Bölüm 13 - Karar

197 16 1
                                    

Suratına yumruk yiyen mal veled iki adım savrulup sırtını duvara çaktı.

Birkaç kişi "Oha! Çüş!" diye falan bağırdı ama onları takmadım.

"Sonunun bu sıçan gibi olmasını isteyen varsa domuz taklidi yapabilir. Yine de şunu aklınıza kazıyın. Her ne kadar domuz olmak istese de sıçan sıçandır. Domuz taklidi yaparak domuz olmazsınız."

Herkes susup dediklerimi dinlemişti.

Sıçan deyince aklıma beni öldüren adam geldi. Anlaşılan söylediği şeyler bilinçaltıma işlemiş.

Çocuğun burnu şırıl şırıl kanıyordu.

Avcuyla burnunu tutup lavaboya koşmaya başladı.

Başka bir çocuğun yanına gidip bana öğretmenler odasının nerede olduğunu sordum. Bana yolu gösterdi.

Yapacak başka işim yoktu... Yoksa ne gideceğin kadının yanına.

Öğretmenler odasında giderken yol gösteren çocuk bana çekinerek, "Bence bundan sonra dikkatli olsanız iyi olur efendim." dedi.

"Niye?" diye sordum.

"Çünkü o dükün oğlu... Evet siz kralın oğlu olabilirsiniz ama 32. çocuk olduğunuzu unutmamanız gerekiyor. Efendim bu sınıfta uyumaya benzemez."

Hm...

Birkaç kez daha duydum ama ciddi ciddi prens olmalıydım.

Gerçi 32. prens olmak biraz şanssızlık... Ama olsun, köle bir bok olmaktan iyidir.

"Yine de dükün oğlu benden aşağıda değil mi?"

"Kağıt üstünde öyle ancak...."

Bir kapının önüne geldik. İçeri girdim. Kadın hoca masasında bir kağıdı okuyordu.

"Geç kaldın. Tenefüs bitmek üzere."

"Yine de geldim."

Her ne kadar gıcık biri olsa da sınıfta bağırmayıp kendini tuttuğu için alttan alacaktım.

"Seni neden çağırdığımı biliyorsun değil mi?"

"Prens olduğum için havalanmamak gerektiğini, 32. prens olduğum için yerimi bilmem gerektiğini falan söyleyeceksin."

Kadın sessizliğe gömüldü.

Sanırım doğru tahmin yürüttüm.

"İyi öyleyse, ben gidiyorum."

Kadın bıkkın bir şekilde "Bir daha dersimde küfür etme Benjamin Milington. Yoksa her ne kadar prens olsan da disiplin işlemi başlatmak zorunda kalacağım. Çıkabilirsin." dedi.

Çıktım.

Ve sinir bozucu okul dönemi başlamış oldu.

Yine de bunun bir şans olduğunu düşünüyordum. Her ne kadar sinirlerimi bozsa da bazı şeylere göz yummam gerekiyordu.

İlk hayatımda mafya babasıydım.

Aniden köle oldum.

Sonra öldüm.

Uzun süren yalnızlığın ardından 32. prens olarak dünyaya geldim.

Bu beden yeni bir mafya kurmak için elverişli potansiyele sahip.

Tek sıkıntısı karizmaya sahip olmaması. Yine de ufak dokunuşlarla biraz düzeltilebilir.

İlk hedefim ortamı tanıyıp adapte olmak ve bir prensin hakkı olan saygınlığı geri kazanmak...

Lanetli Şerefsiz. (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin