Bölüm 1 🐺

11.1K 425 20
                                    


 
LACİVERT KURT'TAN...

Kokusunu alıyordum. Yakınlarda olmalıydı.

Biraz daha hızlı koşmaya başladım ve sağa döndüm. Evet, yine yanılmamıştım.

Kan kokusu işte buradan geliyordu.

Yaklaştıkça fark ettim ki bu bir insandı. Tüh lezzetli bir geyiğe hayır demezdim.

Sanırım babam haklıydı, kokuları henüz ayırt edemiyordum. Zaten kurda dönüşeli birkaç ay olmuştu.

Güçlerime alışmam zaman alacağa benziyordu. Çünkü ben hasta bir çocuk olarak Dünyaya gelmişim. Ve haliyle kurt versiyonum da yeterince güçlü değildi

Bedenim çelimsizdi. Bizimkiler kurda dönüşeceğime bile ihtimal vermiyorlardı. Çünkü kurda dönüşmek büyük bir efor ve güç gerektiriyordu.  Ama dönüşmüştüm.

Neyse insanoğlu beni fark etmeden dönsem iyi olurdu. Nedeni ise bizim gibi devasa kurtlar onlar için fazla ürkütücüydü.

Sanırım yanlış kelime kullandım. Korkunç demeliyim. Korkutucuyduk.

Daha geçenlerde ormanda avdayken minik bir kız çocuğu beni fark etmişti ve hemen
"Aaaa, baba şu kuyta bak! Koykunççç" diye bağırmıştı.

Tabi babası beni görmeden çalılıkların arkasına zıplamıştım

Babası ise kızının gösterdiği yöne bakıp da hiçbir şey göremeyince
"Alya yine mi hikaye uyduruyorsun." diyip kızının önünde diz çökmüştü.

"Hikaye uydurmak yalan söylemek demek değil canım kızım."   deyince içimde bir şeyler kopmuştu.

Muhteşem bir baba kız tablosuydu.
Bu tabloyu izlemekten beni alıkoyan şey ise tavşan kokusuydu.

İşte bu kokuyu ayırt edebiliyordum.
Hızla ardıma dönüp tavşanın peşine düşmüştüm.

Düşüncelerime son verip tam insanoğlunun yanından uzaklaşıyordumki başka bir koku aldım.

Kurt kokusu... Kara kurt buradaydı.

Soldaki meşe ağacının tam arkasındaydı ve iştahla yaralı insanoğluna bakıyordu..

Umarım düşündüğüm şeyi düşünmüyordu. Çünkü biz insan yemezdik.

Uyarmak için ona doğru hırladım. Tabii bunu duyan insan hemen beni fark etti ve haliyle korktu. Yaralı bacağını sürüyerek geri geri gitmeye başladı.

Ve o an kara kurt bana aldırış etmeden arka bacaklarını gerdi ve insanoğlunun üzerine doğru zıpladı.

Aynı anda ben de zıpladım. Havada çarpıştık ve onu zar zor meşe ağacına doğru fırlattım.

Dediğim gibi hala iyileşmemiştim ve kara kurtun bi anlık zayıflığına denk geldiğim için onu devirebilmiştim. Yoksa güç konusunda benden daha güçlüydü.

Biz atalar soyundan geliyorduk. Liderlik hep bizden devam etmişti ve edecekti.

Atalarımız çok güçlü oldukları için liderliği kendi soylarından devam etmesi şartıyla kabul etmişlerdi.

Ve kara kurt teyzemin oğlu ve ezeli rakibim falan değildi. Çünkü ben sağlıksız ve çelimsizdim.

Geleceğin lideri yani babamdan sonraki lider olacağına kesin gözüyle bakılıyordu. Ve o yine de benden içten içe korkuyordu. Gün gelir de onu yenerim diye..

Liderlik umurumda falan değildi. Benim istediğim sürümüze bir zarar gelmemesi ve güçlü bir liderimizin olmasıydı.

Kara ise lider olmak için fazla kindar ve hırslıydı.
Ah neyse, şimdi uğraşmam gereken bir adet kara kurt vardı.

Çarptığı meşe canını yakmış olmalı ki, acıyla inledi. Doğrulup bana doğru öyle bir hırladı ki bir an kaçmayı düşünmedim değil. Ne yani? Gerektiğinde kaçmayı da bilmeliydi insan. Yani kurt adamlar..

Kara kurt bana doğru atılınca hemen sola koşup atağından kurtuldum. Bu onu daha çok kızdırmıştı.

Hızla üstüme gelip omzumu baştan başa yırttı. Bu defa acıyla inleyen ben oldum.

Hızını alamamış olmalı ki dişlerini boğazıma geçirdi. Can havliyle suratına bir pençe savurdum.

İyice sinirlenip boğazımı, dişleriyle parçalamaya başladı. Hırs gözünü kör etmiş olmalıydı. Çünkü biz, birbirimizi öldürmezdik.

Öleceğimi düşünürken, karayı durduran başına aldığı odun darbesi oldu. Yaralı insan, onu koruduğumu anlamış olacak ki bana yardım etmişti.

Karanın boğazımı bırakmasıyla yere devrildim. Sanırım bayılacaktım.

Atalarımızın yüz karasıydık. Bir insanın karşısında iki baygın ve yaralı kurt olarak anılmak istemiyordum can havliyle ayağa kalktım.

Kalktığımı gören insanoğlu irkildi ve  bir iki adım geriye doğru sendeledi. Ona aldırış etmeden arkamı döndüm, boğazımdan durmaksızın akan kan toprağı kırmızıya boyuyordu.

İlerlemeye başlamıştım ki insanın sesini duydum. "Sana borcumu ödeyeceğim kurt.." bunu duyar duymaz bayılmıştım.

LACİVERT KURT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin