14. BÖLÜM

1.1K 47 17
                                    

Herkese merhabalar!!!

Kaya'nın ağazından devam

   Akın ve Meriç'i orda bırakarak hızla uzaklaştım. Meriç gene yapmıştı yapacağını. Gözlerim Duru'yu ararken minik gövdesini sandalyenin arkasına sığdırmaya çalıştığını fark ettim.  Ve ne yazık ki becerememişti. Ben bahçenin arkasından dolanıp arkası bana dünük olan Duru'ya doğru ilerledim. Yaklaştığımda hafifçe koluna dokunarak ve yüksek sesle sobe diye bağırarak kaçtım.

  Koşarken saymaya başladığım yerde Meriç'i gördüm. Pişmiş kelle gibi sırıtıyordu. Adımlarımı daha da hızlandırıp Meriç'in temiz ve güzel ensesine efsane bir şaplak attım.

  Eve doğru hızımı artırıken Meriç'in ne durumda olduğunu öğrenmek için arkama bakmam ile ayı gibi bir şeyin üzerime düşmesi bir oldu. Ben yerde debelenirken Meriç üste olduğu için yüzünde güller sıçıyordu. Bize doğru koşan Duru'ya gözüm kaydığında

"Bende bende." diyip oda Meriç'in üzerine atladı. Ağzımdan sert bir inleme sesi çıktığında Meriç, Duru'yu ve kendini üstümden çekti. Ne ara buraya geldiğini bilmediğim Akın siyah kazağımı yukarıya doğru sıyırdı.

"Yarası açılmış acil bir doktora görünmesi gerek!" diye bağırdı Akın. Duru ağlamaya başladığında gözlerim ağırlaşmaya başladı. Ben ne kadar dirensemde gücüm bilincimi açık tutmaya yetmiyordu. Uğultular artık yok olduğunda bilincimin tamamen kapandı.

   Gözlerimi araladığımda hastane odasında olduğumu gördüm. Uyandığımı gören yanı başımdaki Maya ayağa kalkıp yanıma geldiğinde elimi ellerinin arasına aldı. Maya'nın gözleri nemliydi. Kurban olduğum yaşlarını benim için dökmüştü. Benim için döktüğü yaşlara sevinsm de üzülmesine yüreğim burkuldu. Elimi ellerinin arasından çekip narin ellerini avuçlayıp dudaklarıma götürdüm. Ellerini öpmemle zümrüt yeşili gözlerinden titrek bir gözyaşı usulca süzüldü. Gözyaşını silerken kendime gelmeye çalıştım. Bu kadar romantiklik benim bünyeme fazlaydı.

"Ah güzelim ah! Hem benim için gözyaşı döküyorsun hem de beni sevdiğini inkar ediyorsun. Baksana söylediklerin ve yaptıkların çelişiyor, nasıl olacak bu iş?" zümrüt gözleri zehir saçmaya başladığında sinirlendiğini anladım.

"Bak bana hiç inkar ediyor muyum?" gözleri kocaman açılınca çok tatlı olmuştu. Bu hallerine gür bir kahkaha patlattım.

"Nasıl yani sen beni mi seviyorsun?"

"Bilmem,  seviyor muyum?" Maya sinirle karnıma vurduğunda yarama geldiği için ağzımdan inilti döküldü. Maya bu sefer telaşla konuştu.

"Kaya ben özür dilerim ben bir anda kendimi kaybettim." Maya'nın bu telaşlı hali gözlerime çok çekici geldi. Kenara kayıp Maya'yı yanıma çektim.

"Tamam sevgilim sorun değil harap etme daha fazla kendini." Maya masum bir kedi yavrusu gibi beni dinliyordu.

"Sevgilim mi?"

"Hı hı." birden ayağa kalkıp panikle konuşmaya başladı.

"Ben Meriç beye uyandığını haber vereyim."

"Tamam güzelim." ben Maya'nın bu hallerine gülerken o kaçarcasına odadan çıktı.

   Maya ve Meriç odaya geldikten bir süre sonra doktor da odama giriş yaptığında taburcu olabileceğimi söylediğinde işlemleri halledip Meriç'in evine doğru yol aldık.

   Eve geldiğimizde ben salondaki kanepeye uzandım. Diğerleri ise boş buldukları yerlere kuruldular. Maya yan taraftaki koltuktaydı.

"Geçmiş olsun Kaya bizi çok korkuttun." diye konuştu Akın. Ya benim en kısa sürede Akın'ın kız olduğunu ortaya çıkarmam lazım. Neyse bir iyileşiyim ondan sonra artık.

BAKICIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin