Saat epey ilerlerken mekandan ayrılmıştık. Deli gibi sevgilimin kolları arasında eğlenmiştim. Onunla dans etmek o kadar güzeldi ki, bir de nişan gecemizde böyle bir program düzenlemeleri çok hoşuma gitmişti. Herkese teşekkür ettikten sonra vedalaşmış ve nereye gittiğimizi bilmediğim bir yolculuğa çıkmıştık. Gece boyunca bir kez bile oturmadığım için ayaklarım feci durumdaydı.
"Bebeğim ayakkabılarını çıkar, topuklularla kim bilir nasıl ağrımıştır."
Beni benden daha iyi tanıdığını söylemiş miydim?
"Öyle sevgilim, gecemiz iyi olduğu için keyfime baktım. Bu durumda pek umurumda olmadı."
"Çıkar yavrum o zaman."
Ayakkabılarımı çıkardıktan sonra kendime doğru çekecektim ki onun parmakları benden önce davrandı ve kendi kucağına doğru uzattı. Şirince gülümseyerek onu izlemeye başladım. Pür dikkat yola odaklı olduğu için kaşları hafif çatık duruyordu. Öyle yakışıklıydı ki bir kez daha farkına vardım. Ben bu adamla nişanlıydım.
Gideceğimiz yere kadar sesimi çıkarmadım. Belli ki sürpriz olsun istiyordu o zaman ben de onu bozmazdım. Yorgun olduğum için biraz kestirmek istesem de onunla olduğum yolculuklarda uyumamam lazımdı. Bu yüzden dudaklarımı araladım.
"Sevgilim bugünkü yakışıklılığın hakkında konuşalım mı biraz?"
Yandan sırıtarak bana baktı. İmalı gülümsemesiyle yerimde kıpırdandım.
"Güzelliğin hakkında mı? Olur konuşalım."
"Ya ne uyanıksın, iyi bari konuş bakalım."
Üst dudağımı dişlerimin arasına sıkıştırarak onu dinlemeye başladım.
"Yavrum o kadar mutluyum ki, sevdiğim kadınla evlenme yolunda ilerliyorum. Şaka gibi geliyor hala ama yanıma baktığımda seni görüyorum ve varlığına inanıyorum. Ben sadece mekana gidip seni izleyen bir adamdan ibarettim. Kokusunu merak ettiğim saçların dans edişinle dalgalanıyor, hep duymak istediğim sesin dudaklarının arasından çıkarken ben sadece seni izliyor ve dinliyordum. Sana yazmaya cesaret etmek o kadar zordu ki geç yazdığım için çok pişmanım. Ama bunun da bir sebebi varmış."
Bana doğru yaklaşarak alnıma hızlı ve baskılı bir buse kondurdu. Ben hala sözlerinin etkisindeydim ve hiç çıkmak istemiyordum. O hep konuşsun, ben onu dinleyeyim.
"Seni seviyorum, iyi ki varsın."
"Ben de seni seviyorum yavrum."
Bir saat civarında kalacağımız yere gelmiştik. Araçtan indikten sonra bagajdan bavulları almıştık. Bakışlarımla etrafa göz atmaya başladım. Birkaç villa tarzı evler yan yana dizilmişti. Elimi tutarak yürümeye başladığımızda evden içeriye girmiştik.
"Şaka yapıyorsun, burada mı kalacağız?"
"Evet sevgilim. Birkaç gün buradayız."
Kollarına doğru bir anda atladığımda gülerek sıkıca sarmalamıştı. Kucağına beni alarak evin içerisini gezmeye başladık. Açık havuz, tek kişilik yatak odası, banyo ve mutfak bulunuyordu. Tabi bir de kocaman bahçeyi unutmamak gerekiyordu. Ev gezme turu bittikten sonra odaya doğru adımlamaya başladı. Keyfim yerinde sesim çıkmıyordu.
"Götür bizi yatağa sevgilim."
"Kendi yatağımıza inşallah."
"İnşallah sevgilim de hatırlatıcı gibisin maşallah."
"Ama benimki masum bir istek, evlenip sürekli seninle uyumak istemem kötü mü?"
"Hayır sevgilim, az kaldı o zamanlara sabret."
Nevresimin içine girdiğimizde kollarını açarak beni göğsüne çekmek istedi ve seve seve başımı göğsüne yasladım.
"Ediyorum ediyorum, seninle yaşayacağım her şeye sabrediyorum."
oyyy
bizimkiler birkaç gün tatil yapsın bakalım
bölümü nasıl buldunuz?
finalimize son 7 bölüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Amor|Texting
Teen Fictioncagatykn: +1 öndeyim yani mirayalkn: o anlamda düşünmedim, ama mantıklıymış. cagatykn: senin için bu kadar önemli mi? mirayalkn: öyleymiş cagatykn: iyi bari mirayalkn: neden? cagatykn: hanımın gözüne girdik, dahası var mı?