4.❝Salvatore koyalım adını❞

1.3K 94 98
                                    

"Acıkmış olmalısın." Natasha'nın sesiyle tüylerim diken diken olduğunda sevinçle arkamı döndüm. Onu gördüğüm an, Thanos'a ve o taşlarına kaç lanet okudum hatırlamıyorum bile.

Koşarak ona sarılmaya çalıştığımı gördüğünde elinde ki yemek tabağını tezgaha bıraktı ve beni kucakladı. "Demek zaman yolcusu sensin."

Ondan ayrıldığımda gülümseyerek nefes alan, bedenine baktım. Onun görebilen, yaşayan gözlerine baktım. "Hydra ajanı sansalarda, evet, öyle." Dedim gülümseyerek.

"Hadi, gel ye." Diyerek bir sandalye çektiğinde nezaketine gülümsedim. Gelecekte, onu sevmeyenler bile vardı. Bunu nasıl düşünebiliyorlardı?

Yaptığı makarnaya gözlerimi diktiğimde, "El becerim pek iyi değildir, ama bizi kurtarmak için geldiğini duyunca kendi ellerimle yapmak istedim. Biliyorsun, kahramanlarında kurtulması gerekir bazen."

"Bırak beni."

Aklıma gelen cümlelerle birlikte anılarımı aklımdan silip gülümsedim. "Size birkaç şey söyleyip gideceğim. Ama bunu ayaküstü pek mantıklı konuşamazdım. Dolayısıyla diğer yenilmezlerin gelmesini bekliyorum."

Gülümseyerek elini omzuma koydu, "Afiyet olsun." Dedi ve beni yalnız bıraktı.
O gittikten kısa bir süre sonra, gülümemem solmuş, gelecek kafamda yeniden kurgulanmıştı.

"Naber?" Tony'nin sesini girişte duyduğumda kafamı aniden kaldırdım. Onu her gördüğümde ağlayacak olan gözlerimden önce burnum sızlıyordu. "Makarnayı beğenmedin mi yoksa?"

Önümde Makarnadan sadece iki kaşık falan alabilmiştim. "Bilirsin," nefes aldım. "Bazen gelecek seni darlar ve bu gerçeklikten koparsın."

Tony yüzünü buruşturdu, "ben hiçbir zaman bu gerçeklikte olmadım. Sana da önerebilirim, sorun olmaz değil mi? Kendi fantezini yaratmak, Tanrı'nın gücüne gitmez. Sonuçta," dedi ve parmağını başına götürdü. "Sadece burada."

"Sarhoşken savaşa gitmekten farksız değil Tony. Bazen gerçekliğe dönmek gerekir."

Tony güldü, "Güldüğüme bakma, sadece enteresansın."

Yüzümü buruşturup kendimi gülerek gösterdim, "vay canına, bu normal bir insan! Oldukça enteresan olmalı."

"Benim zaman makinemi kullanip, buraya geliyorsun. Ama yaşanacak şeyler çoktan yaşanmış. Birini kurtarmaya geldin, Salvatore. Bunu anlayacak kapasiteye ne yazık ki sahibim."

"Akılsız olmak mı isterdin?"

"Akılsız olsaydım başıma bunlar gelir miydi?"

Haklıydı. "Peki ya Salvatore? Bu ne anlama geliyor."

Elimde ki kaşığı aldı, ve makarnamı kurcalayarak bana baktı, "Yesem sorun olmaz değil mi? Natasha ilk defa bir şey beceriyor." Diye dalga geçti. "Elbette yemek anlamında."

"Makarnadan yiyebilirsin." Dedim gülerken.

Kaşıkla lokmalar aldıktan sonra konuşmaya başladı, "Salvatore kurtarıcı anlamına geliyor. Böyle hitap edilmek müthiş, değil mi? Bana böyle hitap etsinler isterdim. Ama Ben İronMan'im."

Sen zaten Salvatore'sun Tony...

"Güzelmiş..." Dedim solukça.

"Bu senin kahraman ismin olsun mu? Yenilmezlerin yeni üyesi diye."

Güldüm, "ne çabuk kabul edildim?" Gözlerimi belerterek ona baktım ve ellerimi sihirbazlık yaparmış gibi hareket ettirerek sesimi kalınlaştırdım "Belki de bir ajanım ve o akünü çatlatacağım."

Kalbini tutarak öksürmeye başladı, "Ah! Tanrım biri yardım etsin! Bu ajan akümü patlattı!" Güldükten sonra doğrulup makarnayı kurcalamaya devam etti, "Ama güzel, değil mi? Salvatore diyelim sana!" Dedi çocuk heyecanıyla.

"İşi pişirdiniz mi bari?" Babamın genç sesini duyduğumda gözlerim girişe döndü. "Gel bakalım, Violet Hayloft. Tüm yenilmezler ortak salonda."

Derin bir nefes aldığımda aklım aniden dalmıştı derin anılara.

Ben kimdim?

Sürekli kimlik değiştirip duruyordum.

Ben, aslında cidden bir ajandım. Hayloft soyismini bunun üzerine almıştım.

Ama ya gerçek benliğim?

Violet Rogers, sana ihtiyacım olduğum anda... nerdesin?

Bölüm sonu

Yıldızı benim için parlatabilir misin?

Yorumda yazdın ama di mi ;)

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere, seni seviyorum. Bunu biliyorsun.

Akülere sahip çıkın.

Kitaplarım ile ilgili editler, kolajlar ve mizahlar için instagram: mccalll2ee (yakında post paylaşılacak)

𝐒𝐀𝐋𝐕𝐀𝐓𝐎𝐑𝐄, tony starkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin