İYİ OKUMALAR SİZLERE!!!
Meriç'in Ağızından;
Duyduklarımla şoka uğrarken yanlış duyama ihtimalini düşündüm. Karşımda ağlayarak duran Akın'a daha doğrusu az önce gerçek ismini duyduğum Akşın'a baktım. Ağlamaktan gözleri ve burnu kızarmıştı. Şimdi ne yapmam gerekiyor onu burdan alıp gitmem mi? Yoksa onu burda bırakıp tek mi dönmem gerekiyor? Onu affedebilecek miydim? kafamın kazan gibi olması sinirimi nirvanaya çıkarıyordu. En iyisi biraz hava alıp öyle düşünmekti. Bir şey demeden evden ayrıldım kapıyı kapattıktan sonra ağlamasının daha çok şiddetlendiğini duydum.
Küçük bir göl kenarına gelip biraz oturdum. Olup biteni kafamda ölçüp biçtim. Akşın'a ne kadar kızsamda daha doğrusu kırılsamda aslında kız olması beni çok mutlu etti. Aylardır kendimi gay sandım ona kızdığım nokta da tam olarakda bu zaten! İletişimi ondan koparıcak mıydım peki? Yeni bulmuşken aslaa! Ama bana yaptıklarının cezasını çekmesi gerekiyordu. Nasıl kıyacaktım ben ona, orda ağladığı zaman bile içim parçalanıyordu.
Göldeki oturmama son verip eve geldim. Kapıyı açtığımda ağlama sesleri durmuştu ama Akşın görünürde de yoktu. Odaların hepsine tek tek baktım ama yoktu.
GİTMİŞTİ!
Nereye, nasıl gider? Of Allah'ım çıldırıcam şimdi. Telefonu elime alıp aradığımda hat meşgul çalıyordu. Eşyalarımı toplayıp eve doğru yola koyulmak en iyisiydi, belki eve gitmiştir. Aynen sikik kafalı Meriç sen kıza bir şey söylemeden burda tek bırak o eve gitsin değil mi?
Apar topar eve geldiğimde Meftune abla Duru'yu sakinleştirmeye çalışıyordu. Nolmuştu benim civcivime?
"Babacım noldu sana böyle, seni üzen şey neydi?" Sesimi duymasıyla uğruna her yeri yakacağım gözleri ıslak ıslak bana baktı. Koşarak gelip sarıldı.
" O g-git-tii! Ge-geri gelsin." Anladığım kadarıyla Akşın eve gelip eşyalarını toplamıştı. Mefune ablaya baktığımda onun gözlerinde de hüzün gördüm.
"Meriç oğlum, kız geldi perişan haldeydi sana her şeyi söylediğini anlattı. Sen onu orda bırakıp gitmişsin." Beni yanlış anlamıştı ve kendini daha fazla hırpalamıştı.
"Nereye gittiğini söyledi mi Meftune abla?" Yaşlı kadın olumsuz bir şekilde kafasını salladığında benim küçük yavrum hala ağlamaya devam ediyordu. Elimi saçlarına daldırıp oynamaya başladım. Bu onu biraz olsun sakinleştiridi. Ağlaması hıçkırıklara dönüştüğünde kucağıma alıp koltuğa kendimle beraber oturttum.
"Babacım, sana söz getiricem onu ama sen böyle ağlarsan gelmekten vazgeçebilir. Değil mi Meftune abla?" Meftune ablada beni onaylarcasına kafasını salladı.
"Tamam ağlamıyorum gelsin o da!" Başına küçük bir öpücük kondurdum ah benim küçük meleğim sen de baban gibi hemen bağlanmışsın bu düzenbaz kıza ama yapıcak bir şey yok olan oldu.
"Tamam civcivim sen uyu şimdi." Islak gözlerini kapattığında saçlarıyla oynamaya devam ettim. Maya'yı aramam lazım. Akşın'ın yerini o bilir muhtemelen. Ya o da bilmiyorsa o zaman ne bok yiyeceğim? Civcivim düzenli nefes alıp verdiğini farkedince onu yatağına yatırıp şirkete gitmek için yola koyuldum.
Şirkette varır varmaz ilk işim Maya'nın odasına girmek oldu. Kapıyı çalmadan direk içeri girdiğim için olsa gerek Maya kızgın bakışlarına anlıkta olsa maruz kaldım.
" Noluyor ya? Dingonun ahırı mi bura? Meriç Bey siz miydiniz? İyi misiniz, rengimiz atmış." Derin bir nefes alıp konuşmaya başladım.
"MAYA Akşın yok gitmiş!"
"Nasıl gitmiş? Bir dakika sen her şeyi öğrendin mi?" Başımı onaylar nitelikte salladım. Sinirden ayaklarım tutmuyordu artık bundan dolayı Maya'nın önündeki koltuğa yığıldım.
"Bana anlattı her şeyi ağlayarak içim parçalandı. Ama bir yandan da kafam doluydu, o kafayla onla o şekilde konuşmak istemedim ben de. Bir şey demeden hava almaya çıktım. Gelidiğimde ise Akşın'a dair bir şey kalmamıştı. Eve gitti orda da yoktu. Maya nolur bana yardım et nasıl bulucam Akşın'ı ben?" Maya uzun bir süre düşündükten sonra olumlu bir şekilde kafasını salladı.
"Tamam yardım edicem. İlk başta bir arayalım bakalım neredeymiş?" Ben bir şey demeden aramasını bekledim. Telefonu eline alıp birkaç tuşlama yaptıktan sonra hoparlöre sesi verip açması bekledi. Telefon uzun uzun çaldı ama açan olmadı. Tam kapanmak üzereyken Akşın'ın titrek sesi duyuldu.
"Alo Maya!" Maya ile göz göze geldik.
"Akşın sesin kötü geliyor iyi misin?" Hıçkırık sesi ile doldu oda bir kez daha kendimi kötü hissettim.
"Maya ona her şeyi anlattım. Ama gitti biliyor musun?"
"Tamam dur sakin ol şimdi sen! Nerdesin şimdi, seni almaya geliyim mi? Ordan bize gideriz olur mu hıh?"
" Tamam. Ben babamın mezarındayım bekliyorum seni burda."
"Hemen geliyorum bebeğim, görüşürüz!" Diyip maya telefonu kapatıp ayağa kalktı.
"Meriç Bey ben onu alıp benim eve getiricem sizde Kaya ile oraya gidin Akşın ile de orda detaylıca konuşursunuz. Kaya'da anahtarım var." Başımı olumlu sallamam ile odadan çıktı Maya.
Kaya'yı da alıp Maya'nın evine gelmiştim sabırsız bir şekilde bacağımı sallıyordum. İçimde kötü bir his oluştu. Allah'ım sen bize yardim et! Kaya'da benden farksız değildi, bizde kaldığı süre zarfında oda Akşın'ı sevmişti. Maya'nın çoktan gelmiş olması lazımdı. Daha fazla dayanamayı Kaya'ya aramasını söyledim. Maya'nın telefonu çalmasına rağmen kimse açmıyordu. Daha çok tedirgin olduk.
"Dur birde ben arayayım onu."
"Alo! Maya nerde kaldınız? Çok endişelendik!"
Uzun bir süre karşı taraftan ses gelmedi."MAYA? "
"Maya hanımın durumu çok kritik. Kendisini ... hastanesine götürüyoruz." Maya... Akşın...
...
Nasıldı sizceeee?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAKICIM
Chick-Litüvey babasının şiddet içerikli hakaretlerine ve üvey abisinin tacizlerinden bıkmış bir kız, karısını kaybeden ve bu Dünya'da küçük kızı ile tek başına kalmış, bir adamın aşk hikâyesi.