45

1.4K 158 102
                                    

Felix

Şuanda Hyunjin ile bir kafedeydik. Sonunda diğerleri olmadan baş başa olduğumuz için mutluydum. Ben limonata içerken -hava çok sıcaktı- Hyunjin americano içiyordu bir de çikolatalı pastalarımız vardı.

Hyunjin pastayı işaret ederek "Güzel ama brownilerini tercih ederim." dediğinde kıkırdadım.

Pastanın ve limonatamın sonlarına gelirken "Buradan sonra ne yapacağız?" diye sordum.

"Bilmem, lunapark?"

"Hava çok sıcak."

"Ne yapalım o zaman tek fikrim bu."

Aklıma gelen şeyle gülümsedim ve eşyalarımı toplamaya başladım. "Browni yapacağız beraber." dediğimde  o da gülümsedi ve ayağa kalktı.

Hesabı ödedikten sonra malzemeleri almak için markete gittik.

🐥🦙

Malzemeleri aldıktan sonra benim evime gelmiştik. Önden ben arkamdan Hyunjin mutafağa girdiğimizde elimdeki poşeti masaya bıraktım Hyunjin'e aynısını yaparak bana bakmaya başladı.

Annem ve babam evde olmadığı için mutluydum çünkü büyük ihtimalle bol bol küfür edecektim.

"Öncelikle ellerimizi yıkayalım." diyerek hızlıca ellerimi yıkayıp kurulayın ve malzemeleri poşetten çıkarmaya başladım.

Çıkardıktan sonra iki tane kap ve diğer işimize yarayacak şeyleri çıkarttım.

"Başlayalım o zaman." dedim heyecanla.

"Başlayalım bakalım."

"Hyunjin tereyağını tartıyla 115 gram ölçerek eritir misin?" dediğimde başını salladı. Bende kendi önüme döndüm hallederdi herhalde.

"Bu tartı ne kadar tatlı." dediğinde güldüm. Ben de minik tartımı çok seviyordum.

Masanın üstünden ihtiyacım olan malzemeleri aldım ve tezgaha koydum. Ben 2 yumurta kırarken Hyunjin yanıma gelmişti.

"Eriyor."

"Arada kontrol et."

"Tamam ederim."

Ölçerek 30 gram kakao kattım arada bir Hyunjin'e bakıyordum. Çok ciddi bir şekilde izliyordu. 100 gram esmer, 100 gram beyaz şeker kattığımda Hyunjin "Aralarındaki fark ne?" diye sordu.

"Neyin?"

"Esmer ve beyaz şekerin arasındaki fark ne?"

"Biri esmer biri beyaz."

"Ciddi misin sen yaa?"

"Evet." Gözlerini devirerek yağa baktı ve yanıma getirdi.

Yarım çay kaşığı vanilin ve yarım çay kaşığı espresso ekledim. "Zaten küçücük kaşık direk doldur işte."

"Her şeyi sorgulayacak mısın?"

"Evet." göz devirdim ve tekrar işime döndüm. Son olarak tereyağını ekledim.

"Sen bunu karıştır ben diğer kaba geçiyorum."

"Yanımda yap ben de göreyim." dediğinde gülerek kafamı salladım ve kabı yanaştırdım şuan dip dibeydik.

Bunun içinde gerekli olan malzemeleri masanın üstünden aldım ve tezgaha koydum.

100 gram un ve 30 gram ekmek unu koydum. "Bu ikisi arasındaki fark ne?"

"Biri ekmek unu."

"Ne fark var yani?"

"Off Hyunjin ekmek unu işte."

İşaret parmağını göğüsünün sağ tarafına koyarak "Hyunjin mi? Kırdın beni."

Gözlerimi devirerek "Kalbin sol tarafta Jinnie." dediğimde benden gözlerini ayırmayarak parmağını sol tarafa geçirdi.

Yarım çay kaşığı kabartma tozu ve bir tutam tuz ekledikten sonra onları da karıştırdım. "Jinnie fırını 180⁰C
ayarla." dediğimde hızlıca fırının yanına gitti. Bende 2. kaptaki karışımı 1. kaba döktükten sonra onları da karıştırdım ve çikolata ekledim.

Karışım hazırdı dikdörtgen bir şeye döktüm ve fırına attım. Ellerimi yıkadım ve "Bitti~" dedim.

"Sen bu kadar uğraşıyor musun sürekli bunun için?" diyerek bana sarılan Hyunjin ile ben de güldüm ve sarıldım.

"E seviyorsunuz."

"Seviyoruz diye yapmak zorunda değilsin."

"Mutfakta zaman geçirmeyi seviyorum her ne kadar ikizin zehirleneceğini düşünsede." dediğimde güldü.

"Sen bir daha verme ona yemeklerinden." Güldüğümde başımı öperek benden ayrıldı ve iki sandalye fırının önüne çekerek beni oturttu. Sonra da kendisi oturdu.

Beni göğüsüne çekerken "Şimdi yanar filan." dedi.

"Ama mutfağın üstünü toplamam lazım."

"Sonra toplarız biraz mola verelim."

🦙🐥

Browni pişmişti soğumasını beklerken mutfağı topladık. Soğuduğunu düşünerek bir tabağa koydum. "İlk sen dene." dediğimde kafasını sallayarak bir tane aldı ve ısırdı.

Ben onun tepkisini beklerken geri kalanını ağzıma tıktı ve hızla dudaklarımı öpüp geri çekildi. "Çok güzel olmuş." diyerek yemeye devam etti. Her seferinde birazını ısırıp gerisini bana verip dudaklarımı öpüyordu.

"Tamam yeter yedik." dediğimde tekrar dudaklarımı öptü ve başını salladı.

Salona geçip koltuğa oturduğumuzda telefonu çalmıştı. Telefonu açtığında ofladı ve karşıdaki kişinin yüzüne kapattı. Muhtemelen Yeji'ydi.

"Benim gitmem gerek artık." dediğinde dudaklarımı büzdüm. "Büzme dudaklarını hem ben bu durumu sevdim bundan sonra sadece ikimiz bir yerlere gidelim diğerleri gelmesin."

Kafamı sallayarak ayağa kalktım. Kapının önüne geldiğimizde hızlıca "Dur bir." diyerek içeri girdim ve bir kutuya browni koyarak geri döndüm. Eline tutuşturduktan sonra dudaklarını öptüm ve sarıldım.

Gülerek "Ben baya sevdim bu işi." diyerek çillerimden öptü ve elini sallayarak uzaklaştı.

O gittikten sonra kendimi yatağıma atıp bir süre tepindim. Bugün çok güzel geçmişti.

:)) Yazacak bir şey bulamadım bb

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

:)) Yazacak bir şey bulamadım bb.

Okuyan, yorum yapan ve oy veren herkese çok teşekkür ederim.<333

Yorum ve vote lütfen.

İkizimin Arkadaşı-Hyunlix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin