8

119 14 46
                                    

Yorum yapın ulan
Oy da verin ulan

"Peki ya ruh eşiniz sizi reddederse?"

Sorduğum bu sorunun ardından hepsinin yüz ifadesi anında değişti. Ama beni en çok ilgilendiren Katsuki'nin bakışlarıydı. Bana öyle bir şekilde baktı ki, sanki bu hiç beklemediği ve aynı zamanda korktuğu bir soruydu.

Hemen ardından kendini topladı ve kollarını birbirine doladığı gibi karşıma geçip oturdu. Bana biraz üstten bakıyormuş gibi hissettim o an.

"Şey... Bu soruya nasıl cevap vereceğimi bilmiyorum, bu genelde gerçekleşen bir durum değildir. Eğer ruh eşimiz bizi reddederse-"

"Yeter bu kadar. Her şeyi sorgulamana gerek yok Küçük Efendi, hiçbir işe yaramayacak. Beni reddetmeyi mi planlıyorsun? Eğer öyleyse hemen vazgeçmeni öneririm, çünkü ben ne istersem onu alırım. Zor da olsa kolay da." bu cümlelerin ardından ayağa kalktı ve oturduğum koltuğun yanından geçip gitti.

Kirishima ve Midoriya birbirlerine bakıyordu. Ben ise şaşkın bir halde öylece duruyordum.

"Todoroki-Kun." dedi Midoriya aniden. Ona baktım ama bana daha önce hiç görmediğim bir endişe ifadesiyle bakıyordu. "Onun söylediklerini pek kafana takma."

Başımı hafifçe salladım ve işte o an fark ettim gözlerimin dolduğunu. Yaşlar akmamak için direnç gösteriyordu, ben de onların istediğini yaparak akmalarına izin vermedim. Kendimi bir anda yanlış yaptığı için yere çakılmış, ötekileştirilmiç biri gibi hissettim. Katsuki'nin bu sözlerinin bünyeme yarattığı etkinin bu kadar fazla olacağını tahmin etmiyordum.

"Ama.." devamını getirmediğinden devam etmesi için sordum

"Evet?"

"Gerçekten Katsuki'yi kabul etmeyecek misin? O böyle atıp tutuyor fakat ruh eşlerinden biri bu birlikteliği onaylamazsa diğerinin hiçbir hükmü olmaz. Gerçekten bunu ona yapacak mısın?"

"Ben... Bilmiyorum."

"Siz o işi yaptınız mı?" bu sefer konuşan Kirishima'ydı.

"Ne işi?" dedim anlamayarak.

"Şey işte..." dedi parmaklarını birbirine geçirirken. Biraz geç anlasam da sonunda jeton düştüğünde utançla ona baktım.

"Hayır!"

"O zaman işler daha da karmaşıklaşacak..."

"Neden?"

"Bizler güçlerimizi en iyi ve en üst düzeyde kullanmak için ruh eşimizle seks yaparız." dediğinde şaşkınca ona baktım. Ardından bir anda onunla tanıştığımız günün akşamı doluştu zihnime. Amacı buydu demek...

"Yani siz ruh eşinizle sadece bu yüzden mi birliktesiniz?" sadece bu işe yarıyorsak, işte bu çok adaletsizdi.

"Elbette hayır. Ruh eşlerimiz bizim yaşam kaynağımız, bir ömür onlarla geçireceğimiz eşlerimiz. Ayrıca buradaki herkesin özel yetenekleri yok fakat ruh eşleri var."

Bu biraz rahatlattı içimi. Yine de her şekilde bu olanlar benim aleyhime sonuçlanıyordu.

" Kes sesini Kirishima. " Katsuki'nin sesini duyduğumda hemen arkamı döndüm. Koridorun başında, duvara yaslanmış, bizi izliyordu. " Beni takip et Küçük Efendi."

Söylediklerini yapmakla yapmamak arasında kalsam da sonunda onu takip ettim. Koridorda biraz ilerledikten sonra çatıya açılan merdiveni çekti. Sakince onu takip ettim.

Çatıya, daha doğrusu terasa çıktığımızda en uç köşeye oturup ayaklarını aşağıya sarkıttı. Bir süre ne yapacağımı bilemez halde onu izliyordum ki bana seslendi.

"Ne duruyorsun orada? Gel hadi."

"Katsuki?" dedim yanına onun gibi otururken. Aramızda fazla boşluk bırakmamaya özen gösterdim ama aynı zamanda fazla da yakın olmak istemedim.

"Hm?"

"Ben ne zaman eve döneceğim?"

"Bu biraz karmaşık bir durum. Şimdilik burada kalacaksın." hem emrediyor hem de o hoşlanmadığım "şimdilik" kelimesini kullanıyordu yine.

"Ama-"

"Bak Küçük Efendi. Yanımdan ayrılamazsın, kaderimiz bu yönde hazırlanmış. Beğensen de beğenmesen de bu böyle. Senin yanındayken güçlerimi hiç bu kadar iyi kullanmamıştım. Hiç bu kadar rahat olduğunu hatırlamıyorum. Ve bir süre yanımda kalmalısın." elini bana yaklaşıtırken içindeki patlamanın ardından geri çekildim.

Gecenin karanlığında ortamı bir süre aydınlatan ufak patlamanın ardından kendime geldim.

"Anlıyorum ama-"

"Shoto." adımı kullanması beni şaşırtsa da ona çevirdim gözlerimi. "Ne yazık ki sen olmazsan ben yaşayamam." cümlesini bitirdiği anda ayağa kalktı ve arkasına bakmadan yürüdü.

"Bu da ne demek şimdi?" soruma cevap vermedi. Dönüp arkasına bile bakmadı. Beni burada bırakıp aşağıya indi ve onu o gece bir daha hiç görmedim.

O gece orada kalmak zorunda kaldım. Bana boş bir oda verdiler. O ikisi çok iyilerdi, fakat benim aklım Katsuki'de kalmıştı. O söyledikleri ne anlama geliyordu? Bensiz yaşamayacağını söylerken ne demek istiyordu? Bunun gibi sorular aklımı meşgul ediyordu fakat o gün içerisinde de hiç görünmedi.

Kirishima ve Midoriya merak etmememi, yakında döneceğini söyledi ancak bu söylediklerine onların bile tam inanmadığını düşünürken ben nasıl inanacaktım?

Fakat bütün bunlar o gece ben uyurken Katsuki'nin baş ucuma gelmesiyle son buldu.

Sonraki bölüm bir şeyler olabilir belkim 👽

Katsuki bipolar mı acaba ya?

(bende ne yatağımı bilmiyorum earkdşlr çaktırmayın)

Oy ve yorum pls!

Oy ve yorum pls!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Soul Mate ʚɞ - BakuTodo Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin