6

171 15 35
                                    

Yorum mu yapsanız earkadaşlar?

Bazen insan gerçekten nelerle karşılacağını hiç bilmiyor. Bir anda biri geliyor ve bütün hayatını değiştirebiliyor, seni bile değiştirebiliyor. Tıpkı şimdi olduğu gibi. Neler olduğunu anlamıyordum ama beni öpen bu kişi hayatımı değiştiriyordu.

Sert öpüşüne fazla hızlı olduğu için karşılık veremedim. Gerçi vermemem gerekiyordu ya zaten.

Sonunda benden ayrıldığında nefes alabildim. Beni duvarla arasına alan Katsuki'nin hiçbir sorunu yok gibi duruyordu fakat gözleri farklı bakıyordu. Her zaman sinirli olan yüzü sanki öfkeyle, nefretle bakıyordu şimdi. Bana değildi bu nefret fakat öfkesinde sanki benimde payım vardı.

Neler olduğunu anlamadan bir daha öptü beni. Bu sefer farklı bir iştahla. Nedendir bilmiyorum, onu itmek gelmiyordu içimden. Bu yanlış değil miydi? Oldukça yanlıştı...

Ama o beni öptükçe bu yanlışlar doğruymuş gibi geliyordu.

Dudaklarını dudaklarıma hapsetmişken, her ilkimi yaşadığım adama teslim oldum ve gözlerimi kapattım. Ne yapsam bilemiyordum. Onu itmem, bağırmam gerekiyordu değil mi? Ama yapamıyordum.

Öpüşme gittikçe derinleşirken bir ses geldi.

"Ruh eşin olsa da tenhada böyle şeyler yapmak hiç etik değil Katsuki."

Katsuki benden ayrılıp arkasına saklamıştı beni. Az önce konuşan kişiye baktım fakat onu daha önce hiç görmemiştim. Ben daha onun pembe tenine şaşıramadan Katsuki sinirle konuştu

"Bir de seninle uğraşamam Mina." dedi bıkmış bir şekilde.

"Kimse senin sinirli halinle uğraşmak istemiyor diye kendini gözünde çok büyütmüşsün bakıyorum." bulunduğu yerden bizim tarafımımıza doğru geldi.

"Daha gücünü bile kullanmayı beceremeyen biri mi söylüyor bunu?" dedi alayla. Pembe tenli kız sinirlenmişe benziyordu.

"Seninle aram iyi olabilir Katsuki, ama sinirlendiğimde bu bir işe yaramaz biliyorsun."

Katsuki söylediğine bir kahkaha attı. Bırak kahkahayı gülüşünü bile hiç duymadığım bu adamın sesi, kahkahası o kadar güzeldi ki. Alayla bile olsa kulağa o kadar hoş gelmişti ki hep gülsün istedim o an.

"Sence sen kendini fazla abartmıyor musun?" gözlerindeki nefret gitmemişti ama azalmıştı sanki. Yüzüne bilerek yansıtmıyor gibiydi.

Adının Mina olduğunu duyduğum pembe tenli kız sinirle öne atılıp bulunduğu bölgeye bir şey akıttı ellerinden. Gördüğüm şey ile bakakaldım öylece.

Çünkü elinden döktüğü şey yeri eritmişti. Üstünde bulunduğu betonu eritmeye yetecek bir güçtü ve bununla beraber yıkılan zemin bu tarafa doğru geliyordu. İstemsiz bir hareketle hem kendimi hem de Katsuki'yi kolundan tutarak arkaya çektim.

Anında bana dönmüş, şaşkın bir şekilde bakıyordu. Ancak onun bu haline tepki veremeden korkuyla karşımdaki kıza baktım. Biraz şaşkındı fakat sonra gülümsedi. Tatmin olmuş bir gülümsemeydi bu, diğerlerinde gördüğüm korkunç olanı değildi.

"Kendine hiç benzemeyen ama seni tamamlayan birini bulmuşsun demek. Şaşırtıcı." bunları söyledikten sonra bir anda kayboldu. Ne olduğunu anlamıyordum ve gittikçe şaşıracağım şeyler daha da büyüyordu.

"Katsuki..?" biraz korkarak sorduğum soruya bana dönerek cevap verdi.

"Ne?" kabalığını es geçtim ve hala göslerinde olan ama oldukça azalmış nefreti tarttım.

Soul Mate ʚɞ - BakuTodo Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin