15. Bizz İkimiz

55 23 6
                                    

Selamm gençler ☘️
nasılsınız?
Umarım iyisiniz, beni sorarsanız çook iyiyim. Her yeni bölüm yazdığımda sabırsızlanıyorum. Bir an önce önemli bölümlere varmak istiyorum. İnşallah o da olur 💜

Okuduktan sonra oy vermeyi ve yorum yazmayı unutmayın🫀

Hadi o zaman ENERCİİİİ 😚

Hani diyorlar ya karanlığın sonunda mutlaka bir şafak vardır diye. Hah işte benim karanlığımda o ışık yoktu. Ne kadar arasam da o ışığı bulamıyorum. Benim beceriksizliğimdir belki de bilmiyorum...ama o ışığı bulacam bir gün. Bundan eminim.
Benim karanlığım benim aslında. Küçüklüğüm, hayatım, kendi isteklerim, bunların hepsi benim karanlığım. Çıkamıyorum bu karanlığın içinden. Ne kadar çabalasam da çıkamıyorum. Hep bir umut var derken geçmişte yaşanan o umutsuz olaylar geliyor aklıma ve hemen kendime kapılıyorum. Her zaman sen başarırsın, sen güçlü kadınsın dediğimde geçmişte babamın bana yaşattığı travmalar, beni ve annemi nasıl çaresiz duruma düşürdüğü zamanlar, geçiyor birer birer gözümün önümden.
Bırak ya şimdiye kadar neyi başardın ki bunları da başarasın... yine birileri sana engel olmaya kalkacak...bir zamanlar babanın yaptığı gibi. Düşünceleri beynimin içinde dans ediyor.

Ama ben müziği kesersem, onlar da dans edemez...

Bu düşüncelerle otobüsten indim ve eve doğru yola koyuldum. Bahçe kapısını açarak içeri girdim. Evin tüm camları açıktı. Galiba Duygu temizlik yapmıştı. Evin kapısını açtım ve içeri girdim. Duygu mutfaktaydı. Ve muhtemelen yemek yapıyordu. Bunu taa kapıya kadar gelen yemek kokusundan anlamamak mümkün değildi.

Ayakkabılarımı çabucak çıkarttım ve mutfağa doğru adeta uçtum. Söylediğim gibi Duygu yemek hazırlıyordu. Koşarak yanına gittim ve arkadan ona sarıldım. Hemen yanağına sulu bir öpücük kondurdum. Bu onun kahkahalar atmasına neden olmuştu.

"Yaaa Gece kaç kere söyledik sana sulu sulu öpme diye" dedi kahkaha eşliğinde

"Olsun kızım nolcak ki" dedim tekrardan yanağından öperek
"Immm sen sarma mı yaptınnn" tencerenin kapağını açtım ve bitane sarma alıp ağzıma attım.

" Gece sana demedim mi masaya oturunca yemeye başlarsın diyee "

"Yaa hadi git ellerini yıka gel yemek yiycez" dedi. elindeki salatalığı ince ince doğruyordu o sırada. Yaslandığım yerden doğruldum ve hiç bir şey demeden mutfaktan çıktım. Yukarıya çıkıp odamın yanındaki banyoya girdim. Rutin işlerimi hall ettim ve odama geçtim. Üstümü değiştirip tekrardan aşağıya indim.

İndiğimde Duygu masayı hazırlıyordu.
Yardım etmek için dolaptan tabakları çıkarttım ve masaya koydum. Ardından salata tabağını da getirdim ve sandalye'ni çekip oturdum. Duygu da yemeği getirdi ve hemen yerine oturdu. Tabağıma bir az sarma ve yoğurt koyup yemeğe başladım.
İkimizde sessizliğimizi koruyorduk.

"Eee nasıl geçti okul, neler oldu anlat hadi" bu sessizliği bozan Duyguydu
"Sıradan bir gündü işte ekstra acayip bir şey olmadı" dedim gülümseyerek
"Esra nın katili ile alakalı ne konuştunuz, müdür filan geldi mi?" diye sordu merakla
"Yok bu gün hiçbir şey konuşmadık" dedim merakını gidermek için
" Hmm anladım, Yaa Gece ben çok rahatsızım ya" dedi elindeki çatalı bırakarak
" Ne ile ilgili" diye sordum.
" Ya şu katille alakalı işte. İçimde acayip korku var. Şimdi o katilin bur gün bizi de öldürmeyeceği ne malum? "

Derin bir nefes aldım ve konuşmaya başladım.
" Haklısın Duygu, kötü bir durum. Ama bulunacak o katil ben inanıyorum buna " dedim , korkusunu bir az daha hafiflettiysem mutlu olurdum.
" İnşallah bulunur" dedi iç çekerek
Morali bozuktu bunu gözlerinden anlıyordum. Çok neşeli biri de değildi Duygu, ama morali bozuk olduğunda gözlerine yansıyordu ne yaşadığı.
Moralini bir az daha yükseltmek ise her zaman benim görevimdi...

YALANCILAR Durağı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin