Natasha'nın spor için verdiği egzersiz kostümünü giydim ve aynanın karşısına geçtim. Derin bir nefes alıp ellerimi saçlarıma attım.
At kuyruğu yapıp bırakacaktım, ancak sadece aklıma birkaç eski anı geldi. Boşverdim, saçım açıkta güzeldi. Sadece dövüş için uygun değildi.
Bir haftadır burada olmak yorsa bile, alışmış olmalıydım. Bünyemin buna çoktan alışması gerekirdi. Sırtıma çantamı aldım, içine dörde katlı olan fotoğrafı koydum.
Yanımda götürebildiğim şeylerden ikincisiydi. Birincisi babamın pusulasıydı, onu da attım çantama. Onun asla, ama asla ortaya çıkmaması gerekiyordu.
Aşağı indiğimde, Happy ve Tony idman yapıyordu. Sadece gülümsedim ve duvara yaslandım. "Happy!" Diye bağırmıştı.
"Kusura bakmayın, Bay Stark."
"Yok canım, ne bakması. Sadece servetler vereceğin yenildiğin bir iddia var." Yumruklaşmaya devam ettiler, Happy nefes nefeseydi. "Üstelik şu göbek yüzünden öleceksin."
Happy geri çekilip kaşlarını çattı, "Neden ölüyorum?"
"Korku filmlerinde ilk kimin öldüğünden haberin yok mu senin?" Dedi dalga geçerek. "Pist, bozma moralini. Makara." Happy toparlandı. "Hadi, daha çok yumruk yiyeceksin." Dedi gülerek.
"Bana da mı böyle davranacaksın?" Dedim aralarında ki bağı bozarak. "Happy fena yorgun görünüyor."
"Yeni bir yenilmez olduğun için daha sert olmayı planlıyordum. İstersen soft müzikler eşliğinde balerin gibi dövüşelim."
Ringe girdiğimde Happy'e kafamla çıkmasını işaret ettim. Dudak büzdü ve beni süzdüğünü hissettim. "Demek Patron sensin, tamam." Ellerini yumruk yapıp pozisyon aldı.
Ellerimi aynı şekilde yaptım. İki üç sert adımda bacağımla bir hamle yaptım, ancak o beklemediğim bir şekilde bacağımı kavrayıp beni yere serdi.
Sırt üstü çarptığımda büyük bir küfür savruldu ağzımdan. "Prenseslere küfürün yakıştığını nerden duydun?" Dedi gülerek.
Yerden intikam ruhuyla kalkarken "Atsız, arsız prens!" Diye sayıkladım tükürürcesine. Ellerimi tekrar yumruk haline getirdim.
Yumruklarımla ona giriştiğimde ise her yumruğumu ya savundu ya da geri yolladı. "Tony!" Dedim başımı kaldırırken. Terden alnıma yapışan saçlarımı geriye taradım.
"Bana neden kızıyorsun tatlım?" Hâlâ dalga geçiyordu! "Böyle öğreniliyor kusura bakma, dövüldükten sonra öfke anı başlar. İşte o zaman başlar insan hayata."
Hırsla tekrar pozisyonu aldım. Derin derin nefes alıyordum ve kalbim yerinden fırlayacaktı. "Bu idman değil, Stark!" Diye cırladım. "Adam dövmek."
"İtiraf etmek gerekirse, hiç idman vermedim." Omuz silktiğinde sinir kat sayım uçmuştu. "Steve idman verirken karşıdakini dövüyor gibi duruyordu."
"Bittin sen!"
Yumruğumu ona savurduğumda geri çekildi ve ayağımı kaydırıp yeri boyladım.
Şov vakti, sonuçta bir doktor olduğum kadar, aynı zamanda iyi bir aktördüm.
"Ah!" Diye sendeledim ve sürüne sürüne kendimi düzelttim. "Tony..." Gözlerim doldu. "Bacağım..."
"Hey, numara mı yapıyorsun?"
"Aptal!" Diye bağırdım. "Bacağımı hissetmiyorum, burkma gibi bir şey olmadığından da eminim!" Endişeyle yanıma geldi, bana dokunmamaya çalıştı.
Masumluğuna ağlayacaktım şimdi.
"Dur, dokunma. Çok, fena."
"Be-ben ne yapacağım peki?"
"Üflesen geçer." Şu an tamamen onu kandırdığımı bağırır derecesinde rol yapıyordum ancak gözü o kadar endişeye boğulmuştu ki, anlamıyordu.
Eğilip üflemeye başlayınca hamlemi yaptım. Başını bir anda aşağı çektim ve burnunu vurmasını sağladıktan sonra sendeleyerek geriye düştü.
Üzerine çıkıp elimi omuzlarına bastırdım. "Bu eli ben kazandım, Bay Stark."
"Ne yani?" Dedi dehşetle. "Rol mu yapıyordun?"
"Resmen Flash Tv gibiydi, ancak o kadar endişelenmiştin ki," kahkaha patlattım yana yatarak sırtımı yere verdim. İkimizde sırtımızı yere vermiş, öylece bakıyorduk.
"Bunu ödeteceğim."
"Ödetmene gerek olmayacak. Çünkü bir daha idman yapmayacağım. Bu demek oluyor ki, aklım seni kurtarmak için yeterli."
"Seni?"
"Yani, sizi."
Gülerek doğruldu, "Öyle olsun Leydi Hayloft." Kalktığında bende kalktım, çantamı sırtıma aldım ve çıkışa doğru yürümek üzere yönümü değiştirdim.
"Hey, bir şey düştü." Dedi beni durdurup. "Fermuarın açıktı."
Yere düşen, dörde katlı resmi aldı, gözlerim dehşetle açıldı. "Tony!" Dediğimde kaşları çatılmış bir sekilde resmi çoktan açmıştı.
Yutkundum.
"Vay," dedi sadece. "Yüzbaşına tutulduğunu bilmiyordum."
İşler, fena sarpa saracaktı ulan.
BÖLÜM SONU
Cnm sen yanlış anladın 👉👈
Bir sonra ki bölüm daha kötü şeyler yazmak istedi canım PAUJSHASHAHEHWJEJW
Neyse girls and boys, see you later
Kitaplarım ile ilgili editler, kolajlar ve mizahlar için instagram: mccalll2ee (yakında post paylaşılacak)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐒𝐀𝐋𝐕𝐀𝐓𝐎𝐑𝐄, tony stark
Fanfiction𝐒 ★ 𝐓𝐎𝐍𝐘 𝐒𝐓𝐀𝐑𝐊 ----------------------- Son savaşta kendini feda eden Tony Stark'ı, bilim insanı, aynı zamanda bir doktor olan Violet Hayloft zamanda geriye giderek kurtarmaya kalkışır. ❝Seni seviyorum Violet. Ve bu sanırım Tony Stark'ın bi...