Bölüm 5- Hızlı Tren

80 16 22
                                    

~ Şimdi, Sunoo'nun evinde koşturup kıyafet bulmaya çalıştığını, duş bile almadığını söyleyelim.

Size her şeyin nasıl olduğunu anlatayım;

Hatırlıyor musun? Mesajlar.

'Sadece uyu.'
'Uyu.'

Şey, geçen gece işe gidebilmek için alarmını kurmayı unuttu ve şimdi...
Uyuyakaldı. Tabii ki Sunoo işe geç kalacak, sadece 1 saat falan da değil.

Sabah 11'e kadar uyudu ve sabah 6'da işte olması gerektiğini düşünürsek arada çok büyük bir zaman farkı var.

Şimdi günümüze dönelim, hâlâ ortalıkta dolanıp bulamadığı kıyafetler için strese girdi ve başka bir şey girmenin daha iyi olacağına karar verdi. Telefonu çaldı, onu arayacak kişinin Sohee olacağını bilerek inledi ama arayan kişiye baktığında içini bir güvensizlik dalgası kapladı.

"Jungwon..."

Cevap verdi, hoparlöre koyarak giyinmeye devam etti.

Neredesin?

Hoparlördeki çocuk sordu hatta bazı kıkırdamalar duydu. Kimden geldikleri belliydi. Jake. Bu sefer ne planladılar?

Giyiniyorum çünkü işe geç kaldım. Bu yüzden beni rahat bırak!

Jungwon, Jake ile birlikte kıkırdadı ve Sunoo kaşlarını çattı. Ona ne istediklerini daha erken söylemeyi planlıyorlar mı, planlamıyorlar mı? Çünkü artık hiç zamanı kalmadı.

Hayır, ah! İşe gitmeyeceksin!

Sunoo haraketlerini durdurdu. Kafası, şimdi Jungwon'ın söyledikleriyle ilgili sorularla doluydu.

Bununla ne demek istiyorsun?

Sana 3 hafta izin aldık! Bu bizimle 3 gün kamp yapacaksın veee dinlenmeye vaktin olacak! Harika değil mi?

Sunoo'nun gözleri büyüdü. Şu anda ne hissettiğinden emin değildi, kızgındı çünkü ona daha erken söylememişlerdi. Böylece hiçbir şey ya da mutluluk için strese girmeyecekti çünkü kendine biraz zaman ayırabilir ve annesini ziyaret edebilir.

N-nasıl? Sohee ve Heeseung kabul etti mi?

Evet! Hatta Tanrıya şükür o (Sohee) Heeseung yalnız kalmasın diye birini tuttuğunu bile söyledi!

Sunoo şu anda ne hissettiğini biliyordu. Mutluluk, uzun zamandır birkaç haftalık tatili yoktu yani bazı günleri var ama haftalar? Vay canına.

Artık ne yapacağını bilemez halde sessiz kaldı. Jake ve Jungwon'ın güldüğü duyuldu. Hatta Jake, Jungwon'a onu ittiği için bağırdı bile.

Hadi çabuk giyin! Bir yere gitmemiz gerekiyor!

Nereye?

SÜRPRİZ!

Jake telefonu eline alıp ağzına dayadı ve bağırarak Sunoo'nun kulaklarını sağır etti. Ona kıkırdadı ve giyinmeyi yavaşlattı.

Seninle evinin önünde görüşürüz!

Tamam...

Aramayı kapattı ve ne giymesi gerektiğine bakmak için gardıroba gitti çünkü tişört ve eşofman yerine 2 çift eşofman aldı.

Sunoo bir çift büyük pantalonla birlikte gri bir kapüşonlu giymeden önce ona biraz baktı.

Aşağı indi, çocuklarla birlikteyken açlıktan ölmemek için bir elma aldı ve çok geçmeden kapı zilinin çaldığını duydu, bu yüzden kalktı ve kapıya gitti, en iyi arkadaşlarını gördü

Dreams  | sunsun✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin