LACİVERT KURT

Bölüm 2 🐺

Geçen bölümden alıntı.. 👇

İlerlemeye başlamıştım ki insanın sesini duydum. "Sana borcumu ödeyeceğim kurt.." bunu duyar duymaz bayılmıştım.

"ABİİ! Abi nerdesin?" sesi ormanda yankılanıyordu.

Yine vee yine büyük bir sessizlik karşıladı Ahmet'i.

Yaklaşık yarım saattir Alaca Orman da abisi Mehmed'i arıyordu.

2 saat kadar önce Mehmet "Alaca'ya ava gidiyorum." deyip evden çıkmıştı. Ve çıkış o çıkıştı.

Günbatımına yakın, Mehmet' i aramak için evden çıkmıştı Ahmet. Hava kararmaya başlamıştı.

Kendileri hiç denk gelmeselerde bu ormanda kurt olduğu söylenirdi köylerinde.

Mehmet ise defalarca ava çıkıp da herhangi bir kurt ile karşılaşmadığı için buna inanmazdı. Kardeşi onu dikkatli olması konusunda uyardığında ise,

"Bana bir şey olmaz, hem bu ormanda kurt murt yok." deyip geçiştirirdi.

Korktuğu şey mi olmuştu. Yoksa abisini bir kurt veya kurtlar mı parçalamıştı.

Hayır hayır, kötü düşünmeyecekti. Patikadan ilerlemeye devam ederken tekrar bağırdı: Abiii...

O an bir ses duyuldu.

" Ahmet? Sen misin? Koş hemen buraya."

Abisinin sesini duyan Ahmet neredeyse ağlayacaktı. Derin bir nefes verdi.

Dizlerinde derman kalmamıştı. Sonra abisinin yaralı olabileceğini düşünüp yanına koşturdu.

Ses az ilerden gelmişti. Patikadan sağa dönünce gördükleriyle şok olmuştu.

Abisi büyük meşe ağacının altında bir kurt ile uğraşıyordu. Daha doğrusu yarasına bastırıyordu kanamayı durdurmak için.

Gözlerine inanamadı. Kurt devasa büyüklükteydi.

Sonra fark etti ki biraz ilerde başka bir kurt daha vardı. Simsiyahtı.

Diğeri ise laciverdin en koyu tonuna sahipti.

Şoku atlatıp abisine tekrar bakınca bacağından akan kanları gördü ve telaşlandı. Abisi yaralıydı. Yoksa bu kurtlar mı saldırmışlardı?

Yok, olmazdı. Olamazdı. Eğer bu kurtlar saldırsalar abisi yaşıyor olamazdı.

Mehmet arkasını dönüp orada öylece dikilmiş kardeşini görünce sinirle söylendi.

" Ahmet!" diye bağırdı. Sonra bağırdığı için korktu, ya kurtlar uyanırsa diye..

Ahmet silkelenip kendine geldi. Hemen abisinin yanına varıp yaralı bacağına gömleğinden bez yırtıp sarmaya başladı.

Mehmet'in canı yansada dişini sıktı. Ava giderken avlanmıştı. Avcıların geyik için kurduğu tuzağa yakalanmış ve yaralanmıştı.

Az kalsın da bir kurta yem oluyordu. Düşündükçe tüyleri ürperiyordu.

Korkusunu bastırıp, yaralı olan Lacivert Kurdun boğazına elindeki kana bulanmış bez ile biraz daha baskı yaptı..

Kardeşi ise anlam vermiyordu abisinin bu davranışına..

"Neler oldu burada.? Niye yaralandın?" diye ara vermeksizin:

"Abi yüriyebilecek misin? Kurtlar uyanmadan kaçmalıyız. "diye cümlelerini sıraladı.

" Gidemeyiz, hem bu kurta borçluyum. Hayatımı kurtardı."

Ahmet bir soru daha soracakkken elini kaldırıp:

" Sus, şimdi sırası değil, yanında sant otu var mı? Varsa hemen kara kurda koklat. Her an ayılıp saldırabilir."

Ahmet korksada: Tta - tamam dedi.

Sırt çantasını indirip içindeki kahverengi torbadan bir avuç sant otunu çıkardı.

Sant otunun bayıltıcı bir etkisi vardı. Canlı hayvan yakalamak istediklerinde tuzaklara bir miktar yem ile beraber bırakırlardı.

Ahmet ayağa kalktığında bacakları titriyordu. Yavaş adımlarla kara kurda yaklaştı.

Her an uyanıp saldırabilirdi.
Yanına yaklaştığında yavaşça çömelip titreyen eliyle sant otunu, kurdun burnuna tuttu.

Korkudan, burun deliklerine de biraz serpiştirmişti otu.

Mehmet ise arkasına dönmüş kardeşini izliyordu.

Sonra ayak sesleri duyuldu hem de birden çok. Birileri bu tarafa doğru koşuyordu.

Ahmed, hemen abisinin yanına gidip tüfeğine sarıldı.

Mehmet: "Sakin ol yaban hayvanıysa, hemen sık kafasına. Ama acele etme. Belki insandır gelenler." dedi

Merakla seslerin geldiği yöne başlarını çevirip beklemeye başladılar.

Ve çalılıkların ardından bir düzine insan göründü..

Hepsi de iri yarıydı. Normal insanlar gibi değillerdi.

Ve Mehmet mırıldandı:" Yabaniler.."

Ahmet korkuyla yutkundu. Bugün korkudan ölmese, iyiydi.

Ve o an LACİVERT KURT gözlerini açtı...

Bölümü nasıl buldunuz?
Sizce gelenler kim?
Ve asıl soru LACİVERT KURT ne yapacak?