" Meriç!" Kaya evin içine girip kızgın bir şekilde kolumdan tutup beni bahçeye çıkardığında bedenimi kendine çevirip yüzüme yumruk attı.
"N'apıyorsun sen?" dememle bir tane daha yumruk attı.
"Ne yapıyorum he, al bak ne yapıyorum! Asıl sen ne yapıyorsun, yaptığının farkında mısın sen?" dediğinde kendimi toparladım. Kaya bana bir tane daha vurmak için hazırlanırken bu sefer engel oldum. Ve bu sefer yumruk atan taraf ben oldum. Kaya yumruk atmamala sendeledi. Biz kendi aramızda kavgaya devam ederken Meftune ablanın sesi geldi.
"Ne yapıyorsunuz oğlum siz, delirdiniz mi?" dediğinde birbirimizden ayrılıp ikimizde yere yığıldık.
"Delirdiniz ikiniz iyice , neden kavga ettiniz bu sefer?" kendi kendine söylenen Meftune abla bu sefer Akın'ı çağırdı , Akın birkaç dakika sonra bahçenin kapısından gözüktüğünde kendimi onun yanında böyle gözükmemek için Meftune ablaya sığındım.
"Meftune abla yardım et kalkayım." Akın bizi gördüğünde küçük çaplı bir şok yaşayıp kendine geldiğinde ilk önce adımlarını benim için atmış olduğunu sandım. Ama benim yerime Kaya için attığını fark ettim. Zaten Kaya'ya olan sinirim daha geçmememişken birde Akın'ın onunla ilgilenmesi beni çileden çıkarıyordu. Ben Meftune abla ile birlikte evin içine girdiğimizde Kaya'da ayağa kalkıp kolunu Akın'ın omuzlarına sarmıştı.
"Ben o kolu ..."
"Efendim oğlum bir şey mi söyledin?"
"Yok Meftune abla bir şey demedim." beni kanapeye oturtan Meftune abla pansuman için içeriye gittiğinde Kaya ve Akın içeriye girdiler. Kaya'yı kanepeye oturtan Akın bana bakmamaya özen gösteriyordu. Kaya ise bana hala kızgın bir şekilde bakıyordu. Asıl kızması gereken benken bu çocuğa ne oluyordu.
"Ben Meftune Ablaya yardıma gideyim!" Akın odadan çıktığında
"Ne var, suratımda bok mu var Kaya?" diye sinirle soludum. Kaya yaslandığı kanepeden dikleşerek
"Neden yaptın bunu?"
"Neyi oğlum neyi?"
"Ben sizi gördüm lan pezevenk!" yanımdaki yastığı alıp Kaya'nın suratına atınca Kaya inledi.
"Düzgün konuş it herif!"
"Neden bana anlatmadın?"
"İşte tam da bu yüzden."
"Siz yine mi birbirinize girdiniz?" diye içeriye Meftune abla ve arkasından Akın girince konuşmayı bıraktı. Meftune abla benimle ilgilenirken Akın'da Kaya'nın yaralarına pansuman yapıyordu. Benim kalbim neden acıyordu, neden kırılıyordu? Yoksa ben bu erkek çocuğuna aşık mıydım? Pansuman bittiğinde kimseyle konuşmadan sarsak adımlarla yukarıya çıktığımda odama gidip sakinleşmek adına yorgun vücudumu uykunun huzursuz olsada çekici kollarına bıraktım.
Telefonun zil sesi ile derin, soğuk uykumdan uyandığımda telefonu açıp kulağıma koydum.
"Alo Meriç! Hemen şirkete geliyorsun!" diyip konuşmama fırsat vermeden telefonu kapatan Kaya'ya küfürler savurarak yataktan kalktım. Kıyafetlerimi değiştirip sessizce Duru'nun odasına gidip onu öpüp odadan çıktım. Mutfağın önünden geçtiğimde Meftune Ablanın sabah kahvaltısı için bir şeyler hazırladığını gördüm. "Meriç oğlum nasılsın? Dün akşam bir şeyler yemeden yattın, gel otur açsındır şimdi!"
"İyiyim Meftune Abla, benim acil şirkete gitmem lazım!" evden çıkıp arabaya bindiğimde hızla şirkete doğru yol aldım. Şirkete adım attığımda herkes bana şaşkınlıkla bakıyorlardı, sanki bok vardı. İnsanların özel hayatları hakkında bilip bilmeden yorum yapmaktan hiç bıkmazlar. Ben adımlarımı Kaya'nın odasına doğru hızla attım. Kaya'nın odasının önüne geldiğimde kapıyı çalmadan içeriye girdim.
![](https://img.wattpad.com/cover/154554517-288-k88887.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAKICIM
ChickLitüvey babasının şiddet içerikli hakaretlerine ve üvey abisinin tacizlerinden bıkmış bir kız, karısını kaybeden ve bu Dünya'da küçük kızı ile tek başına kalmış, bir adamın aşk hikâyesi.