Yorum yapın
Oy verin
Dellendirmeyin adamıUyandığım an kendimi Katsuki'nin kollarının arasında buldum. Ardından aklıma dün gece yaşananlar geldi. Yanaklarımın alev alev yandığını hissederken yüzümü yastığa gömdüm.
Ben bu kollarında yattığım kişiyle ne yapıyorum ve ona karşı ne hissediyorum...
Yüzümü yastıktan kaldırıp gözlerimi yüzüne diktim. Uyurken tatlı görünüyordu. Sakin nefesleri, çok hafif açık dudakları ve bir tık çatık kaşlarıyla küçük bir çocuğa benziyordu. Uzun kirpiklerinin gölgesi yanaklarına düşüyordu.
Onu fazla dikkatli izlediğimi fark edip gözlerimi çevirdim. Kollarından çıkıp yatakta doğruldum ve ardından gün ışığında odaya bir daha baktım. Minik bir kulübe gibiydi ama iç dizaynı hoştu.
Anlattığına göre çocukken buraya geliyormuş. Bir çocuk içinde oldukça yeterli bir büyüklük ve rahatlıktaydı.
"Katsuki?" tekrar ona dönüp uyandırmaya çalıştım bu sefer. 5 saniye falan sonra bana bir şeyler homurdanarak cevap verdi.
"Uyan artık."
"Saat kaç da sen beni uyandırıyorsun."
"Bilmiyorum. Uyan sen yine de." oflayarak gözlerini açıp bana baktı. Muhtemelen saçlarım darmadağın, gözlerim şişti ama o sanki hayranlıkla beni izliyordu. Ya da benim uydurmamdı bilmiyorum.
Bu sarışını anlamak zordu.
"Niye, acelen mi var?"
"Bütün gün burada mı kalmayı düşünüyorsun?"
"Evet, ne olmuş yani?" hâlâ yatakta uzanan bedeni süzdüm ve iç çektim.
"Katsuki, bir görevimiz olduğunu söylemiştin. Ondan sonra da eve gidebileceğimi. Ne bu görev?"
"Ne tutturdun ev ev diye be. Görev birkaç gün sonra. O zaman anlatırım onu." Sinirle üstüne doğru eğildim.
"Dalga mı geçiyorsun benimle? Ailemi görmem gerekiyor! Daha ne kadar burada kalacağım ben? Buradaki gün süresi oraya eşit olmasa bile ben bu kadar uzun süre dışarıda olmam, onlar bunu biliyor." dedim yüzlerimizi daha da yakınlaştırırken. Ellerimden biri yakasını biri kolunu kavramıştı.
" Ailen seni o kadar da merak ediyor gibi görünmüyorlar. Sizi uzun bir süre izledim fakat pek bir şeyi sikledikleri yoktu. " dedi serbest olan kolunu kaldırıp aşağı düşen saçlarımdan bir tutamı kulağımın arkasına sıkıştırıp elinin tersiyle yanağımı okşarken
" Sorun merak etmeleri değil zaten kurallarına uymazsam bana kızacaklar! Kendi elimde olmayan bir şey yüzünden ceza almak istemiyorum..." dedim ondan ayrılırken. Ayağa kalktım ve yataktan iki metre bile uzakta olmayan kapıyı açmaya çalıştım.
Açılmadı.
İç çekerek ona döndüm." Aç şu kapıyı. "
" Nereye gitmeyi planlıyorsun? "
" Dışarı çıkacağım. İtirazın mı var? " yerinden kalkıp bana yaklaştı. Kapıyı açarken "Kendi başına işler çevireyim deme Küçük Efendi." dedi. Ardından önden ilerledi. Bana bakmadan önden konuştuğunda utançtan yerine dibine girdim. "Ayrıca bir daha beni uykumda izleme."
...
İkimizde dün gittiğimiz ormanda, bir taşın üzerine oturuyorduk. Sinirlerim bozulduğunda tek kelime etmedim. O da konuşmayacak gibiydi ki bir anda beni şaşırttı. Bir anda konuşmaya başladığı konu hiç beklemediğim fakat fazlaca merak ettiğim bir konuydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soul Mate ʚɞ - BakuTodo
FanfictionTodoroki Shoto, var olmayan varlıklar görüyordu... Uke : Todo 2 Temmuz 2024 bakutodo#1