"Mauro ya, kuaföre mi gitseydik?" Dediğim şeyle gözlerini büyüterek baktı bana.
"Kızım sen on dakika önce ben bu işte çok iyiyim, daha önce birçok kez yaptım dememiş miydin?" Demiştim, bana güvensin diye. Ama öyle bir şey yoktu.
"Şey, öyle de..."
"Emilie, bak eğer saçım tehlikedeyse açık açık söyle!"
Alt dudağımı dişledim. Saçımı sarı yapmak istiyorum dediğinde platin sarısından bahsettiğini nerden bilebilirdim? Neymar'ın daha önce denediği garip stillerde hep yanında olduğum için az da olsa bir şeyler biliyordum, onun saçına da bildiklerimle bir şeyler yapmıştım fakat garanti veremiyordum.
"Yok, yok tamam. Çok güzel olacak valla." Endişeli bakışları aynada bir saçına birde bana değdi.
"Ne zaman yıkayacağım?"
"Bence yeteri kadar zaman geçti, yıka gel hadi." Kısılan gözleriyle süzdü beni.
"Yardım edeceğini sanmıştım?"
"Ettim zaten Mauro,"
"Yıkamasında da etmen gerek ama yoksa işini bitirmiş sayılmazsın." Onun gibi kıstığım gözlerimle ona baktığımda amacını biliyordum, göz göze geldik. İkna edici ve baştan çıkarıcı bakışlarına göz devirdim.
"Tamam be adam, şöyle bakma yeter ki." Güldü ve üzerinde zaten bir şey olmadığı için altındaki şortu çıkardı. Beni kolumdan tutup banyoya doğru sürüklediğinde gülüyordum.
"Üzerini çıkar," kaşlarımı kaldırarak baktım ona. Harekete geçmeyeceğimi anlamış gibi yanıma yaklaştı ve üzerimdeki tişörtü ucundan tutup bana baktı. Kollarımı kaldırdığımda ise hızlıca üzerimden çıkardı. Gözleri hala gözlerimdeyken dudakları boynuma değdi ve beni çıldırtmak istercesine yavaş bir öpücük kondurdu. Çekilmesini bekledim fakat devam etti, gözlerimi kapatıp onu daha fazla hissetmeye çalıştığım zaman ellerim boynundan saçlarına gitmiş ve elim boyalı saçlarına değdiği an onu omuzlarından ittirmiştim.
"Mauro, banyo." Derin bir nefes verdi.
"Ne olurdu ayak uydursaydın yani," bu sefer derin nefes ben oldum. Onu çıplak omuzlarından duşakabine ittirdim ve altımdaki şortu çıkartıp onun gibi iç çamaşırımla kaldım.
"İlk önce banyo Mauro," onun arkasından kabine girdiğimde elindeki duş başlığını bana doğrulttu ve soğuk suyu hiç acımadan üzerime bocaladı.
"Çek şunu! Mauro, üşüdüm!" En sonunda çığlıklarımı ciddiye almış ve suyu kapattıktan sonra nefes almaya çalışan beni kolumdan tutup yanına çekmişti. Onu kollarının altındayken su tekrar açıldı, bu sefer sıcaktı ve büyük başlıktan akıp ikimize de geliyordu. Suyun altında zorla gözlerimi açtığımda onun bana baktığını gördüm. Su damlaları yüzünün ve vücudunun her yerinden akıp giderken beni izliyordu.
"Ne?" Diye sordum. Bakışları kendimi dünyadaki tek güzel kadınmışım gibi hissettiriyordu.
Zaten aramızda çok fazla mesafe yoktu, o eğilerek bu mesafeyi sıfıra indirdi ve dudaklarımızı birleştirdi. Ellerim kir sakalına doğru gittiğinde onun elleri vücudumda dolanıyordu.
Avuçları kalçalarımı kavradı ve sıktı. Boğuk bir şekilde inlediğimde parmakları hala üzerimde olan sütyenime gitti fakat geri çekildim.
"Saçını yıkayalım," hayal kırıklığı tüm yüzünden okunuyordu ama geri durmaya devam ettim.
Yaklaşık yarım saat sonra ikimizde üzerimizi giyinmiştik. Kısacık saçını kurutmaya başladığımda aynı zamanda yeni imajına alışmaya çalışıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ineffable | mauro icardi
Hayran Kurgu"Ona benziyorsun." ____ Ineffable, kelimelerle anlatılamayacak kadar güzel. ____ final 11.07.23 ____ #fransa 'da 1. #neymarjr 'de 1. #mbappe 'de 1. #psg 'de 1.