Ağzımdan bir anda bir çığlık çıktı. Pınar olduğu yere yığılıverdi. Herkes çığlık atıp koşmaya başladı. Duru ve Nazlı merdivenlerden koşarak geri dönmeye çalışıyordu. Kıvanç bir anda sağa doğru koşmaya başladı. Ben ise şok olmuş bir halde kalakaldım. Sadece çığlık atabiliyordum ve her çığlığım bir öncekinden daha cılız daha titrekti. Bir anda biri sol kolumu tuttuğu gibi beni çekiştirmeye başladı sol tarafa doğru çekiştiriliyordum. Beni çeken elin abime ait olduğunu farkettim. ''hadi'' diyordu. ''koş'' abimin elini tutarak koşmaya başladım. Tüm gücümle koşuyordum abim holün ortasındaki odanın kapısını açtı içeriye girdik. Burası annem ile babamın odasıydı. Kapıyı kilitlemeye çalışıyordum ama ellerim titrediği için yapamadım. Abim bana engel oldu ve çok sessiz bir sesle kulağıma fısıldadı.
''Kapıyı kilitlersek burada olduğumuzu anlar'' odanın ortasındaki çift kişilik yatağa doğru ilerledik. Yatak örtüsü yere kadar sarkıyordu. Yatağın dört tarafını da kapatarak gecenin karanlığında yatağın altının bazalı olduğu görüntüsü veriyordu ama biz altının boş olduğunu biliyorduk. O anda ben idrak edemiyordum ama abim bunun farkındaydı. Arkasından beni çekiştirerek yatağın sağ tarafına doğru yürüdü, yere eğilip örtüyü kaldırdı.
''Altına gir, saklan'' dedi çok kısık bir sesle ben ise çevremdeki olup biten her şeyi algılayabiliyor fakat tepki veremiyordum Yine kilitlenmiştim. Abim kollarımdan tutarak beni sarstı.
''Hadi saklan her an gelebilir.'' ve ben eğilip yatağın altına girdim. Ardından abim de yanıma geldi ve örtüyü tekrar indirdi. Ağlıyordum. Hıçkırıklarım oda da yankılanıyordu.
''şştt sakin ol ses çıkarmamamız lazım.'' dedi sonra bir elini omzuma attı diğer eliyle de ağzımı kapattı. Birkaç saniye sonra hıçkırıklarımı bastırabildim. Tepkilerimi biraz daha kontrol edebilir hale gelmiştim. En azından hıçkırıklarımı durduramazsam bir daha hiç kontrol edebileceğim bir tepkimin olmayacağının farkındaydım. Ölüm gibi geçen ve bize saatler kadar uzun gelen birkaç dakikanın ardından koridordan adım sesleri gelmeye başladı. Sesler gittikçe yaklaşıyordu. Abim fısıldamadan da kısık bir sesle
''Sakın ses çıkarma'' dedi. Adım sesleri giderek büyüdü ardından bir kapı gıcırtısı eklendi bu sese ve yine adım sesleri. Odada dolaşıyordu, buradaydı. Korkudan titremeye başladığımı hissettim. Beynimde engel olamadığım bir sürü sahne canlanıyordu. Bizi bulacaktı ve öldürecekti. Kaçışımız yoktu. Ardından bir gıcırtı daha bir tane daha ve bir tane daha. Galiba dolapları açıyordu sonra adım sesleri uzaklaşmaya başladı ve bir kapı gıcırtısı daha. Gitmişti, odadan çıkmıştı. Bizi bulamamıştı. Bir süre daha bekledik. Ardından bir çığlık ve silah yine konuştu.
Bam bam bam bam. 1-2-3-4
4. patlamayla hıçkırıklarımı tutamadım ve 2 tane hıçkırık dudaklarımın arasından çıkıp gitti. Abim eliyle ağzımı kapattığı için gürültülü çıkmamıştı.
''şştt'' dedi ardından nefeslerimi düzenlemeye çalıştım ve yine susmayı başardım. Daha sonra koridorda ayak sesleri yeniden yankılanmaya başladı. Tak tak tak... Ses giderek uzaklaştı. Aklıma telefonların yemek masasında olduğu geldi. Abimin ağzımı kapatan elini çektim ve sesimin kısık çıkması umuduyla konuşmaya başladım.
''Telefonlar yemek masasının üzerinde eğer ulaşabilirsek yardım çağırabiliriz.'' sesim beklediğimden de kısık çıkmıştı hatta abimin duyup duymadığından bile emin değildim hiçbir tepki vermiyordu. kısa bir süre sonra konuştu
''Çok riskli buradan çıkarsak bizi yakalayabilir. En azından bu odanın boş olduğunu düşünüyor. Hem silah sesini sitede muhakkak duyan olmuştur. Biraz daha bekleyelim.'' bir süre sonra ayak seslerine merdivenin gıcırdama sesleri eklendi. Gidiyordu. Biraz bekledikten sonra titrek ve ağlamaklı bir sesle abime ''g-gitmişmidir?'' diye sordum.
''Bilmiyorum. belki aşağı kattadır. Buradan çıkmayalım.'' dedi bu sefer onun da sesi titriyordu. Bir süre daha bekledik. Ardından polis sirenlerini duydum. Siren seslerinin içimde yarattığı mutluluğu tarif etmem imkansız kurtulmamıza az kalmıştı. Birileri bir şeylerin ters gittiğini fark etmiş ve polise haber vermişti. Geliyorlardı bizi kurtarmak için geliyorlardı. Abim gözlerimden süzülen yaşları sildi. O yaşları silene kadar ağladığımı farketmemiştim. O da eli ıslandığı için farketmiş olsa gerek. Yoksa her yer zifiri karanlıktı ve ben karanlıktan çok ama çok korkardım. Siren sesleri giderek yaklaşıyordu. Bir süre sonra merdivenler gıcırdamaya başladı. İki seçenek vardı ya polisler gelmişti ya da katil geri dönmüştü. Kıpırdamadan bekliyorduk. Ardından bir çığlık sesi duydum ve bir çığlık daha biri Kıvanç'a diğeri ise Duruya aitti.
Bu bölüme uygun bir isim bulamadım. Yorumlarınızı bekliyorum :)
Umarım beğenirsiniz :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zehirli Orkide #Wattys2016
Mystery / ThrillerHer şey yoluna girmişti... Eskisi gibi mutlu ve huzurlu olmaya başlamıştık... Ya da biz öyle zannediyorduk ... O günden sonra ilk defa gülmeye, kendimizi güvende hissetmeye başlamıştık. Ben ve ailem... Arkadaşlarımın is...