Bölüm 11 '' Vıcık Vıcık Sevgi''

143 14 15
                                    

Arkadaşlar aynı anda 2 bölüm yüklediğim için sanırım tek bildirim geliyor ve bugün yüklediğim ikinci bölüm açılıyor. Bölüm kaçırmamanız için bir önceki bölümü okuyup okumadığınızı kontrol etmenizi öneririm. İyi okumalar :)


İçeri girer girmez marketten aldığımız poşetleri masanın üzerine bıraktık. Herkes kendine oturacak bir yer buldu. Nazlı balkona doğru ilerledi. Kapıyı açmasıyla gök gürültüsünün büyük bir patlamayı andıran sesinin odanın içinde yankılanması bir oldu. Nazlı bir anlık korkuyla ufak bir çığlık attı.

''Korkulacak bir şey ufak bir gök gürültüsü.'' Kıvanç hemen Nazlının yanına gitti. Yüzü korkudan sararmıştı.

''Gel otur şöyle sakinleş'' diyerek Nazlıyı yatağa oturttu.

''Su ister misin?'' diye sorduktan sonra yanıt beklemeden Nazlıya su verdim bir iki yudum içip bıraktı.

''İyi misin?'' diye sordu Duru.

''iyiyim iyiyim. Kapıyı açmamla göğün gürlemesi aynı anda olunca boş bulunup korktum.''

''Aman nazlıı sen de adın gibi nazlısın hee... Bunda bu kadar korkulacak ne var Allah aşkına?''

''Boş bulundum Umut''

Umut yüzüne alaylı bir ifade yerleştirdi ve gözlerini devirerek bakışlarını tavana sabitledi.

''Ben kurt gibi acıktım. Hadi yiyelim.''

''Yaa biz niye otelden bir şeyler yemiyoruz ki?''

''Vallahi bu kıza ada havası yaramadı. Yağmurcuğum, güzel kardeşim biz zaten otelden yiyoruz. Nereden aldık bunları? Gökten zembille mi indi?''

''Onu kastetmediğimi sen de çok iyi biliyorsun. Otelden derken otel restorantını kastettim.''

''Amaan kim gidecek şimdi oraya. Boş verin.'' dedi Kıvanç

''Evet hem zaten daha yeni tıka basa yemek yedik siz onca şeyin üstüne tekrar yiyebilecekseniz inelim. Ama beni bunlar idare eder.'' Dedi poşetlerin içinden bir elma alarak Duru

''Ben aç değilim'' dedi Nazlı ve Pınar aynı anda

''Ben de'' diye ekledim

''Sen nasıl aç değilsin?''

''Bunun nasılı mı var Kıvanç daha yeni yemek yedik ve ben acıkmadım.''

''Hayır restorana gitme fikri senden gelmedi mi? Acıktın zannettim.''

''He yok ben sizin için söylemiştim.''

''Beni bunlar idare eder. Seni?'' Umut'a soru işaretiyle dolu bir bakış attı.

''Ben odadan çıkmayacağım. Aşağısı bir sürü lüzumsuz insanla dolu ne gerek var.'' Dedikten sonra bakışlarını tekrar tavana çevirdi. Kısa bir süre sessizlik oldu herkes bir şeyler atıştırmakla meşguldü. Sessizliği ilk bozan Pınar oldu.

''Bakın aklıma ne geldi?'' herkes bakışlarını Pınar'a çevirdi. ''Ne geldi?'' der gibi dahiyane bir fikir bulmuş bir ifadeyle duran Pınara baktık.

'' Sessiz sinema oynayalım''

''Aa evet''

''Harika bir fikir.''

''Uzun zamandır oynamamıştım.''

Bu fikir herkesi mutlu etmişti. Kabul ettik.

''Gruplar nasıl olacak?'' diye sordum.

Ve yeniden bir sessizlik oldu herkes birbirine bakıyordu.

Pınar ''buldum.'' Diyerek yerinden kalktı ve masaya doğru ilerledi. Masadan üzerinde otelin ambleminin bulunduğu bir kibrit kutusu aldı. İçinden 4 kibrit çıkardı ve hepsini ortadan ikiye kırdı. Kırılan parçalardan birini kenara koydu. ''Üst kısmı çekenler aynı grupta alt kısmı çekenler aynı grupta olacak. '' tüm kibritleri kırılan uçları görünecek şekilde eline dizdi sırayla hepimize çektirdi.

Zehirli Orkide #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin