Merhaba ♡
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen, yorumlarınız bana ilham veriyor <3
Keyifli okumalar!
🩸
KANA BULANMIŞ SIRLAR
Bölüm Şarkısı: Lana Del Rey - Cherry
5. BÖLÜM "OYUN KURUCU OLMAK"
Dışarıdaki bağırışlar kulaklarımı tırmalamaya devam ederken elimi yüzüme bastırıp gözlerimi ovaladım ve ardından derin bir nefes alıp biraz olsun kendime gelmeye çalıştım.
"Ela Hanım?" Halit başkomiserin sesiyle gözlerimi ona çevirdim, gözlerinin içine baktım. "İyi misiniz?" diye sordu gayet sakin ve samimi bir tavırla.
Ona cevap verecekken araya giren şey, yine dışarıdan gelen o bağışırışlardan biri oldu. "Abim o kadın yüzünden kayboldu! Siz hâlâ onu mu koruyorsunuz! Kadın katil ya katil! Belki abime de bir şey yaptı!"
Bu, Sezgin'in kardeşi Sinem'in sesiydi. Ne araya buraya geldiklerine dair bir fikrim yoktu ama ben karakola getirildiğimde buradaydılar ve bir başkasının katili olma şüphesiyle tutuklandığımı öğrendikleri ilk andan beri böyle bağırıyorlardı.
"Bir dakika," dedi Halit başkomiser ve ayağa kalktı, bulunduğumuz odanın kapısını açıp dışarıya baktı.
"Yeter!" diye bağırdı öfkeyle.
O an açılan kapı sayesinde Gökhan'ı gördüm ve çaresizce baktım gözlerinin içine. Bu bakışı fark ettiği an bana cesaret verecek şekilde baktı gözlerimin içine. Bu olay yüzünden Sezgin hakkında olanları anlatmamdan endişe ediyor gibi değildi, zaten benim de ona bunu yapmaya hiç niyetim yoktu. Böyle bir şeyi asla yapmazdım, fakat bu olaydan bahsetmeden diğer şeyleri nasıl anlatacağımı, kendimi nasıl aklayacağımı da bilmiyordum.
"Nerede olduğunuzun farkında değil misiniz siz?" diye bağırmaya devam etti Halit başkomiser ve yanındaki polise baktı. "Atın şunları dışarıya! Zorluk çıkarırlarsa da tutuklayın ikisini de! İşimiz gücümüz yokmuş gibi bir de bunların bağırmasını dinliyoruz!" dedi ve odaya girdi.
O an bir kez daha Gökhan'la göz göze geldim, eşzamanlı olarak Halit başkomiser kapıyı çarparak kapattı. Ardından da yanıma gelip karşıma oturdu. Artık dışarıdan bir çıt dahi gelmiyordu, Sezgin'in annesinin de kız kardeşinin de sesi çıkmıyordu.
"Artık konuşmaya başlayabiliriz sanırım," dedi ve gözlerimin içine baktı. "Ben bir şey yapmadım deyip durdunuz geldiğinizden beri, madem öyle olanı biteni en başından anlatın bana."
İşte en korktuğum soru buydu, ben ne anlatacaktım bu adama? Nasıl kendimi temize çıkaracaktım?
"Ben," diye konuya girdim, boğazım düğüm düğüm olurken yutkundum ve devam ettim. "Ne olduğunu anlayamadım, biri saldırdı bana. Kendimi kurtarmaya çalıştım ama başaramadım, bayılttı beni. Kendime geldiğimde o evdeydim, elimde bir silah vardı ve o adam kanlar içinde yerdeydi. Yemin ederim ben bir şey yapmadım, biri bana tuzak kurdu," derken gözyaşlarım yeniden akmaya başlamıştı.
"Halit Bey," dedim gözyaşları içinde. "O adamı ben öldürmedim, yemin ederim yapmadım."
"Ela Hanım bakın," dedi gözlerimin içine bakarak. "Şu an tüm kanıtlar, sizin İlyas Güner'i öldürdüğünüz yönünde. Bunun aksini söyleyen tek bir kanıt bile yok elimizde. Anlattıklarınız bizim için elbette önemli, sırf kanıtlar sizi gösteriyor diye anlattıklarınızı duymazlıktan gelip sizi suçlu ilan edecek değilim, sonuna kadar araştıracağım bu konuyu ama sizin de bana yardımcı olmanız gerekiyor. Size kim tuzak kurmuş olabilir? Kimden şüphe ediyorsunuz? Bana saldırıp bayılttı ve kaçırdılar dediniz, bunu yapanı gördünüz mü? Bu olay başınıza nerede geldi? Bana tüm bu soruların cevabını vermeniz gerekiyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KANA BULANMIŞ SIRLAR
ChickLitBazı ölümler bir son, bazı ölümler bir başlangıçtır. Çünkü kimileri ölür ve hikâyeleri biter, kimilerinin ölümü de birileri için yeni bir hikâye başlatırdı. Bu kez ölüm, hikâyeyi başlatan şey olacaktı. Onun ölümü, avuçlarıma kanlı bir sır bırakmıştı...