Felix
"Ben aşık oldum!" diye büyük bir sevinçle eve girip sonra yere yapışan Niki'ye baktım. Canım oğlum benim.
Niki yerde ölü gibi yatarken Hyunjin "Cinsiyeti ne?" diye bağırdı.
Mutfaktan çıkıp salona Hyunjin'in yanına geldim ve kafasına vurarak "Ne önemi var?" dedim.
"Ne demek ne önemi var gaylerin çocuğu da gay olur."
"Saçmalama Hyunjin."
"Saçmalamıyorum. Oğlum kalk yerden."
Niki bir süre yerde süründükten sonra ayağa kalkmayı başardı. Bu çocuğu Hyunjin ile yanlız bırakmamalıydım.
"Ölmedim sevgili ailem yaşıyorum merak etmeyin." diyerek şovunu da yaptıktan sonra koltuğa oturdu.
"Nasıl aşık oldun?" diye sorduğumda enayi gibi sırıtmaya başladı.
"Şimdi ben koridorda karizmatik bir şekilde yürüyordum sonra biri bana çarptı."
"Kendini yere atmadım de." dediğimde samimiyetsizce gülümsedi. Malımı tanıyorum.
"Baba kolum kırıldı adeta yoksa beni biliyorsun delikanlı adamım. İşte ben yerde hayat bizi yeterince süründürmemiş gibi sürünürken baktım bir melek. Dedim öldüm mü acaba? Sonra dediki o melek lan iyi misin? Ben boş boş yüzüne baktım ve mükemmel sırıtışımı sundum sonra beni boşverip gitti. Çok etkilendi herhalde kalbi kaldırmadı. İşte böyle oldu."
Hyunjin ona gururla bakarken ben bu olmamış dercesine baktım.
"Felix baba o bakışı hiç beğenmedim lütfen benimle gurur duyar mısın?"
"Yok ben seninle çok gurur duyuyorum zaten de gerçekten çocuktan etkilendiysen önünde salak salak hareketler yapma. Hyunjin babana uyup şerefsizlikte yapma tamam mı?"
"Yok ben ona uymam zaten uyarsam olmayan ilişkimiz başlamadan biter."
"Bende buradayım!" diye bağıran Hyunjin'e ikimizde gözlerimizi devirdik. Sonra Niki birden ayağa kalktı.
Ona sorgulayıcı bakışlar atarken telefona sırıtarak bakıp "Yeji teyzem Instagram'ını bulmuş." dediğinde Hyunjin elini kalbine attı. İkiside hala birbirini çekmiyordu.
Hyunjin kulağımı sikmek ister gibi "O senin halan!" diye bağırdığında yüzümü buruşturdum.
"Yeji'ye de hala demezsin yani kız yaşlanmıyor." diye mırıldandığımda anında bana dönmesiyle ona arkamı döndüm.
"Off baba bıraksan Yeji noona derim sen ne diyorsun dur bir lütfen." yazık ölmek istiyor herhalde. Neyse oğlum ve kocam arasına girmemeliyim beni ilgilendirmez.
Onları umursamadan mutfağa gittim ve yemek yapmaya devam ettim. Hyunjin beceremiyordu zehirlenmek istemezdim.
Yemek hazır olduğunda masaya oturup arayarak Niki ve Hyunjin'i de çağırdım. Herkes yemeğini yerken. Kapı çaldı. Büyük ihtimalle Ryeji gelmişti. Buradan ayrılmıyorlardı.
Benim bir şikayetim yoktu Hyunjin her ne kadar bir gidin artık dese de mutluydu. Niki zaten onlarla büyümüştü çok seviyordu onları. Diğerleri de haftada bir iki kere uğruyorlardı.
Niki koşarak kapıyı açtı. Ama bu sefer hepsi gelmişti. Ben bunları beslemek zorunda mıyım?
Onlara bıkkınlıkla bakarken Jeongin beni umursamadan bir sandalye çekip oturdu. Diğerleri de onu takip etti. "Kalkın kendinize yemek koyun benim kocam sizi beslemek zorunda mı?" diyen Hyunjin'i kafamla onayladım.
Minho hyung "Misafirperverlik bitmiş, insanlık bitmiş." dediğinde ona göz devirip ayağa kalktım.
Her şeye rağmen mutluydum. Sevdiklerim yanımdaydı her ne kadar çekilmez insanlar olsalarda. Evliliğim iyi gidiyordu Hyunjin her ne kadar Drama Queen ve şerefsiz biri olsada. Oğlum öz olmamasına rağmen hiç anlamadığım bir biçimde Hyunjin'e benzese de.
Hayatımdan mutluydum.
Dedim herkesin özel bölümü var neden benim neden olmasın? Benim neyim eksik? Yazdım işte. Çok boş oldu ama he diyin geçin.
Bu sefer cidden görüşürüz.
Sizi çok seviyorum<333
Size çok çok çok teşekkür ederim<333
Yorum ve vote lütfen.
Başka ficlerde görüşmek üzere.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İkizimin Arkadaşı-Hyunlix
FanfictionHyunjin ikizinin okuluna kayıt olur ve ikizinin arkadaşına aşık olur.