20.❝Onlara inat bir kahkaha.❞

782 63 14
                                    

"Tamam, sakin olmalıyız." Dedi Clint. Hepimiz ortak salondaydık. "Bir zaman makinemiz ve bir Salvatore'umuz var. Bu yüzden," bana baktı. "Endişelenmemize gerek yok, değil mi?"

"Bana sorarsanız var," dedi Dr.Strange bana bakarak. Neden böyle baktığını gayet iyi anlıyordum aslında. "Akış değişmiş, ama görebiliyorum ki bu hikayenin sonu aynı bitiyor." Durdum, hayır aynı bitmeyecekti.

Aklımda bir plan vardı herhalde, değil mi? Yutkundum ve derin bir nefes aldım. Hiç olmadığım kadar intikam doluydum. "O son değişecek, Bay Strange. Değişmesi için elimden geleni yapacağım."

"Aslında..." Dedi ancak devamını getirmedi. "Her neyse," dedi Steve tüm yükünü toplantı masasına vererek. "Şimdi, ne olması gerekiyor?"

"Aslında çok şey olması gerekiyor, baba. Ancak eminim ki başka seçeneklerde doğurabilirim." Kesinlikle zihin taşını alırken biri ölmeyecekti, buna izin vermeyecektim. Anlamadığım tek şey, Natasha'nın neden yok olduğuydu, sonuçta o yok olmamıştı.

"Hayır," dedi Strange. "Bunu yapamazsın. Sadece birinde kazanıyoruz." Bana bu kadar soğuk yapması, beni de ona karşı soğutmuştu. Ancak hâlâ sevebiliyordum.

"Strange, ne yapmam gerektiğini biliyorum. Bana bırak."

"Tanrı aşkına!" Diye bağırdı. "Sana bıraktık zaten, tüm bunları... Sana bıraktık. Kabul et, Violet Rogers. Olmadı." Darbeler yedikçe, kendime olan inancım azalıyordu ancak hırsım artıyordu.

"Thanos benim gelecekten geldiğimi öğrenmiş, peki bunun hakkında ne yapabilirim? Elimde zaman taşı yok ve bir büyü ustası değilim! Belki de senin bize ulaştırman gerekiyordu çabucak."
Yutkundum. "Ben geleceği ya da geçmişi gören birisi değilim, ancak bunu yapabildiğini sen söyledin."

"Ben hiçbir zaman böyle bir şey söylemedin." Gözlerim acıyordu, yine mi ağlıyordum ya? Yeter, artık... "Evet, sadece şu anlık söylemedin." Dedim. "Bak, Strange sana yükseldiğim için özür dilerim ancak benim yerine getirmem bir şey var. Tek kişi değil benim kurtaracağım kişi sayısı."

"Yetmedi mi?" Diye sordu Tony gözünü bir doktorda birde bende gezdirirken. Onun gözlerinde hiçbir zaman görmediğim bir hayal kırıklığı görüyordum. "İstediğimiz şey sadece insanlığın güvenliği, bu yüzden ne oluyorsa olsun."

"Bende kimseye zarar gelmeden Thanos'u atlatmak istiyorum. Ve bunun yolları var, inan bana." Strange'e döndüm. "Konuşabilir miyiz?" Kolundan tutup onlardan uzak bir noktaya geldiğimizde onlar ise olacaklardan konuşuyordu.

"Ne söyleyeceksin?"

"Onlara neden artık iki ihtimalin olduğunu söylemiyorsun? Akışı değiştirdiğimi sen söylüyorsun, benim buraya gelmem çoğu kişi için ikinci bir şanstı. Strange neden Tony'nin öldüğü yolu seçmek zorundayız?" Dedim perişan olmuşcasına.

"Çünkü o tek gerçek ihtimal. Senin yarattığın sadece, basit bir ihtimal. Yapay, beşeri."

"Sen bir şeyden dolayı istemiyorsun, diğer ihtimali seçmemizi." Kaşlarını çattı, "çıkart baklayı, Strange." Ancak konuşmadı, boğazını temizleyip, omzuma elini koydu. "Çok güçlüsün, Violet. Bu yolda arkandayım, başına bir iş gelmesine izin verme."

Gülümsedim, "Bu demek oluyor ki,  ikinci ihtimali seçebilir miyiz?" Derin bir nefes aldı. Kafasını salladı, çocuk gibi sekerek alkışladım. Herkesin başı bana dönerken soluklandım ve sakinleştim.

Başaracaktım.

***

Tony'nın göğsünde yatmış, izliyorduk birlikte gökyüzünü. Saçlarımı okşadığında derin bir nefes aldı, "Ne yapmayı düşünüyorsun?" Diye sordu. Aklımda bir plan elbette vardı. "Yine salvatore'luk yapacaksın."

"En acısız çözümü yerine getireceğim, Tony." Dedim gülümserken. "Bu olayda, ikimiz geçmişe gidip babamla konuşacağız. Ama o aslında gelecekte ki babam. Umarım anlamışsındır."

"Ben bir dahiyim, güzelim."

Kıkırdadım, "O halde benimle bir arayışa çıkacaksın, benimle zaman tatili yapacaksın, değil mi?" Omuzlarımı silktim, "Tam tatil değil, ama olsun. Ordan oraya atlayacağız işte."

"Demek Rahibe taşları geçmişte sakladı. Ama ya, Thanos geçmişte ki taşları alsaydı?" Gülerek başımı ona çevirdim, dudaklarından öpüp gökyüzüne tekrar döndüm.

"Eğer Taşı geçmişten alsaydı, Ne vision ne de Loki ölmezdi." Derin bir nefes aldım. "Ah, evet." Diyerek kıkırdadı. "Ne olacak biliyor musun?" Diye sordu. "Bu savaş bittiğinde, her şeyden sıyrıldığımızda birlikte bir tatile çıkacağız."

"Hmm, peki nereye gideceğiz?"

"Geçmişe," diyerek iç çekti. "Burası bir saray olacak. Sen benim leydim olacaksın, ve özellikle bana talip olan bir sürü kız." Dediğinde "Tony!" Diyerek yapmacık bir öfke sergiledim. "Ee," dedim sonrasında.

"Sonrada, seni dansa kaldıracağım. Birlikte güleceğiz ve sana ayıplayarak bakan kadınlar olacak." Kaşlarımı çattım. "Sadece devam etmeme izin ver," deyince göğsüne tekrar sindim. "Ve ben sana, anımızı mahvetmemeleri için unut gitsin diyeceğim. Ama durmayacaklar."

"Benim tepemin tası atacak," dedim gülümserken. "Daha sonrasında tam kadınlardan birine konuşacakken araya sen gireceksin. Sonra bende diyeceğim ki, 
Şimdi sen leydiler bağırmaz, leydiler kambur durmaz, leydiler kilo alamaz, leydiler şunu yapamaz falan da dersin. Ama size şunu söyleyeyim hanımlar, gerçek centilmenler kendine köle aramıyor."

Beni kollarıyla daha sıkı sardı, "Ardından seni kolundan tutup oradan uzaklaştıracağım. Arkanda ona inat bir kahkaha bırakacaksın."

"Tony... Ama bu benim rüyam?"

Gülümsedi, "Rüyalar gibi bir tatilimiz olacak işte, ama merak etme, rüyanın sonu balkondan tutunurken çürüyüp yok olmakla bitmeyecek. Sen, çok iyi olacaksın. Bu arada, yaraların nasıl?"

Ona kolumu gösterdim, "Azalıyor, bu garip değil mi?" Diye sordu. "Aslında değil... Natasha... O yok olduktan sonra... Tanrım..." Deyip elimi yüzüme kapattım. "Çok bencil duruyorum, Natasha'yı çok ama çok seviyorum."

"Merak etme," diyerek biraz daha sıkı sarıldı. "Her şey, iyileşecek."

Gülümsedim, onun kolları arasında, onun göğsünde, onun kokusunda uyuyakalmıştım ve asıl bu an bana rüya gibi geliyordu.

BÖLÜM SONU

finale iki bölüm falan kaldı, sanırım. O kadar emin değilim ki...

Okuduğunuz için teşekkürler canlarım, mmmuuuahahhhh

Bir sonraki bölüm görüşmek üzere

O da büyük ihtimal yarın gelir, hatta yarın kitap bile bitebilir

Bilmiyorum, bakacağız


Kitaplarım ile ilgili editler, kolajlar ve mizahlar için instagram: mccalll2ee (yakında post paylaşılacak)

𝐒𝐀𝐋𝐕𝐀𝐓𝐎𝐑𝐄, tony starkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin