6.❝Kabuslar❞

1.2K 88 81
                                    

"Violet!"

Babamın sesi öyle sert çarpmıştı ki kulaklarıma, kendime o anda geldim. Korna sesleri kulaklarımı kanatacak düzeydeydi, ben ise şok içerisinde.

Arabalar yanımdan ölümcül virajlar alarak geçiyorken hareket edemiyordum. Nefeslerim derinleşti ve tam o an içimde bir şeylerin koptuğunu hissettim.

Elimi kalbime koyduğumda anksiyetem beni biraz daha darladı. Bedenim büyük eller tarafından alı konulurken, ayaklarım yerden kesildi ve ben ellerimi paramparça olmuş zaman makineme doğrulttum.

Nafileydi.

"Gel buraya!" Dedi sertçe beni çekerek. Bu babam değildi. Tony'di. Babam, sadece şok olmuş gibi kaskatı kesilmişti. "Delirdin mi sen?" Diye bağırdı yüzüme karşı.

Nefesim biraz daha hızlanırken kalp tarafıma bir şeylerin battığını hissediyordum. "Söylesene!" Omuzlarımdan sarstı, "Gebermeyi mi planlıyordun?"

Ben kelimelerimi kullanamıyorum Tony, lütfen cebimde ki astım ilacını çıkart. Gözlerimle cebime baktım ve hırıltılı nefesler aldım. "Hey," dedi suratıma endişeyle bakarken. Bedenim yeri boylarken beni rahat bir şekilde duvara yasladı.

"Violet!" Babamın yanıma gelişiyle bir umut hissettim ancak, geçmişte olanı düşük astımım olduğunu bilmiyordu. Ellerimi hissetmezken, parmağımı cebime doğrulttum.

Kafam patlayacak gibi olmuştu bile. "Astım krizi mi? Sende mi?" Dedi şaşırmış gibi. "Pe-peki... İlacın, o nerede?"

İşte şimdi, tüm imkanlarım tükenmişti. Cebimi işaret ettiğim parmağımın hissini yitirdiğimde anladım asıl bitişimin şimdi olduğunu. Ceketimin ceplerini kontrol ettiler.

Kafam patlayacaktı.

Ellerini ceplerimde hissettiğimde gülümsemek geldi içimden ancak bunu dışarı vuramadım. "Burada! Lanet olsun küçük piç burada!" Tony, ilacımı verdikten sonra derin bir nefes aldım.

Tek seferde aldığım oksijen göğsümü patlatacak derecede ağrıttığında kendimi Tony'nin koluna bıraktım.

Bayılmamıştım, ancak buna ihtiyacım vardı.

***

"Bittim ben."

"Hey..." Tony elini omzuma koydu. Ortak salonda yanlızca kalmıştık. Diğerleri bir göreve gitmişti. Steve, onun burada kalmasını istemişti. "Bunu zaten ben yapmadım mı? Eğer, çok istiyorsan tekrar yapabilirim."

"O teknoloji için yıllar var, Tony. Yine de teşekkürler."

"Belki de, gelecekte ki ben senin gelmediğini anlar ve geçmişe gelip seni kurtarırım."

Gelecekte ki sen mi? Evet, bu güzel olurdu.

"Bunu yapamazsın Tony. Çünkü biz... Seninle tanışmıyoruz. Hem, bu gizli bir görevdi. Bundan dolayı... Anladın işte kimse bilmiyor."

Parmağı gözyaşımı sildi. "Seni güldürmek istiyorum. Güldürebilir miyim?" Dediğinde bile gülmüştüm. "Gerçi, bazı kişilerin bizi bir ilişkide sanmalari zaten komik."

Gülümsedim.

"Sonuçta beni bilirsin, zırhı çıkardığımda kim olduğumu söylememe gerek yok." Ama seninde bir kalbin var. Aşık olabiliyor, ısınabiliyor, ihanete uğrayabiliyor ve durabiliyor.

"Bak, Violet. Ben buraya yeni gelen, ve yararımıza dokunan herkesi çok severim. Ama sende başka bir aura var. Beni yanlış anlama, sadece farklı olduğunu söyleyeceğim."

"Sende farklısın." Dedim omzuna vurarak.

"Ne konuda?" Dedi gülerek.

"Buraya gelmeden önce bana egodan geberen ve kendine hayrı olan birinden bahsetmişlerdi. Tabii ki böyle söylemediler, ben kafamda abarttım. Merak etme gelecekte çok iyi bir imajın var."

Güldü. "Buna sevindim."

"Bir şey soracağım."

"Sor bakalım."

"Bunu değiştiriyor musun?" Diyerek ark reaktörünü gösterdim.

"Ah, evet. Ama çok canımı yakıyor. Bunun için hep kendim yapıyorum. Bir ara Natasha'ya yaptırdığımda sırf ona kilo almışsın dediğim için metale değdire değdire yapmıştı."

Güldüm, "zorba Natasha" dedi gülerken. "Ama onu yine de seviyorum." Dudaklarını yaladı, düşünür gibiydi. "Bununda ömrü bitti." Dedi göğsünü gösterirken. "Yarın değiştireceğim."

Umarım kendin yaptığında acı hissetmiyorsundur. Esnediğim zaman koltuktan kalktı, "Burada ilk geceni geçirmeye hazır mısın?" Dediğinde koltuğu altından çekip büyüttü.

"Üstünde ben varken bunu nasıl yaptın? Yeni bir teknoloji mi yoksa?" Dedim dalga geçerek.

Kol kasını sıkıp gösterdiğinde dudaklarını büzüp belirginleşen koluna baktı. "Teknolojinin adı kas, eğer sevdiysen fazlası var." Dedi gülerken ve kolunu aşağı vurarak kendini toparladı.

"Al bunu," diyerek yastığı verdiğinde ise geriye çekildi. "Yenilmezler bu gece burda olmayacak. Rahat rahat uyu, istediğin zaman kalk."

Battaniyeyi üzerime çektim, "iyi geceler..."

Işığı kapattı.

Ona göz kırpmalı mıydım?

Bölüm Sonu

BENCE KIRPMALIYDIN HEM YENİLMEZLERDE YOKKEN FIRSAT BU FIRS

(Çevrimdışı)

Kitaplarım ile ilgili editler, kolajlar ve mizahlar için instagram: mccalll2ee (yakında post paylaşılacak)

𝐒𝐀𝐋𝐕𝐀𝐓𝐎𝐑𝐄, tony starkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin