Bölüm 4 ''Sevgili Günlük''

291 56 22
                                    

Sabah 7'de her zamanki gibi yine alarm çaldı. Alarmı kapattıktan sonra hemen kalkmadım. Sınavların da bitmesinin vermiş olduğu rahatlıkla kendime gelince kalkarım diye düşündüm. Farkına varmadan uyuya kalmışım. Bir anda yüzüme soğuk su atıldı onun etkisiyle bağırarak uyandım ve abimi karşımda gülerken buldum.

''Alarmını kapatıp uyumuşsun ben de uyandırdım. Kötü mü ettim. ''

''Tabii ki de kötü etmedin. Ama bu uyandırma şekli doğru bir şekil değil. Hadi canım kardeşim kalk artık okula geç kalacaksın diyerek uyandırabilirdin di mi?''

''Ben bunları sana mı söyleyeceğim.'' O sırada büyük ve sinir bozucu bir kahkaha attı.

''Güldürme beni''

''Ben seni böyle mi uyandırıyorum?'' Uykudan uyanmanın vermiş olduğu mahmurlukla çok sakin konuşuyordum.Bu sakinliğime kendim bile çok şaşırmıştım. Normalde kalkıp abimin yüzüne benim de soğuk su atmam gerekirdi. Yani ben genelde öyle yapardım.

''Sen beni kafama yastık fırlatarak uyandırıyorsun.''

''Hiçte bile. Ben sana kalk hadi okula geç kalacağız dediğim zaman sen benim kafama yastık fırlattın ben de sana karşılığını verdim.''

''Olsun uykudan yeni uyanmış birine karşılık vermeye utanmıyor musun?''

''Ne yapmam gerekirdi? Öyle hiçbir şey olmamış gibi beklesemiydim. Benim elim armut mu topluyor. Hem uykudan yeni uyanmış birine karşılık verilmez diyorsun hem de daha uykudan bile uyanmamış birini yüzüne su atarak uyandırıyorsun.''

''Ben sadece intikamımı aldım canım. Dün sabah yüzüme yastık atan sendin.''

''Ama ilk önce sen bana yastık fırlattın. Ben de sadece kendimi korudum. Yani her şeyi sen başlattın.''

Yavaş yavaş kendime gelmemle birlikte sinirlenmeye de başlıyordum.

''Ben başlatmış olabilirim. Ama sen uykudan yeni uyanan birine karşılık vermekle yanlış yaptın. Hee ayrıca uykuluyken yaptıklarımdan sorumlu değilim.'' deyip hızlı bir şekilde odadan çıktı. Benim tek bir kelime bile söylemeye vaktim olmamıştı. Ama tek bildiğim bir şey vardı. İntikamım acı olacaktı.

Saate baktığım da 8'i geçtiğini farkettim. Beyefendi güya geç kalmayalım diye beni uyandırdı. Dakikalarca lafa tuttu. Biraz geç kalmıştık ama artık onun yüzünden tam geç kaldık. Hızlı bir şekilde hazırlanıp aşağı indim. Herkes kahvaltıya oturmuş beni bekliyordu. Birkaç şey zar zor atıştırıp hemen Kitty'nin mamasını verdim. Saat 8.45 olmuştu. Annemin sesini duydum.

''Yağmur hadi geç kaldınız.''

''Saat 8.50'' diye seslendi babam

''10 dk sonra ders başlıyor. Hadi senin yüzünden geç kaldım.'' diye ekledi çok bilmiş abim.

''Geliyorum'' dedim. Birkaç dakika sonra yanlarına gittim.

''Hele şükür gelebildin. 5 dk sonra ders başlıyor ve biz hala evden çıkamadık.'' dedi abim

''Hadi hadi çok konuşmayın da acele edin zaten geç kaldınız daha da fazla geç kalmayın''

''Amaan baba zaten sınavlar bitti. Geç kalsak ne olur kalmasak ne olur.'' dedim bir yandan da arabaya biniyorduk.

''Bugün işleyeceğiniz konular sanki diğer sınavlar da çıkmayacak'' dedi annem. Gerçekten de haklıydı. Her zaman ki gibi. Bir şey diyemedim. Bir süre sonra abimin sinir bozucu o sesini duydum.

''Geç kağıdı alırken niye geç kaldığımızı sen açıklarsın Yağmur''

''Aman iyi ki bir geç kaldık. Tamam açıklarım.''

Zehirli Orkide #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin