Yüzüme camdan güneş ışığı geliyordu. Bu sayede uyanmıştım. Sanki yeni umutlara haberci olacakmış gibiydi. Hayaller kurmak istedim. Saatlerce. Yataktan hiç kalkmadan hayaller kurmak istedim. Gözlerimi tavana diktim. Sonra ise düşünmeye başladım. Gelecekte ne olacak ? Ben kimim ? Ben sadece bir ağa kızı mıyım? Düşünmek büyük bir erdem derdi annem hep bana. Ben de bol bol düşüncelere dalacaktım şimdi derken hiç de umduğum gibi olmadı. Odaya kağan abim hızla daldı. Bağırarak kalkmamı söyledi. Ben kalkınca da yatağın altına koyduğu silahını aldı ve kapıyı çarparak çıktı gitti. Ben anlamadığım o silahın benim yatağımın altında işi neydi ? Artık tüm bu olanlar bana sıradan geldiği için fazla da sorgulamadan dolabın kapağını açtım ve üstümü giyindim. Saçlarımı da ördüm. Daha sonra aşağı kata indim ve bir iki lokma birşey atıştırtırdım. fazla birşey yemek istemiyordum. Doğru annemin odasına çıktım. Benden 13 yıl sonra bir tane daha kardeşim olacaktı. Hem bir kardeşim olmasını çok istiyordum hem de olmasın istiyordum. Çünkü onun bu evde huzuru çok zor olacaktı. Böyle iğrenç bir babası vardı. Onun da benim gibi sürekli şiddet görmesini istemiyordum. Annemin yanına geldiğim de annem salondaki koltuğa uzanmış duruyordu . Çok fazla halsiz gibiydi. Ben yanına giderek yanağına bir öpücük bıraktım o da aynı şekilde bana bir öpücük verdi .
"Ebrar'ım bana bir bardak su verir misin ?"
Yan taraftaki sürahiye baktım boştu. Bende aşağı mutfağa inerek su katmalarını isteyerek geri yukarı yöneldim. O sırada yukarı da annemin bağırdığını işittim. Herkes hemen yukarı koşmaya başladı. Sonra annemi bir odaya aldılar. Belli ki kardeşim geliyordu. Hem heyecan vardı hem de korku . Kendimi sakinleştirmek için çok uğraşıyordum. Hemen yarım saat sonra kadar babam da konağa gelmişti. Annemin bağırışlarının kesilmesinden belliydi doğumun bittiği. Babamın yüzünde güller açıyordu. Herkese sevinç naraları atıyordu ve oğlum geldi diyordu . Annemin ve kardeşimin yanına gitmeden hemen Konak çalışanlarına salona sofra kurulmasını emretti . Bana da dönerek hepimiz beraber yiyeceğiz bugün dedi . Babamın bu halleri binde bir olurdu. Saat daha öğle vakitleriydi. Bu yüzden bir müddet daha odam da durdum. Annemi de çok merak ediyordum lakin benim onun yanına girmeme izin verilmiyordu . En sonunda akşam olmuştu. Abilerim ben ve babam salona geçip yemeğimizi yedik. Daha sonra kardeşimi getirdiler. Annem istirahat ediyordu. Çalışanlardan birisi babama kardeşimi uzattı ve:
"Ağam nur topu gibi bir kızınız oldu."dedi .
Babam şok olmuş gibi öylece bebeğe bakıyordu. Bebek ise mışıl mışıl uyuyordu. Babam hemen kardeşimi masanın yanındaki koltuğa bıraktı ve sinir olduğunu belli edercesine yemeğine devam etti . Yemeğin bitimine yakın ise bebek ağlamaya başladı. Babam annemi de salona çağırmıştı. Annem de salona gelir gelmez orada öylece yatan bebeği almak için yeltendi babam ise annemi durdurarak bağırdı:
"Senin doğuracağın bebek anca kız olur zaten ! Bana bir oğlan daha veremedin ! Beceriksiz!"
Sonra da anneme vurdu . Ben hemen gözlerimi kapatmıştım. Kardeşim ise ağlamaya devam ediyordu. Babam ona doğru döndü ve tekrar bağırdı:
" Kapa çeneni kapa!"
Sonra bebeği yukarı kaldırdı ve yere fırlattı. Sonrası ise karanlık.
O gün benim aklımdan hiç çıkmayacaktı. Belki o unutacaktı ama ben asla. Ruhum ölmüştü benim bugün. Ruhum ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EFGÂN
Mystery / ThrillerBir yanda Şanoğlu aşireti bir yanda ise Koroğlu aşireti. İkisi de Mardin'in büyük aşiretlerinden. Yıllardır sürmekte olan husumetlerini sulhe çevirmişlerdi . Şİmdi ise o barış tekrardan bozulmaya doğru yol alıyordu. Annesinin ölümünden sonra ise Ebr...