Dost

5.1K 295 9
                                    

Beğeni ve yorum yapmadan geçmeyin, lütfen...

______

Aslında bu davranışa katlanmak zorunda değildi. Lakin Melek için Sibel doğruluk, sevgi timsali olunca herşeye balıklama atlayan Melek bile susuyor,sadece dinliyor anlam çıkarmaya çalışıyordu. Kısık bir tonla Sibel'e.
"Şey,son kez bir şey. " diyerek yutkundu.
"Başka birşey talep etmeyeceğim. Eve gitmeden..."

Sibel derin bir iç çekip Meleğin daha sözü tamamlamadan konuşmaya başladı.
"Yine ne oldu, Melek yalvarıyorum yeter?" dedi saçlarını koluna taktığı toka ile toplarken.

Melek iyice ne oturduğu yatağa sinmişti. Yüzü al al olmuş, esmer teni alnından aşağıya boncuk boncuk ter akıtıyordu. Gözlerini kısarak yine kısık bir ses tonuyla ;
"Babamın beni bu halimle görmesini istemiyorum üzerimde ki içki kokusunu hemen anlar, çok üzülür. Banyo müsait ise beş dakikada duş alabilir miyim?" Gülümsedi en yakın arkadaşının soğuk bakışlarına karşı.

Sibel hışımla Melek'e sus işareti yaptı. Melek'in tavırları gözüne batmaya başlamıştı. Sibel'in de sergilediği davranış biçiminin de suçu yoktu. Ahmet her buluşmada dantel gibi nefret yükleyerek işliyordu. Sibel de aşkın saflığına kendini kaptırıp, en zor zamanlarında Melek'e arkasını dönmüştü. Şimdide aynısını yapmak için kollarını sıvamıştı.
"Sen ne diyorsun? Bugün anlamadı, yarın, ertesi gün, aylar sonra, hiç mi anlamayacak? Dün olanları ne çabuk hafızadan sildin ne çabuk resetliyorsun? Adamlar biz gelmesek seni yiyeceklerdi." diyerek bakışlarını oturan kıza çevirdi. Melek ortam yumuşaması için;
"Boğazlarında kalırım diye umut ediyordum." dedi, her defasında gülümsemesi yavaş yavaş solarak.

"Daha halen şaka mı yapıyorsun? Melek ciddi olamazsın, bu konu farkında olmasanda şakaya müsait değil." Sağ elini alnının üstüne koydu.
"İnanılmaz başım ağrıyor, kimin yüzünden acaba?"

"Benim yüzümden olmalı. Yine benden uzaklaşmanı sağlayacak ne yaptım? Ya da müstakbel eşin olacak adam benim için ne dedi?"

" O bir şey demedi. Tam tersine, içkili olduğun halde, sen onun için birşeyler söylüyorsun. Mesela, tehdit ettin başka ne yapacaksın merak ediyorum? Seninle arkadaş olmazsam, Ahmet'in hayatı için tehlikeli olabilir gibi saçma sapan şeyler söyledin." İnanamaz gözlerle bakıyordu.
"Şimdi cevap ver, Ahmet'in üstünden nasıl tehdit edersin beni?"

"İçkinin iyi bir tarafı olmadığını yine anlamış oldum. Özür dilerim canım. Kalbimden geçeni söylemişim yine." diyerek sarılmak için yaklaştı Sibel'e.
"Lütfen sarılmak için yaklaşma. Altı aydır içki içerek kendini ve seni seven insanların varlığına ihanet ediyorsun. Sabah olunca herşeyi eskisi gibi beklemenin bir manası yok." diyerek yanından uzaklaştı Sibel.

"Hadi ama biz dost değil miyiz? " Gülümsemek yerine sadece bakıyordu.

"Değiliz anla artık biz dost olmayı beceremiyoruz..."

Melek söylenen bu cümleyle yatağın üstüne oturdu. Başını o kadar eğmiş, o kadar çaresizdi ki, gözleri istem dışı yaşlar dolmaya başlamıştı.

Annesinden sonra en yakın arkadaşının bu sözleri fazla zoruna gitmişti. Akmak için ısrar eden yaşlarını burnunu çekerek durdurdu. Nefes almak için bütün dikkatini babasına yoğunlaştırdı. Babası onu her şekilde istisnasız kabul ediyordu. İçki içtiğini bilmiyor olabilir ama bilse bile aynı coşkuyla kızını severdi. Melek sessizlik içinde çığlık atsa da, dışarıda sadece boş bakan bir kız gibi duruyordu.

Pişmandı Melek, buraya gelmeyeceğim dediği günün haftası istemeden de olsa burada oluyordu.

Aslında Sibel en son yapacağı davranıştı Meleği kırmak. Ne olursa olsun bu şekilde düşmanca konuşmazdı. Konuşamazdı hiç bir zaman, fakat Ahmet'in Meleğe karşı tutumu onu bu şekilde davranmaya itiyor, ağlamasını istem dışı umursamıyor du. Melek daha fazla incinmemek için, kalkıp tam kapıya yöneldiği an da, Sibel kalp kırıcı kelimelerine duraksamadan devam etti. Bugün inceldiği yerden bütün bağları koparmak istiyordu. Ve istediği gibi bütün bağlar kopuyordu.

Resmen Aşık 1-2 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin