10.BÖLÜM "KIRILMA ANI"

239 66 133
                                    

Merhaba ♡

Oy vermeyi ve satır aralarına yorum yapmayı unutmayın lütfen, yorumlarınız bana ilham veriyor <3

Keyifli okumalar!

KANA BULANMIŞ SIRLAR

🩸

10. BÖLÜM "KIRILMA ANI"

Kalbim, korkuyla göğüs kafesimi parçalayacakmış gibi hızla atarken dizlerimin titrediğini hissettim. Bu, ayakta durmamı zorlaştırdığında arkamdaki koltuğa çöktüm.

"Ela," dedi o sırada telefonun diğer ucunda olan Asım Bey ama ona cevap bile veremedim. "Ela orada mısın?"

O sormaya devam ederken bir başka ses araya girdi. "Asım abi, Gökhan Bey telefonunu açtı!"

"Ela!" dedi yine Asım Bey adama cevap vermek yerine ama dilim tutulmuş gibi tek kelime dahi edemedim.

Gökhan telefonu açmıştı, demek ki o da az sonra benim duyduklarımı duyacaktı. Sezgin yaşıyor, ölmemişti. O mezardan çıkmayı başarmıştı. Mümkün değil gibiydi ama içinde olmamasının başka hiçbir anlamı olamazdı. Yaşıyordu işte, çıkmıştı.

Gözyaşlarım bu düşüncenin korkusuyla akmaya başlarken nefes dahi alamadığımı hissettim. Tüm vücudum korkuyla titriyor, göğsüm sıkışıyordu.

Gözyaşlarım giderek artarken gözlerim, ilerideki komodinin üzerinde duran sigaraya çarptı. Hayatım boyunca hiç içmemiştim ama herkes o iğrenç iyi içlerine çekip nefes alabilmek için içmiyorlar mıydı?

Alamadığım nefesi, küçük bir sigara ile almayı umup titreyen bacaklarıma rağmen ayağa kalktım ve komodine yaklaştım. Sigarayı alıp titreyen dizlerim yüzünden tutunarak balkona ilerledim.

Gözyaşları içinde zorlukla sigarayı yakıp o ilk dumanı içime çektim, ciğerlerim yanıyormuş gibi hissettim.

O an karanlığın içinde onu fark ettim, beni izliyordu. Çaresiz bakışlarımızın kesişmesi, içimi yakan sigaradan bin kat fazla canımı yakarken anladım ki; yolun sonundaydık ve buradan geri dönüş yoktu.

İçime çektim ilk duman yeniden nefes almamı sağlamak yerine daha kötü hissetmeme neden olduğunda öksürmeye başladım. İşte o an Gökhan'ın kaşlarının çatıldığını fark ettim. Kendimi onu izleyemeyecek kadar kötü hissettiğimde ve titreyen bacaklarımın üzerinde daha fazla duramayacağımı anladığımda balkonun soğuk zeminine çöküp içimden geldiği gibi hıçkırarak ağlamaya başladı.

Yaşıyordu o, ölmemişti.

Bunu düşündükçe kendimi harap etmek isteyecek kadar ağlamak istiyordum. Bağırmak, korkuyorum demek, sesimi duymak istiyordum ama hiçbirini yapamıyordum. Yapabildiğim tek şey, bu soğuk zeminde oturup hıçkırıklarla ağlamaktı.

Nefesim kesilinceye dek ağlamak, boğazımın acımasına neden olurken sigaradan bir nefes daha almak istedim. Tam o esnada yatak odasının kapısı açıldı, balkonun cam kapısından içeriye girenin Gökhan olduğunu gördüm. Gözlerimi ondan çekemezken hızlı adımlarla yanıma geldi ve gelir gelmez yaptığı ilk şey; elimdeki sigarayı çekip almak, balkonun diğer köşesine doğru atmak oldu.

KANA BULANMIŞ SIRLAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin