BAKICIM

10. BÖLÜM

Herkese merhabalar!!!

Gözlerimi ovup yatağın diğer ucuna tekrar baktım. Ama nasıl olurda burada olur, hani burda oldu benim yatağımda ne işi vardı Meriç beyin? Ben Meriç beyin güzel yüzünü incelerken, o güzel gözlerini araladı. Bana bakıp o güzel gülümsemesinden bahşedince benim kalbim atağa geçti. Kalbimi sakinleştirmeye çalışıp konuştum.

"Sizin burda ne işiniz var?" rahat tavırlar sergileyerek bana baktı. Sonra yüzüme yakınlaştı. Ben ne yapacak diye beklerken gözlerini gözlerimden ayırıp dudaklarıma bakmaya başlıyınca kendimi geri çektim.

"Akın sen bi kızardın sanki he!" diyip pis pis sırttı.

Ohaaa bu adam resmen bana yörüyor ve ben şu an erkek kılığındayım, Meriç bey gay mi? Ne kadar da talihsiz bir insanım ben ya sevdiğim adam gay çıktı.

Elimi alnıma vurup mırıldandım.

"Allah'ım sen benim aklıma mukayet ol!"

"N'oldu ya birden bire sana!" ben şaşkınlıkla ona bakarken o çok yakışıklı bir biçimde bana bakıyordu. Sen nasıl gay olursun yyyaaaa!

"Asıl size ne oluyor burası benim odam ve benim yatağım. Bir uyanıyorum patronum yatağımda ayrıca kolları ahtapot gibi beni sarmış." çekingen bir tavırla başını kaşıdı, tam konuşacaktı ki yine atladım.

"Siz yoksa benden mi hoşlanıyorsunuz? Benden hoşlanıyorsanız gaysiniz o zaman!"

"Hay a*ına koyayım böyle işin içine ben gidiyorum. S*ktin beynimi zaten sabah sabah!" diyip bir sinirle odadan çıltı. Ve benide arkasında şok içinde bıraktı. Ben ne dedim az önce adama resmen bana asıldığını söyledim ya!

Kaltak seni! Kaçırdın işte yakışıklı çocuğu!

Ya yine mi sen, ne istiyorsun Allah aşkına benden?

Hiç bir şey istemiyorum iki kelam etmeye geldim ama seninle o da yapılmıyor pis orospu!

Meriç bey küfür etti ilk defa küfür ederken görüyorum onu.

Ama ağazına ne çok yakışmıştı değil mi?

Dimi bende seninle aynı fikirdeyim!
Allah'ım iyice delirdim ben ya, sende git artık başımdan ya!

İyi be al başını götüne sok!

Yataktan kalkıp üstümü değiştirip odadan çıkıp aşağıya doğru harekete geçtim. Aşağıya indiğimde Meftune abla sofrayı kuruyordu. Yanağından öpüp yerime Duru'nun yanına oturdum.

"Günaydın fıstık!"

"Günaydın şekerim! Gördün mü babam geldi, ama kahvaltı etmeden çıktı."

"Hayır balım babanı görmedim." Meftune abla işini bitirip sofraya oturduğunda

"Meftune abla Meriç bey neden erken döndü iş gezisinden?"

"Sorma yavrum ya! Meriç bey oğlumun asistanı şirket ile ilgili bilgileri rakip şirkete vermiş ve şu an şirket kötü durumda." diyip yemeğini yemeye başladı.

Meriç bey şu an zor bir durumda, asistanın yaptığı bir nevi hırsızlıktı. Yemek yemeğe devam ettim.

"Akın abi hadi oyun oynayalım"

"Tamam ne oynamak istersin kuşum?"

"Saklambaç oynayalım hadi sen ebe ol!"

"Yok yııhaa! Ben niye ebe oluyorum sen ebe ol!"

"Bana ne ben oyunu seçtim ebeyide ben seçicem."

"Tamam o zaman yazı tura atalım." Duru bana heycanla baktığı esnada bende cebimden bozuk para çıkarıyordum.

"Balım yazı mı tura mı?"

"Immm! Yazı olsun benimkisi! " Duru'nun bu heycanına gülüp parayı havaya attım. Parayı alıp heyecanla baktığımda tura geldiğini görünce hayvan gibi bağırmaya başladım.

"Ben kazandım bak işte tura geldi, ebe sen olacaksın!"

"Bana ne ya ben olmam hem sen hile yaptın!" diyince güldüm resmen kendimi Duru ile bir yazı tura uğruna inatlaşıyordum.

"Tamam balım ben ebe olurum şimdi sayıyorum tamam mı?" Duru kafasını olumlu bir biçimde salladığında arkama dönüp gözümü kapattın.

"1, 2, 3, ..., 10 önüm arkam sağım solum, saklanmayan ebe!" arkamı döndüğümde hayal kırıklığına uğradım. Duru ciddi ciddi saklanmıştı. Odanın içine baktığımda Duru'yu bulamıyınca odadan çıktım. Koridordan indiğimde Duru'nun sinirli sesini duyunca takip ettiğimde salonda kanepenin arkasında babası ile tartışırken buldum.

"Ya baba senin yüzünden yakalanacağım, senin bedenin buraya sığmazki git burdan bulacak beni!"

"Sarı civciv, sen beni şimdi kovuyor musun?" dedikten sonra küskün bir ifade ile arkasını döndü.

Ben kanepeye yaklaşıp Duru'ya dokunup
"Sobe yakaldım seni balım!" dediğimde sinirli bir şekilde babasına bakıp konuştu.

"Bak baba ben sana demiştim dimi senin yüzünden yakalanırım diye!" ben ikisinin bu hallerine bakarken telefonum çalınca arkama dönüp komidinin üzerindeki telefonu aldım. "ArıMaya" arıyordu Meriç beyden izin istedikten sonra telefonu cevaplayıp odama doğru ilerledim.

"Efendim Maya!"

"Ay hoşt ben seni aramışım sen bana burun mu kıvırıyon."

"Estağfurullah ne münasebet efendim!"

"Ee tamam neyse seni affettim. Ee ne var ne yok!" ben Maya'ya Meriç beyin olayı anlatınca Meriç beye faydası dokunacağını söyleyince ben de bunu Meriç beye haber vermek için telefonu kapattım.

Aşağıya indiğimde Meriç beyi salonda bulamadım. Odasına çıktığımda kapısını çaldım. İçeriye girdiğimde yatakta uzandığını gördüm aklıma bu sabah olanlar geldi. Meriç bey yatakta yan dönerek bana döndü. Şu an acaba ne kadar çekici göründüğünü biliyor muydu?

"Eee Akın süzmen bittiyse niye geldiğini açıklayacak mısın?" ağzını şaklatıp keyfinin yerinde olduğunu iyice belli etti.

"Ben şey için sizi rahatsız ettim."

"Ne için rahatsız ettin?" sırıtarak sorduğu soru beni sinirlendirmeye yetti.

"Maya aradı az önce size yardımı dokunacağını söyledi. Eğer siz de isterseniz bu konu için sizinle görüşmek istiyor!"

"Hangi konuda yardımı dokunacak bize?" birden ciddileşince korkmadım değil!

"Hukuken size yardımı dokunurmuş Maya çok iyi bir avukat."

"Tamam o zaman yarın şirkette gelsin konuşalım bu konuyu." başımı sallayıp odadan çıkmak için harekete geçtiğimde

"Akın bekle!" ayağa kalkıp yanıma geldiğinde beni kendiyle kapı arasına sıkıştırdı.

"Sen benim senden hoşlanmamı mı istiyorsun?"

Ne ben ne diyeceğim şimdi doğruyu söylesem olmaz yalan söylemekte istemiyorum...

Şimdiden oy veren ve yorum yapan herkese teşekkür ederim.☺☺