Bölüm 2 ''Başlangıç''

656 93 31
                                    

Sanırım her şeyi size baştan anlatmalıyım.

Ben Yağmur Aksu 16 yaşındayım. Bir abim var. Adı Burak benden sadece 2 yaş büyük ama sanırım benden çok büyük olduğunu düşünüyor. Sürekli benimle uğraşıp beni sinir ediyor. 2 lafından biri sen küçüksün karışma. Aramızda sadece 2 yaş olduğunu ve benim ondan çok çok daha olgun olduğumu ne zaman anlayacağını çok merak ediyorum doğrusu. Ama her şeye rağmen onu çok seviyorum. O benim her şeyim.

Ailemin diğer bireylerine gelirsek (diğer bireyleri dediğime bakmayın biz 4 kişilik bir aileyiz. Abimi tanıttığıma göre geriye sadece annem ve babam kaldı. Ha bir de kedim kitty ) Babamın inşaat şirketi var. Annem de mimar. Kitty ise daha 3 yaşında onu 2 buçuk yıl önce haziran ayında yazlıkta bulduk. Annesi terketmişti. Anne sütü içmediği için arka bacakları raşitikti. Karnının üstünde sürünerek ilerliyordu. Gözleri de mikrop kapmıştı. Onu öyle görünce dayanamadım. İlk başlarda yanına yaklaştığımda ürkek tavırlar sergiliyordu benden kaçıyordu. Sütünü bırakıp gittiğim zaman gelip içiyordu. Ben sütün yanındayken içemiyordu. Ama zamanla bana alıştı. Benim yanımdan ayrılmaz oldu. Ayrıca gözleri ve bacakları da iyileşmişti. İstanbul'a dönerken onu da yanımızda götürdük. Artık o da bizim ailemizin bir parçası olmuştu. Kitty'yle tanışmam da işte böyle gerçekleşti. Biz Kemerburgazda oturuyoruz. Demin size sadece bir abim olduğunu söylemiştim. Aslında biz 7 kardeşiz. Ailemi tanıtırken sadece size Burak'ı tanıtmamın sebebi diğer kardeşlerimle aramızda kan bağı bulunmamasıydı. Kafanız karıştı di mi? Şöyle açıklıyım. Biz hepimiz bebeklik arkadaşıyız. Çocukluk bile değil. Daha pusetlerdeyken beraberdik. Ailelerimiz çok yakın dostlar. Biz de onlar sayesinde hep beraber büyüdük. Hep birlikteydik. Aynı okullara gittik. Aynı kurslara katıldık. Yani kardeşten bir farkımız yok. Aramızda kan bağı olmayabilir ama aramızda kan bağından kat be kat güçlü bir gönül bağı var. Size ailemi tanıttığıma göre onları da tanıtmalıyım sanırım. Biraz uzun sürebilir ama neyse...

Duru Arıcı 16 yaşında babasının galerisi var annesi ise emekli turizimci. Duru adı gibi duru bir güzelliğe sahip. Sapsarı saçları masmavi gözleri ve kusursuz bir fiziği var. Hani ne derler çuval bile giyse yakışır. Duru işte tam bu güzellikte bir kız. Dış güzelliğinin daha da fazlası onun içinde var. Kalbi o kadar temiz ki düşmanının bile başı sıkışsa yardıma koşacak bir kız.

Biraz da Pınar'ı anlatalım. Pınar Kaya 15 yaşında. Ailesi bizimle aynı sınıfta olması için onu 1 yıl erken okula gönderdi. Aslında ailesi onu 7 yaşında okula yazdırmak istiyordu fakat bizim okula başlayacağımız dönem Pınar ''Hepsi okula gidiyor ben de okula gideceğim'' diye tutturmuştu. Ailesi ona daha okul zamanının gelmediğini seneye okula gideceğini söyleyip onu ikna etmeye çalışıyordu. Biz de baktık ki ailesi seneye okula göndermeye kararlı hep birlikte okula gitmeme kararı aldık. Ailelerimizi Pınar gelmesse biz de okula gitmeyiz diye tehtit ediyorduk.İki tarafta çok inatçıydı. Ama sonunda kazanan taraf biz olduk ve Pınar bizimle beraber okula başladı.

Pınar'ın annesi çocuk doktoru babası da kalp cerrahı aynı hastanede çalışıyorlar.

Kıvanç Karaman 18 yaşında ailesinin reklam şirketi var. Abimle yaşıt oldukları için çocukken hep bizi dışlayıp kendi aralarında oyunlar oynarlardı. Bizi korkutmaya da bayılırlardı. Ama zamanla bizi de aralarına aldılar ve hep birlikte ayrılmaz bir aile olduk. Aslında çocukken de kötü bir durum olduğu zaman hemen birbirimize kenetlenirdik. Sanırım biz büyüdükçe aile olmadık biz zaten aile olarak doğduk. İkisi de 7 yaşından beri basketbol kursuna gidiyorlar. Hayatlarının anlamı basketbol desem yalan olmaz. Kıvanç bizim okulun en havalı çocuklarındandır. Hemen hemen okuldaki her kız ondan hoşlanıyordur. Ama Kıvanç şimdiye kadar hiç biriyle ilgilenmedi.

Zehirli Orkide #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin