Geldiğimiz yeşillik alana oturduk. Sırtımı Hyunjin'in göğüsüne yaslayarak diğerlerine döndüğümde Seungmin'in dizine yatmış Chan hyung beklemediğim bir görüntüydü. Diğerleri de fark etmiş olacak ki ha gibi sesler çıkardılar.
Chan hyung bizim ona bakışlarımızı görmüş olacak ki "Ne var?" dedi.
Ryujin "Seung iyi misin?" diyerek elini Seungmin'in alnına koydu. Seungmin kaşlarını çatarak elini itti.
"Ne saçmalıyorsunuz?" biz mi saçmalıyoruz sence Seungmin? Gerçekten iyi değildi.
"Hastaneye mi götürsek?" diye soran Hyunjin'le omuzlarımı silktim.
"Yok imkansız öyle bir şey bence Chan hyung Seungmin'e bir şey yaptı." Changbin'in söyledikleriyle Chan hyung ona nereden bulduğunu bilmediğim bir taş attı.
"Ne yapmış olabilirim gerizekalı?"
"Her şeyi."
Jeongin ayağa kalkarak "Ben anlamadım şimdi siz nesiniz?" dedi.
"İnsanız." diyen Seungmin'e göz devirdim. "Ne dram yaptınız aq sevgiliyiz işte."
Diğerlerine dönerek "Bence Seungmin'in bizim bilmediğimiz bir ikizi var." dedim hepsi başını salladı.
"Mal mısınız aq? Sevgili olamaz mıyız?" yok kesinlikle Seungmin değil bu.
Hyunjin "Ömrünüzün sonuna kadar Chan hyungun senin peşinden koşacağını düşünüyordum." dedi. Bende öyle düşünüyordum.
"Abartın biraz daha ben düzgünce teklif ettim o da kabul etti." Chan hyungun dediklerine Seungmin kafa salladı.
Minho hyung "Düzgünce teklif ettin ve o da kabul etti? Hayatta inanmam." dedi.
"İnanma aq olan bu ne yapabiliriz gerizekalı." Seungmin'in dediğiyle Minho hyung ona ters ters bakmıştı. Gerçi Minho hyung herkese pardon Jisung dışında herkese öyle bakıyordu.
Biz onlara hala garip garip bakarken Chan hyung "Dönün önünüze beni deli etmeyin." diyince hepimiz önümüze döndük.
Bende yerine iyice yayılarak telefonuma odaklandım. Tabi bu çok uzun sürmedi çünkü Hyunjin yandan yandan bana bakıyordu. Ona dönerek "Ne oldu?" dedim. O ise güldü. Gülünce kaşlarımı kaldırdım ve sorgulayıcı bir şekilde baktım. Buna daha çok güldü.
O gülünce bende gülecek gibi oldum ama tekrar telefonuma dönerek durdurdum. Bu da kısa sürdü çünkü Hyunjin bir anda saçımdan çekip kafamın arkaya doğru gitmesini sağlayınca alttan alttan ona şaşkın bir şekilde baktım. O ise sırıtarak yüzünü bana yaklaştırdı.
"Ne yapıyo-" sözümü tamamlayamadan dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Bir kaç saniye donduktan sonra karşılık verdim.
"Bu sefer yakaladım sonunda yaa sonunda!" diye neşeyle bağıran Yeji ile ayrılıp ona döndük. O ise elinde telefon sırıtarak bize bakıyordu. "Sonunda öpüştüğünüz anı yakaladım." diyince anında yüzüm yanmaya başladı.
Hyunjin sesini yükselterek "Sapık mısın kızım? Sil şu fotoğrafı." dedi. Telefonunu işaret eterek Yeji'ye bana at demeye çalıştığını görebiliyorum Hyunjin. Onun koluna vurarak ters ters bakınca bana sırıttı. Sonra ben şerefsiz değilim diyor. Görüyorsunuz anlatmaya gerek yok.
"Çocuk var burada ne kadar terbiyesizsiniz." diyerek Jeongin'in gözlerini kapatan Changbin'e gözlerimi devirdim. Aynen kanka aynen çocuk.
Minho hyung açık sözlülükle "In mi çocuk? O bizi suya götürür susuz getirir aq." dediğinde Jeongbin çifti dışında hepimiz güldük.
"Siz hepiniz beni kıskanıyorsunuz ama ben kahpelere inat yaşıyorum." diyen Jeongin'e göz devirdim.
Jisung "Kıskancımızdan yataklara düştük küçük şeytan." dedi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Buraya yazacak bir şey bulamadım o yüzden by by.
Okuyan, yorum yapan ve oy veren herkese çok çok çok çok teşekkür ederim<333
