10

119 15 11
                                    


Yorum yapın ulan
Oy da verin Ulan

Geldiğimiz yeri ilk defa görüyordum ki bu anormal bir şey sayılmazdı. Katsuki bir şey söylemeden benden yavaşça ayrıldı. Önüne döndü ve bu küçük, karanlık ve tuhaf bir şekilde güvenli hissettiren oda gibi yerde benden uzaklaştı.

Pek bir şey göremiyordum, gözlerim henüz o yeni doğan parlak güneşin ışığından sonra böylesine karanlık bir ortama alışamamıştı. Ayak sesleri benden uzaklaştı ve durdu. Bir takım seslerden sonra oda aydınlandı. Mum yakmıştı.

"Daha iyi misin?" dedi tekrar bana dönerek. Önümde durduğunda ellerini yanaklarıma getirdi ve yüzümü kaldırdı. Başını yana eğmiş bir şekilde bana bakıyordu. Tuhaftır, tatlı geldi bu. Yüzümde ufak bir gülümseme belirince onun da yüzünü rahatlama ifadesi bürüdü.

"İyiyim. Nereye geldik?" elleri hala yanaklarımdayken konuşmak biraz tuhaftı.

"Burası benim küçüklüğümden kalma güvenli yerim." ellerini yanaklarımdan çektiğinde huzursuz edici bir soğukluk hissettim fakat sıcak elleri ellerimi buldu.

"Küçüklüğünden mi?"

Beni üzerinde mumu yaktığı sehpanın yanındaki orta boy yatağa oturtup yanıma yerleşti.

"Evet. Yapmamam gereken bir şey olduğunda ve ben inatla bunu yaptığımda kimsenin bana kızamayacağı bir yer. Ha birde, evden kaçtığım zamanlarda da buraya sığınırdım. Tabii çocukken. Fakat şu zaman kadar senden başka kimse ne gördü ne de öğrendi böyle bir yer olduğunu. "

Dediği şeylerden sonra yoğun bir duygu patlaması yaşadım. Hem böyle bir şeyi sadece bana gösterdiği için çok sevindim, hem neden gösterdiğini çözemedim, hem de bana gösterdiği için neden bu kadar sevindiğimi sorguladım. Ayrıca bu adam beni neden buraya getirmişti?

"Bunu bir gönülden 'üzgün olduğumu göstermek' olarak düşün, hm? Özür dilerim, gerçekten. Amacım sadece senin ne tepki vereceğini görmek ve karar varmanı sağlamaktı. Siz insanların ne kadar duyusal olduğunuzu unutmuşum."

"Duygusal mı? Sence bu duygusallık mı? Öldün sandım! Hem ne tepki vereceğimi düşünüyordun ki! Çekip gideceğimi falan mı? Baktığımda seni orada göremeyince daha da korktum. Off sen...sen çok kötü birisin!" dedim yine sesimi yükseltmiş, gözlerimi doldurmuştum. Yumruk yaptığım elimi ona doğrultuğumda bu sefer beni engelleyip bileğimi tuttu.

" Tamam tamam özür dilerim. Cidden hayatımda dilemediğim kadar özür dileyeceğim senin için sanırım. O an sadece aklıma geleni yaptım, seni üzmek değildi amacım."

"Ben daha önce hiç böyle bir şey yaşamadım Katsuki! Bu olanlar hiç normal değil. Ne tepki vereceğimi bilmiyorum! Ayrıca şu an ailem beni oldukça merak etmiştir, onlara ne diyeceğim hiç düşündün mü? Sen-"

"Tamam tamam sakin ol bir. Bu kadar uzun konuşabildiğini bilmiyordum."

"Ne-"

"Sus bakalım. Öncelikle sizin dünyanızla buranın zamanı aynı çalışmıyor. Orada her birkaç dakika burada 1 güne eşit. Yani en fazla 1 saat falan geçmiştir tamam mı? Ve ben de biliyorum böyle şeyler yaşamadığını! Sadece nasıl davranmam gerek bilmiyorum. Ben de ilk kez deneyimliyorum sonuçta!.. Sen benim ruh eşimsin Shoto, bu değişmeyecek. Reddetmeyeceksin. Anladın mı beni?"

Dediklerinin ardından dudakları dudaklarımı buldu. Ben daha şaşıramadan onun dudakları daha sıkı kapandı dudaklarıma. Alt dudağımı dudakları arasına aldığında donakaldım.

Bu adam beni delirtecekti.

Onun gibi gözlerimi kapattım ve ilk öpücüklerimi çalan bu adam ne yapmak istiyorsa ona izin verdim.

Soul Mate ʚɞ - BakuTodo Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin