Duyduğum sesle tüm bedenim gerildi.
Duyduğum sesi duymak istemedim. Acı tüm bedenimi ele geçirdiği gibi, damarlarımda tıpkı bir zehir gibi ilerliyordu.Öyle bir canım yanıyordu ki, çocukluğum o acının içinde kayboluyordu.
Arkamı dönmek için bir hamle yapmadım. Arkamı dönmek istemedim.Dönersem canım yanacaktı ve ben artık dayanamayacaktım.
Tanrım! Neden bu kadar çok canım yanıyordu? Neden bu kadar çok canımı yakıyorlardı?
Gözyaşlarım hızla yanağımdan yuvarlanmaya başladı, acı kalbimde birikti.
Ellerim yumruk olduğunda arkamı dönmek için kendimi cesaretlendirdim ve damarlarımdan akan kan durdu.
Yavaşça arkamı döndüm. Gerçeğimle yüzleşme vaktiydi. Bu gerçeği yalana ben çevirmemiştim ama yalanın lekesi benim üzerime atılmıştı.
Ben bir şey yapmamıştım.
Gözlerim onun her zerresinde gezinirken Kartal bizi uzaktan izliyordu ama her an bir şey olabileceği için tetikteydi.
Her an iki kardeş birbirine düşebilirdi. Evet, az kala ölmeme sebep olacak olan kişi kardeşimdi.
Ben güçsüz biri değildim karşımda olan benim kardeşimdi.
Değişmişti. Ben onu öldü sanarken o... Çok değişmişti.Siyah saçları yüzüne düşüyordu ve bu onu hiç te rahatsız ediyormuş gibi durmuyordu.
Dolgun dudakları düz bir çizgi halindeydi. Gözlerinde bana olan nefret ve öfke vardı. Öyle öfkeli bir şekilde bakıyordu ki, bana bir şey olsa gülerek izlerdi.
Kahverengi gözlerindeki öfke beni öldürüyordu."Her şey senin yüzünden!" diye bağırarak bana doğru keskin bir adım attı.
Başımı olumsuz anlamda iki yana salladım. Hayır, benim suçum değildi. Ben bir şey yapmamıştım, buna çocukluğum bile şahitti.
"Ben bir şey yapmadım, Asel." İçimde olan acı artık öfkeye dönüşmeye başlamıştı ama kendimi durdurmalıydım.
Karşımdaki benim kardeşimdi. Ona zarar veremezdim. Gözlerime ruhsuzca baktı. Gözlerinde ölen bir çocuk, umudu kırılan biri vardı.
"Asel öldü, Liva." Gözlerinden sanki geçmişi geçti."Öldürdüler onu, onu belki sen öldürmedin ama onun canını çok yaktın."
Gözlerimi çaresizlikle kapattım. Emin değildim, artık kendimden emin değil ve şüpheliydim kendimden.
Böyle bir şey olmuş olabilir miydi?
"Asel..." Yumduğum gözlerimi yavaşça araladım."Bunlar gerçek olamayabilir. Ben geçmişimin bir kısmını hatırla..."
Sözümü sertçe kestiğinde gözlerine farklı bir duygu oturdu."Sence neden hatırlamıyorsun Liva? Bu kadar mı kör oldun?" Sinirle burnundan soludu ve dişlerini birbirine bastırdı."Sana hiçbir şey hatırlamaman için ilaç vermişlerdi! Sürekli yemeğine bir şey katıyorlardı! Ve sen sürekli olarak geçmişinden bir anıyı unutuyordun."
Bu gerçek olamazdı, değil mi?
Zihnim benimle oyun oynuyordu, ya da Asel gerçekten doğruyu söylüyor ve bana en büyük hançeri saplıyordu.
Duygularım büyük bir karmaşaya girmişti. Tanrım! Lütfen bunlar gerçek olmasın. Yalvarırım hepsi bir kâbus olsun!
Her şeyi belki de, bana yıkımı getirenleri bu yüzden unutmuştum. Bana yıkım getiren kişi kardeşimdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENDE YANACAKSIN I YARI TEXTİNG +18
Humor♔İLK KİTAP TAMAMLANDI!♔ ... ❝ Vazgeçmek cesaret değildi, kaybetmekti.❞ Peki ya onu, daha önce görüp aşık olduktan sonra altı, yıl boyunca karşılık alamayıp onu beklerken sıkıntıdan onun beni sevmesini beklerken ona mesaj atıp yanlışlıkla onun bir ka...