Bölüm 4 🐺

5.7K 257 11
                                    

Bugüne özel bir bölüm daha yayınlıyorum.
Hikayenin gidişatı nasıl sizce?

Liderin konuşmasını, ağacın ardında dinleyen Kara Kurt ise burnundan soluyordu.

Kurda dönüşüp, sinirle kasabalarına doğru koşmaya başladı. Cadı'dan yardım istemek için...

Sürü ise anlayışla karşıladı liderlerinin kararını.
Lacivert Kurt lider olamayacaktı.

Lakin doğacak sağlıklı çocuğu lider olabilirdi. Bu durum kara kurt için tehdit demekti.

Sürünün olumlu baktığını fark eden lider, konuşma yaptığı banktan aşağı inip kulübeye girdi.

Oğlunun hala sapsarı olduğunu görünce derin bir iç geçirdi. Oğluna bir şey olursa, o kara kurdu yaşatmazdı bu sürüde...

Moli koyünde ise Ahmet ve Mehmet korku içindeydiler. Anlaşılan her iki kurtta, yabaniler için
değerliydi.

Ahmet : "Yoksa evcil hayvanları mı o kurtlar?" diye sordu.

Mehmet :"Bilmiyorum ki. Ama tek bildiğim şey bu işin içinde bir iş olduğu."

Böylece 6 gün geçti. 7. günün sabahı, lacivert kurt gözlerini araladı.

Yanında bekleyen Doruk hemen lidere haber edilmesini söyledi kapıda bekleyen kurda..

Ve bir kaşık şifalı ilaç içirdi kardeşi gibi gördüğü Güney'e.. Sonra doktor çağrıldı. Durumunun iyi olduğu haberini alan sürü ve lider rahat bir nefes aldılar.

Lacivert kurt ise iyileştiği için artık insana dönüşmüştü. Hangi halde yaralı ise o formda kalırdı kurtlar.

Ve şimdi uzun süre kurt formunda kaldığı için kemikleri ve kasları sızlıyordu Güney'in.

Yarası ise kapanmak üzereydi. İşte bu iyiydi. Hastalığından dolayı yaraları hep geç iyileşirdi.

Babası yanına geldiğinde yavaşça ayağa kalktı .
"Baba.."
Lider ise yavaş bir şekilde kucakladı oğlunu.

3 gündür kasabadaki sorunlarla ilgileniyordu. Ara ara oğlunun yanına gelse de çok yanında kalamamıştı.
Ve oğlunu Doruk'a emanet etmişti.

Oğlu fark etmeden göz pınarlarında biriken yaşları sildi. Güney, onun tek varlığıydı. Biricik karısı Meryem'in emanetiydi.

Güney'in sırtını sıvazlayıp ondan ayrıldı.
"İyi misin? " diye sordu.

Sesi hırıltılı çıkan oğlu "İyiyim baba.." diye yanıtlayınca bir kez daha şükür etti..

Lacivert Kurtun anlatımıyla...

Babam biraz daha yanımda kaldıktan sonra gitti.
Malum o bir liderdi. Sürümüzün önderiydi. Onun gibi güçlü olmayı ne çok isterdim.

Düşüncelerime son veren şey kapının çalınması oldu.
Doruk'a bakıp, tek kaşımı kaldırdım. Çünkü gelen Kara kurt yani Doğu'ydu.

Kokusunu buradan dahi alabiliyordum. Kapının yanındaki pencereler açık olduğu için.

Doruk bana kısa bir bakış atıp kapıyı açtığında, Doğu'nun sırıtan yüzü karşıladı bizi.

Buna sinirlenen Doruk "Ne var? Niye geldin?" dedi.

Onu kaale almayan Doğu, onu itekleyip içeri girdi.

Ve konuşmaya başladı :"Güney nasılsın? Gerçi görüyorum ki iyisin. Kara kurdun ölümcül pençesinden herkes kurtulamaz. Bi de hastayım diye ortalıkta dolaşıyorsun. Turp gibisin turp." Diyip sandalyeye kuruldu.

Yaptığı şey için özür bile dilemiyordu.

Ona bakıp" Niye geldin Kara? "diyince yapmacık bir sesle:
" Aaaa, biricik kuzenimi merak etmiş olamaz mıyım? Sende, benden başka herkese iyisin. "

Onu umursamadığımı anlayınca, sesi sertleşti."Yoksa geleceğin önderine saygısızlık mı ediyorsun? "

İşte şimdi kızmaya başlamıştım. Babama hep önder derdim. Kara kurt ise benim için Önder değildi. Olsa olsa bir zorba olurdu.

"Sen benim önderim falan değilsin." diyince kurt irisleri parıldadı öfkeyle.

"Lider olduğumda bana Önder diyecek olan birinin şu an bana baş kaldırması ne ironi." dedi.

Onu takmadığımı görünce daha çok sinirlendi. Öyle ki pençeleri çıkmıştı.. Öfke problemleri vardı Kara kurdun.

Sessizce bizi dinleyen Doruk:"Artık gitmelisin bence, Doğu."

Doğu:"Kes sesini." diye hırladı.

Ardından tekrar bana döndü, yine yüzünde pis bir sırıtış belirmişti. Ne çabuk ruh hali değişiyordu böyle...

"Ben buraya tebrik etmek için geldim. Eee, artık damat da bilmeli evleneceğini..." demesiyle bende ipler koptu.

Doğu bir düşmandı ama asla yalancı değildi. Hemen Doruk'a baktım. Ama o, başını öne eğmişti.

"Doruk, doğru mu söylüyor? Ne evliliği?"
Doğu ise istediğini almış bir şekilde kulübeden çıkıp gitti.

Doruk ise sıkıntılı bir nefes verip, ensesini kaşıdı.

"Evet, doğru ama..." demesiyle devamını dinlemeyip, dışarı doğru koşup, Hızla kurda dönüşmüştüm.

Canım yansa da bu önemsizdi. Canımın acısı şu an için bir hiçti.

Liderin yanına doğru koşuyordum ki karşıma çıkan cadı ile duraksamak zorunda kaldım.....

Cadı, lacivert kurda zarar mı verecek?
Güney'in gelinini kimler merak ediyor?
Bölümü nasıl buldunuz?

LACİVERT KURT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin