken.
"Abii yapmayın lütfen ya. Bak eğer Tolga'ya bir şey yaparsan babama ve dedeme söylerim" dedi
Hassiktir dedi Aras yüksekten. Dedesinden ve babasından korkmuyordu. Sadece bu küçük olay onların kulağına gitseydi tüm Mardin'ni toplayıp Amerika'ya getirecektiler. Ve hiç şuan bunlarla uğraşamayacaktım. En iyisi bu göt herifin cezasını başka zaman veririm.
"Şimdilik yırttın"dedi Aras Tolga'nı süzerken.
"Of abicim ya"dedi Yaren gelip abisine sarılırken. Aras'ın dayanamadığı şeydi sarılmak. Yumuşayı verirdi her zaman biri ona sarılınca. Tüm siniri geçer, sakin ve farklı insana dönüşürdü birden. Ama herkesten gizlerdi bunu. Yaren de bunu hiss ettiğinden ufacık sinirlendiği zaman gidip abisine sarılar ve onun sakinleştirirdi.
"Abimmmpm seni çok özleyeceğim" dedi Aras'ın yanağından öperek. ,
"Bende seni özleyeceğim abisinin gülü"dedi Yaren 'in saçlarına öpücük kondurarak.
"Ya ağlayacam şimdi " dedi Tolga.
"Hem bu haksızlık, beni niye yalnız bırakıyorsunuz" dedi trip atar gibi.
Yaren boşta kalan elini ona uzatarak
"Gel , başımızın tatlı belası gel" dedi
Tolga da sarıldı onlara.1 saat sonra
Aras siyah arabanın arka koltuğuna oturdu. Korumalardan birine ne ise söyleyerek arabanın kapısını kapattı ve araba yola koyuldu. 1 saatlik yoldan sonra sonunda hava limanına varmıştı.
Uçağa binerek İstanbul' a yollandı.Şimdi onu neler bekliyordu acaba İstanbul 'da.....
Selammm nasılsınızzzz
Ben çokk iyiyim. Her neyse çok konuşmayım.
Umarım beğenirsiniz . Çok kısa bir bölüm oldu biliyorum... Ama zamanla uzun yazıcam.Keyifle okuyun❤️💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALANCILAR Durağı
Fiksi Umum"Gece"dedi uzaktan gelen bir ses "Efendim "demek istedim , ama diyemedim. Ayırdım gözlerimi duvardan çevirdim yüzümü ona taraf , O , gelmişti.. Gözlerimiz kesişti . Öylece durup bir birimizi izliyorduk . Ne o konuşuyordu ne de ben. Konuşmak geliyo...