Bölüm 5

916 155 57
                                    

İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNİZE GÖRE GELİYOR... 50 YORUMUN ALTINA BÖLÜM GELMEYECEKTİR... BOL KEYİFLER...

Genç kadın, üzerini giyindi. Göğüslerini kapatmak için kullandığı kumaşı bir kere daha çevirdi. Göbeğinde bir çarpı oluşturup arkasından bağladı. Eteği bir ipe takılı iki kumaş parçasından ibaretti. Arka ve ön tarafını kapatan iki parça kumaştan oluşuyordu.

Sırt çantasını omzuna astı ve dışarı doğru yöneldi.

"Gerçekten gidiyor musun?"

"Mecburum" dedi genç kadın hafifçe omuz silkerek. "Eğer bu işi halledemezsem bizi şikâyet edecekler."

Bu gerçekten de korkunç bir şeydi. Daha önce Ren'in bir görevi yarım yaptığı hiç olmamıştı. Eva bu durumdan hiç hoşlanmamıştı. "Senin için gözcülük yapması için bir hayalet çağırabilirim" dedi en sonunda. "Ya da belki ben de gelebilirim"

Ren başını iki yana salladı. "Kimliğimin açığa çıkma riski var" dedi. "Seni de bunun içine katamam. Ayrıca ruhları o kadar iyi kontrol edemiyorsun. Suyanların evi tapınaktan uzakta o kadar mesafede kontrolünü kaybedersen mahvoluruz."

Eva bunu kabul etmek istemiyordu ama haklı olduğu için sessiz kaldı. Ren, onun da görevlere katılmak istediğini biliyordu ancak Khufu onun daha zamanının gelmediğini düşünüyordu. Ölülerle çalışmak rüyalardan çok daha zorluydu.

Kaldı ki Ren'de daha önce hiç tek başına göreve gitmemişti. Gerçi daha önce yarım kalan bir işi de olmamıştı hiç ancak her zaman Khufu onun yanında olmuştu. İlk defa tek başına gidiyordu üstelikte her şeyin ortaya çıkma riski vardı.

"Bana şans dile" dedi ve odadan çıktı sakince.

Çok gidememişti zaten hemen avluda ilk asker onu durdurdu. Bu adamı görmüştü. Baş komutandan hemen sonra gelen sorumluydu. Adını hatırlamıyordu ama o da tehlikeliydi. Hoş kimse Jagran kadar korkutucu olamazdı ama o da göz ardı edilemeyecek bir güçtü.

"Nereye gidiyorsun?"

Ren, kaşlarını kaldırdı. "Arkadaşımla buluşmaya gidiyorum" dedi sakin kalmaya çalışarak.

"Bu saatte mi?" derken adam tek kaşını kaldırarak ona baktı.

"Herhangi bir kural ihlal etmiyorum" dedi kalbinin gümbürdemesini yok saymaya çalışarak. "Sokağa çıkma yasağı olduğunu sanmıyorum."

Adam bir süre sessizce ona baktı ve bir elini ileri uzattı. "Çantanı ver" dedi.

Kara büyücü arıyorlardı ve belli ki Ren, şüpheliydi. Sakin bir şekilde çantasını adama uzattı. Adam açıp içinden çıkan testiye baktı. Tıpasını açıp kokladı. "Karadut şarabı mı?" diye sordu kaşlarını kaldırarak.

Genç kadın onu oraya bilerek koymuştu. Altında kalanların dikkat çekmeyeceğini düşünüyordu. Hafifçe omuz silkti. "Dediğim gibi arkadaşımla buluşacağım" dedi. Ne yazık ki dönmeden önce onu içmesi gerekiyordu. Hepsini olmasa da kokmasını sağlayacak kadarını. Bu adam o şarabı unutmazdı.

"Tapınakta şarap olduğunu bilmiyordum"

Onu sıkıştırmaya çalışıyordu. Genç kadın ileri uzanıp çantasını aldı ondan ve ağzını kapadı. "Alt kattaki kilerde çeşit çeşit şaraplarımız var" dedi. "Tapınağın ek gelire ihtiyacı var. Baş usta pek bahsetmez ama çok lezzetli şaraplar vardır."

Adam kaşlarını kaldırarak ona baktı ardından dudakları ince bir gülümsemeyle kıvrıldı. "Dışarıda kendine dikkat et" dedi en sonunda. "Sumaru'da kara büyücüler var diyorlar. Sana ne yapacaklarını bilemezsin"

RÜYA SÜRÜCÜ- ANTİK MISIR 1. KİTAPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin