Herkese merhabalar!!
Meriç bey bana baktığında vücudumun her yeri alev gibi yanıyordu. İçimden onun o güzel temiz yüzüne dokunmak geliyordu. Gözleri de bu isteğimi onaylar biçimde bakması benim dokunma arzumu kamçılıyordu. Daha fazla bu derin bakışlara dayanamayacağım anlayınca kıpırdandım. Meriç beye baktığımda hala aynı pozisyonda olduğunu görünce Duru ile ayağa kalktım.
"Nereye Akın?" diye sorunca vücudumu titreme aldı. Derin nefes alıp kendini sakinleştirmeye çalıştım ve gözlerimi o güzel yüzüne çevirince aklımda olan her şey bir nehrin akış hızıyla hafızamdan akıp gitti. Allah'ım bana yardım et bu adam bana neden bu kadar güzel bakıyor? Daha fazla dayanamayıp bakışlarımı kaçırıp yürümeye başladım, merdivenlere geldiğimde bana soru sorduğu aklıma geldi.
"Duru'yu odasına bırakıcam Meriç bey." dedikten sonra yoluma devam ettim. Ondan uzaklaştıkça yüreğime batan cam parçları derinlere iniyordu sanki. Daha fazla dayanamadığımı anladığımda batan cam parçalarını yok saymaya çalıştım ama sanki ben yok saymaya çalıştıkça daha çok batıyordu yüreğime. Duru'yu güç bela yatağına yatırıp duvarlara tutuna tutuna odama girdim. Kapıya yaslanıp solondan itibaren tuttuğum göz yaşlarımı gözlerimi kapatmamla akmaya başladı. Ben her gün bu adamın bana böyle bakmasına dayanamıyorum karşılık versem olmazdı zaten. Bedenim kapıdan yavaşça kayarak soğuk zeminin yüzeyine düştü. Yanan gözlerimin acısı dinsin diye kapattığımda gözümün önüne mükemmel yüzü belirdi tekrar. Yüreğim onun hayali yüzünü göremesi ile hızlanırken bedenim ağırlaşmaya başladı.
Kaya'nın ağzından
Yatmaktan sıkılıp yataktan kalktıp elimi karnımdaki yaraya koyrak yavaş adımlarla salona doğru yol aldım. Salona vardığımda Maya denen o kızın da burda olduğunu gördüm. Bu beni mutlu etti. Çünkü onunla uğraşmak acayip bir şekilde hoşuna gidiyordu. Ben içimden sevinç çığlıkları attarken çoktan yanlarına doğru yaklaştığımı farkettim. Maya tam karşımda olduğu için beni farkedip yanıma yardım etmeye geldi. Kolumun altına girdiğinde fırsat bu fırsat diyerek açtım o güzelim ağzımı
"Şekerim benden bu kadar çok etkilendiğini belli etme istersen!" diyip bir kahkaha attığımda Meriç bana sen akıllanmazsın dermiş gibi baktığında omuz silktim. Maya kolumdan çıkıp Meriç'in karşısındaki yerini aldığında bozulsamda bozuntuya vermedim. Tabi olum ne sandınız benim bir karizmam var sonuçta. Daha fazla nasıl onunla uğraşabilirim acaba. Ama bu sefer ki gibi de kaçırmam lazım kızı.
Bende Meriç'in yanına oturduğumda gözlerimle Maya'yı göz hapsine aldım. Rahatsız olsada bir şey demeden kıpırdanmakla yetindi. Meriç bana dönüp konuşmaya başladı.
"Kardeşim seni yeni şirket avukatıyla tanıştırayayım Maya!" bilerek Maya kısmını bastırıyordu. O da biliyorduki şimdiye kadar bütün kızlar ilgi ile beni süzerken Maya'nın beni süzmediğini ve benim bu durumdan dolayı ona ilgim olduğunu. Gülümseyerek kafamı sallamakla yetindim. Başka ne yapabilirim ki.
"Ben artık kalkayım Meriç bey."
"Tabi nasıl istersen."
"Akın nerde onuda bir görseydim?" Meftuş (eskiden beri ona Meftune abla yerine Meftuş diyorum böyle seslenmek daha çok hoşuma gidiyor.) mutfaktan çıkıp yanımıza geldiğinde
"Odasında yatıyor herhalde istersen bak ama yorgundu bu gün biraz!" diyince Maya daha da teleşlandı izin isteyip yukarıya çıktı apartopar.
"Kaya salak mısın?" bana mı dedi onu, bu güzel yüze he! Şaşkınlıkla yüzüne baktığımda
"Gene ne yaptım ben Meriç?" diye isyan ettiğinde onaylamaz biçim de kafasını sallayıp
"Sen yaralısın pezevenk, ne işin var burda? Git yat yatağına işte!" dediğinde bu çocuk olamamış gibi bakış attıktan sonra yavaş bir şekilde ayağa kalkıp Meriç'e döndüm
"Tamam beni kovuyorsun demek Öyle olsun. Kardeşliğimiz bitmiş resmen, kardeş kardeşe bunu yapar mı hiç, ayıp ya ayıp! Ben yukarda can sıkıntısından patlarım hiç sorun değil benim için!" söylene söylene merdivenlerin oraya geldiğimde Sarı Civcivin peluş tavşanının yerde olduğunu görünce elime aldım. Aklıma gelen şeytanlıklarla kıkırdayarak merdivenlerden biraz çıktıktan sonra peluşu Meriç'in kafasına attım. Elimden geldiğince hızlı çıktığım merdivenlerin sonuna geldiğim esnada Meriç aşağıda bana hayvan gibi bağrıyordu.
"Ben senin yedi ceddinin sülalesinin şarap çanağının içine tüküreyeyim lan puşt! Ben sana bunun hesabını sorucam elbet sen hele bir iyileş o zaman göreceksin gününü!" ben zevkten dört köşe olurken Akın ve Maya'nın sesleri geliyordu. Ben kapı arasından onlara bakarken görüş alanıma Akın girdi. Meriç haklı bu çocuğun erkeğe benzer bir tarafı yok. Onu biraz incelediğimde ise göğüs kısmının vücüdünün diğer bölgelerine göre daha orantısız olması burnuma kötü kokuları getiriyor. Ayrıca kalçaları hiçte bir erkeğinkine benzemiyordu. Bunları engin tecrübelerime dayanarak söylüyorum. Bende Kaya isem bu işin peşini bırakmam. Hadi bakalım, bekle Meriç, kankan seni aşkına kavuşturacak! Ama ilk önce Maya ile ilgili küçük araştırma yapmalıyım sonuçta ilk kendi işimi halletmeliyim değil mi ama! Ben aynı hızda odama ilerlerledim.
Beklenen an, nasıl buldunuz yeni bölümü bakalım?
Oy veren ve yorum yapan herekese şimdiden Teşekkür ederim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAKICIM
Literatura Kobiecaüvey babasının şiddet içerikli hakaretlerine ve üvey abisinin tacizlerinden bıkmış bir kız, karısını kaybeden ve bu Dünya'da küçük kızı ile tek başına kalmış, bir adamın aşk hikâyesi.