1.3

401 23 44
                                    

Geçmişten Bir Anı;

Gözlerimi kısarak onu incelemeye devam ettim. Alkol kullanmadığını söylemesine rağmen alkol kullanıyordu.

Ve şu anda sarhoştu.

Tebessüm ederek onu izlerken onun yanına bana zorbalık yapan kız yaklaştı. Kaşlarım çatıldı, sanki hislerim tüm bedenimden uzaklaştı. Yaşıyormuyum diye tırnaklarımı etime geçirdim.

Sevgili miydiler? Bu olabilir miydi? Aldığım nefes boğazımı yakıp geçti. Sanki onların sevgili olduğunu görmek beni nefessiz bırakıyordu.

"Kime aşıksın?" diye fısıldadım acıyla. Dişlerim bile titriyordu. "Her zaman yanında paran için duran zorbam mı, yoksa her ne olursa olsun seni bırakmayacak olan ben mi?"

Korkuyordum. Bir cevabı olmayan sorunun cevabı olmaması için dua ediyordum ama aynı zamanda bir gün beni seçmesi için de yalvarabilirdim. Ona aşıktım. Dört yıldır... Ona aşıktım.

Boğazıma bir yumru oturdu. Onları izlemeye devam ettim, ne konuştuklarını anlamaya çalıştım. Dudak okuyamıyordum ki. Onun için bunu bile öğrenebilirdim. Yeter ki, ne konuştuklarını anlayabileyim.

Saklandığım ağacın arkasından onlara yakın olan bir ağacın arkasına geçtim. Şimdi onların sesi daha net geliyordu.

"Kardeşinin bu kadar saf olması benim suçum değil! Ben sana aşığım Kartal." Kartal...Demek ki onun adı Kartal'dı. İçimden onun adını defalarca tekrar ettim. Bu ismi unutmayacağıma yemin edebilirdim.

"Demek bana aşıksın?" dedi Kartal. Sesi alay eder gibi geliyordu. "Peki bunu benim kardeşim biliyor mu? Sen nasıl bir insansın bilmiyorum ama ben senden, herkesten daha beter biriyim. Bunu kardeşim öğrendiğinde acaba ne tepki verecek? Deneyelim mi?" Sesi sonlara doğru oldukça sinirli geliyordu.

İlayda resmen onun karşısında titredi. Gözleri korkuyla küçülmüştü.

"S...Sen," dedi zorlukla, kekeleyerek.

"Bunu yapamazsın!" Ellerini kaldırıp onu göğsünden itti ama Kartal bi' milim bile kıpırdamadı, ruhsuzca ona bakmaya devam etti. Şu anda İlayda'nın ellerini kırıp götüne sokmak istiyordum. Bunu öyle çok yapmak istiyordum ki, bana yaptıkları öfkemi daha da harlıyordu.

"Yapamayacağımı söyleyen kim?" dedikten sonra cebinden telefonu çıkardı, bir şeyler yaptıktan sonra arama sesi duyuldu. Bu İlayda'nın sonuydu. Dudaklarım kıvrıldı. En az onun kadar bende bundan zevk alıyordum.

"Alo?" dedi aramayı açan kişi. "Abi bir şey mi oldu?" Kartal derin bir nefes aldı."Çok şey oldu, abicim," dedi. "İlayda... Sana değil bana aşıkmış, ben sana demedim mi bu kızın gözü bende diye!"

Telefondan bir kahkaha sesi duyuldu. Deli miydi acaba kardeşi? "Bunu en başından beridir biliyordum. Söylediğin yine de iyi oldu. Şu anda İlayda'nın da yanında olduğunu biliyorum." Kahkaha atması durdu, İlayda'ya ithafen konuştu. "Beni kandırabildiğini mi sandın İlayda?" Keyifliydi. Epey keyifliydi. "Kimse beni kandıramaz."

Bu cümlelerden sonra telefondaki arama kapandı. Derin bir nefes aldım. İlayda'nın karşısına çıkacaktım ve onu evire çevire dövecektim. Bu iyi fikirdi.

Bir adım attığımda ağacın arkasından çıkmıştım, tüm gözler bana döndü. Ben ise sadece gülümsüyor ve İlayda'ya bakıyordum.

Asla ondan yana bakıyordum ama yakıcı bakışları üzerimdeydi. Bunu hissediyordum. İlayda'nın karşısında yerini aldığımda üzerime doğru yürüdü.

"Ne kadarını duydun, seni küçük kaltak?" diye bağırdı.

Sırıttım. "Kartal'a aşık olduğundan onun kardeşiyle yattıktan sonra, bir de Kartal'ı denemeye geldiğini öğrenene kadar."

Etin ete çarpma sesiyle başım sağa doğru savruldu. Yanağıma sanki binlerce iğne saplanıyor ve o acıdan sonra hafif bir karıncalanma bırakıyordu. Bana tokat atmıştı!

Başımı ona doğru çevirdim ve daha fazla üzerime gelmesine izin vermeden saçından tuttum ve başının sert bir şekilde zemine çarpmasına neden oldum ama umrumda değildi. Ölse yine umrumda olmazdı. Hatta... Ölmesi en iyisiydi.

Ayağa kalktıktan sonra tekrar üzerine atılacaktım ki, belimde hissettiğim sıcak kollar buna engel oldu.

Beni kendine doğru çektiğinde sırtım onun karın kaslarıyla yapışıktı.

Dudaklarını kulağımda hissettiğimde karnımda binlerce kelebek uçuştu. Sanki parçalara ayrılıyor ve tekrar birleşiyordum. "Bu iyliğini asla unutmayacağım." Sarhoş olduğu için sesi boğuk geliyordu.

"Benden ne dilersen dile, Küçük Şeytan... Gerçekleştireceğim." Dilek cini misin aq?  Nefesini boynumda hissedebiliyordum.

"Her şeyi mi?" Emin olmak lâzımdı.

"Her şeyi."

Şu anda şeytan karşımda olsa saygı duruşuna geçerdi. Sırtımı karınından ayırdım ve ona döndüm, ardından kollarımı boynuna doladım ve ona yaklaştım.Bunu yapacağımı zaten biliyordu. "Öp beni..."

Sanki bunu bekliyormuş gibi dolgun sıcak dudaklarını dudaklarıma bastırmıştı.

Bir erkek tarafından öpülmek... Çok güzel bir histi.

❤️‍🔥

Merhaba, ilham Perilerim!

Bu aralar çok tıkanığım, gitmeyi bile düşündüm ama yine buradayım.

Gitmeyeceğim...

Bu bölümü nasıl buldunuz?

Liva hakkında ne düşünüyorsunuz?

Kitap nasıl ilerliyor?

OY VERMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN SEVİLİYORSUNUZ!

❤️‍🔥🔪✅

SENDE YANACAKSIN I YARI TEXTİNG +18 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin