Merhaba ♡
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen, yorumlarınız bana ilham veriyor <3
Keyifli okumalar!
🩸
KANA BULANMIŞ SIRLAR
Bölüm Şarkısı: Deblüblüman - Belki
3. BÖLÜM "SORGU"
Eve dönüş yolu üç saatten fazla sürmüştü ve yol boyunca zihnimdeki tek görüntü Sezgin'in kanlar içindeki hâliydi. Hâlâ olanlara inanmakta güçlük çekiyordum, sanki bir kâbusun içindeydim ve gözlerimi açsam her şey eskiye dönecek gibi hissediyordum. Oysa artık koca bir gerçekliğin tam ortasındaydım. Zordu belki ama o gerçeği artık kabul etmem gerekiyordu.
Ben, katil olmuştum ve bununla yaşamaya alışmam lazımdı.
Öndeki arabadan inen Efsun ve Yalçın'ı gördüğümde şoför koltuğundaki Gökhan'a baktım, gözleri çoktan beni bulmuştu. "İçeriye girecek misin?"
"Girmem doğru olmaz, çok dikkat çekeriz. Onlarla gir sen, eğer bir şeyler sorarlarsa dediğim gibi verebileceğin en mantıklı cevapları ver," dedi, muhtemelen bunu yapamayacaktım. Bu yüzden içeriye girer girmez iyi olmadığımı söyleyip yalnız kalmak istiyorum demek ve odaya kaçmak en doğrusu olacaktı.
Bunu ona açıklamaya gerek duymayıp söylediği şeylere karşılık başımı salladım ve merakla "Sen gidecek misin?" diye sordum.
Ona güvenmem gerektiğini biliyordum, nedenini anlamasam da bana yardım etmeye çalıştığının farkındaydım, her şeyden önce onun da dediği gibi artık onun da bu işin içinde olduğunu ve yanarsak beraber yanacağımızı biliyordum fakat tüm bunlara rağmen gitmesinden korkuyordum. Ya beni tüm sorunlarla yalnız bırakırsa, o zaman ne yapacaktım, nasıl devam edecektim? Edemem ki...
"Hiçbir yere gitmeyeceğim," dedi güven verici bir tavırla. "Burada olacağım, bahçede. Bir sorun olursa ya da bir şeye ihtiyacın olursa bahçeye çıkman yeterli olur."
Başımı salladım ve belli belirsiz tebessüm edip Yalçın'la Efsun'u daha fazla bekletmemek için arabadan indim. İner inmez o tebessüm yüzümden silindi ve yanlarına gittim. Bülent'i yolda evine bıraktıklarından o yanımızda değildi neyse ki...
Hep birlikte eve girdiğimizde Efsun yanıma gelip "Hadi otur dinlen biraz, ben de sana bir şeyler hazırlamalarını söyleyeyim, bir şeyler ye," dedi sevecen bir tavırla.
"Araba yüzünden yine midem iyi değil, hiçbir şey yiyecek durumda değilim. Hem çok yorgunum, biraz dinlenmek istiyorum," dedim, arabada düşündüğüm şeyi yapıp yanlarından kaçıyordum aslında.
"Tabii, dinlen sen. Biz burada olacağız, korkmana hiç gerek yok. Artık uyandığın zaman bir şeyler yersin," dedi, başımı salladım sadece ve hiçbir şey söylemeden yanından ayrıldım. Merdivenlere doğru yürürken Yalçın'ın söylediği şeyi duydum.
"Sence Nergis teyzeyle Sinem'e haber vermeli miyiz?" diye sorduğunda olduğum yerde kaldım.
Bir de onlar vardı değil mi?
Gözlerimi kapatırken başımı önüme eğdim ve nefes almaya çalıştım ama aldığım hiçbir nefesi hissetmiyordum sanki. Aksine aldığım her nefeste biraz daha boğuluyormuş gibi hissediyordum ve bu beni korkutuyordu. Ya hayatım boyunca hep böyle hissetmeye devam edersem? Bir insan buna nasıl alışabilir ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KANA BULANMIŞ SIRLAR
ChickLitBazı ölümler bir son, bazı ölümler bir başlangıçtır. Çünkü kimileri ölür ve hikâyeleri biter, kimilerinin ölümü de birileri için yeni bir hikâye başlatırdı. Bu kez ölüm, hikâyeyi başlatan şey olacaktı. Onun ölümü, avuçlarıma kanlı bir sır bırakmıştı...