Merhabaaaa ♡
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen, yorumlarınız bana ilham veriyor <3
Keyifli okumalar!
🩸
KANA BULANMIŞ SIRLAR
Bölüm Şarkısı: Sezen Aksu - Masum Değiliz
2. BÖLÜM "MASUMİYETİNİ YİTİRENLER"
Küçükken bir hata yaptığımda babam bunu görmezden gelmek yerine telafi etmek için elimden geleni yapmam gerektiğini söylerdi. Çünkü ona göre her hatanın geri dönüşü vardı, her hata telafi edilebilirdi. Yeter ki o hata yüzünden masumiyetimizi kaybetmeyelim.
Masumiyet, artık bana çok uzak gelen bir kelimeydi. Düne, hatta bu sabaha kadar masum sayılabilirdim. Hatta belki mağdur, güçsüz, yardıma muhtaçtım ama şimdi ne mağdur ne masumum. Şimdi bir katilim.
Gözü dönmüş, eli kanlı bir katil.
Oysa bu da bir hataydı. Ne de olsa bile isteye onu öldürmemiştim. O an içimdeki acı öyle baskın gelmişti ki gözüm hiçbir şeyi görmemiş, canını yakmak istemiştim. Katili olacağım aklımın ucundan dahi geçmemişti ve ne yazık ki aklımın ucundan geçmeyen şeyi şimdi yaşıyordum. İşte bunu yaşamama neden olan hatanın telafisi yoktu, geri dönülemezdi ve geri dönülemeyen bu hata masumiyetimi elimden çekip almıştı.
Artık hikâyemin masumu değil, suçlusuydum.
Bu gerçek yaşadığım acılardan bile daha baskın, daha ağır, daha can yakıcıydı.
Bu zamana kadar kelimeler beni zehirlemesin, boğazımdaki dikenli zincir nefesimi kesip beni öldürmesin diye susmak zorunda kalmıştım. Fakat artık yaşamak için susmak zorundaydım, çünkü konuşursam hayatım mahvolacaktı ve maalesef ki bu mahvoluş yalnız bana ait olmayacaktı.
Çünkü artık yalnız değildim.
Yaşlı gözlerimi ağır ağır koluma dokunduğu eline çevirdim. Kolumu tutmak ve tutmamak arasında kalmış gibiydi, bu yüzden de sadece parmaklarının ucuyla hafifçe dokunuyor ve beni eve doğru yönlendiriyordu. Diğer elinde ise Sezgin'in mezarını kazarken kullandığı kazma ve kürek vardı.
Gözlerimi kolundan çekip yüzüne baktığımda çok ciddi bir ifadesi olduğunu gördüm. Şu an karşımda o kadar soğuk kanlı bir adam duruyordu ki insan korkmadan edemiyordu.
"Yola değil de bana bakmaya devam edersen muhtemelen bir taşa takılıp düşeceksin birazdan," dedi gözlerini bana çevirmeden, duraksadım. Ancak o an o da durdu ve sonunda bakışları beni buldu. Öyle bir bakıyordu ki insan karşısında buz kesebilirdi.
"Ben hâlâ anlamadım," dedim, tek kaşını kaldırdı. "Biz ne yapacağız şimdi? Ne olacak bundan sonra? O öldü, sen onu gömdün, ben..." Devam edemedim, boğazım düğüm düğüm oldu.
Gökhan derin bir iç çektikten sonra "Önce onu kaybolmuş gibi göstereceğiz," dedi, kaşlarımı çattım. Anlamsızca ona bakarken devam etti. "Bir anda ortadan yok olmuş gibi," diye ekledi, buna rağmen anlamsızca bakmaya devam ettim. Bunu nasıl yapmayı düşünüyordu?
"Farkındayım, anlamsız geliyor ama güven bana, her şeyi halledeceğim," dedi, buruk bir ifadeyle baktım gözlerinin içine.
Güven bana...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KANA BULANMIŞ SIRLAR
ChickLitBazı ölümler bir son, bazı ölümler bir başlangıçtır. Çünkü kimileri ölür ve hikâyeleri biter, kimilerinin ölümü de birileri için yeni bir hikâye başlatırdı. Bu kez ölüm, hikâyeyi başlatan şey olacaktı. Onun ölümü, avuçlarıma kanlı bir sır bırakmıştı...