BAKICIM

13. BÖLÜM

Beklenen an geldi.  Keyifli okunalar!!!

   Alarmın sesiyle uyandığımda belimdeki kollarda olan elimi çekip alarmı kapattım. Kolların sahibine döndüğümde kalbimin ilk günkü gibi çarpmasını yok sayarak baldan daha tatlı dudaklarına minik bir buse kondurdum. Kendimi Meriç'ten geri çekip hayranı olduğum o güzel yüzüne çevirdiğimde hala uyanmamıştı

"Aşkım!" tepki vermemesi ile dürtmeye başladım.

"Aşkım!"

"Hıımm!"

"Hadi bir tanem kalk." diyerek yüzüne dokunduğumda ela gözlerini araladı. Yüzündeki ellerimi dudaklarına koyup öpünce içimden bir şey koptu sanki. Yataktan doğrulup beni göğsüne çekti. Kafamı göğsüne yaslayıp saçlarımdan öpünce bende sol göğsünü öptüm.

"Kızım kalk yerde yatma." ben şaşkınlıkla Meriç'e bakarken o ise gülümsüyordu.

"Kızım kalksana te Allah'ın ya! Ne ağır uykun varmış kız senin!" gözlerimi açtığımda kendimi yerde uyurken ve Meftune ablayıda yerde çömelmiş beni uyandırmak için çabalarken buldum. Ayağa kalkıp saatte baktığımda saat 15.34 olmuştu. Son zamanlarda çok uykucu olmuştum.

"Kızım Akşın,  sen neden bu kadar çok yatıyorsun, hasta falan mısın yoksa?eğer öyleyse gel bir doktora götürelim seni!" Meftune abla yerden telaşla kalkarak yanıma geldi. Elini alnıma koyduğunda ateşim olmadığından emin olunca biraz sakinleşti.

"Bilmiyorum bende. Son günler de üstüme çöken bir ağırlık var. Meftune abla!" yatağa oturup beni yanına çağırdığında  yanına oturdum. Elimi alıp iki elinin arasına sıkıştırdı. Aklıma evden kaçtığım günün sabahıı geldi. Annemlede böyle bir pozisyondaydık. Gözlerimin dolmasını umursamadan Meftune ablaya baktım.

"Böyle olmaz kuzum, bir görün doktora!" elimin üstündeki pamuk gibi olan elini alıp öptüm.

"Tamam annem."  dediğimde Meftune abla ağlamaya başladı. Göz yaşlarını silip tontiş bedenine sarıldım.

"Ağlama kız çirkin oluyorsun böyle!" diye yapmacık bir sinirle konuştuğum da hafifçe omzuma vurup gülümsedi.

"Deli kız ya! Neyse benim aşağıda işim  var. Bir şey lazım olursa bana heber ver olur mu kuzum?" dediğinde başımı onaylar bir şekilde salladım. Meftune abla odadan çıktığında bende terlediğimi farkedip banyoya girdim. Ben rüyamda ne gördüm öyle ya! Allah'ım sen beni sınıyorsun ya rabbim! Adam artık rüyalarıma bile giriyor. Banyodan çıkıp üstümü kuruladıktan sonra temiz kıyafetleri giyindim. Islak saçlarımı kurularken aklıma Maya ile olan sabah ki konuşmamız geldi. Maya nerde kalmıştı, buraya gelecekti. Saçlarım uzamıştı ve kesilmesi gerekiyordu. Maya gelsede artık kesilseler. Kurtma makinesi ve havlu yardımıyla kuruttuğum saçlarımdan sonra dağınık olan etrafı topladıktan sonra odadan çıkmak için kapıyı açtığımda karşımda Maya'yı gördüm.

"Nerde kaldın sen?" telaşla beni kapıdan içeriye itip kendide içeriye girdi.

"Beni bırakta sen,  Meftune hanım senin kötü olduğunu söyledi neyin var?" telaşla konuştuğunda endişesini gidermek için omuz silktim.

"Önemli bir şey değil!" elimle saçlarımı Maya'ya gösterdim.

"Bak saçlarım uzadı. Sanırım kesmen gerek."

"Bırak saçınıda neyin var bana onu söyle!" sıkınca  bir nefes verdikten sonra konuştum.

"Tamam anlatıcam ama saçımı halledelim ilk önce." dediğimde gözlerini devirdi. Ben bunu biliyordum,  ufaktan sinirleniyordu.