Bölüm 29 - İtaat

137 11 0
                                    

"Bana bak." dedim.

Yüzünü koruyan kollarının arasından yavaşça bana baktı.

"Seni öldürmek istiyorum ama yapmamam için bana bir sebep ver." dedim ve hemen ardından ekledim, "Eğer, yok babam dük seni döver gibi beni tehdit etmeye kalkarsan kafanı yere vura vura beynini patlatırım senin... Bana güzel bir sebep sun."

Yaralardan dolayı yüzü kanlar içindeydi.

Kan bulaşmamış iki üç küçük bölge vardı.

Dişleri kandan kıpkırmızı olmuştu.

Sol göz kapağı git gide şişiyordu, birkaç dakikaya tek gözle bakmaya başlayacaktı.

Dudağında iki üç yarık vardı.

Sol kaşı patlamıştı.

Kısaca ölse ölürmüş...

Fısıltı şeklinde konuşmaya başladı. Biraz süre geçtiği için az çok konuşabiliyordu. Dişi kırılfığı için peltek peltek soluklana soluklana bana para vereceğini işime yarayacağını falan anlatmaya başladı

Bayağı korkmuş gözüküyordu.

Okul koridorunda burnumla dalga geçerken böyle değildi ama...

"Ekonomi ve Ticaret dersinde hocanın ne dediğini hatırlıyor musun?" dedim sözünü keserek.

Başını iki yana salladı.

"Bu dünyada köle ticareti legalmiş. Hatta sihirli parşömenlerle köleleri sahiplere bağlayıp istediğini yaptırabiliyormuşsun." dedim ve anlaması için sırıtarak beklemeye başladım.

Gözlerimin içine bakıp düşündü.

Anlayınca gözleri dehşetle açıldı.

Kafasını istemediğini göstererek iki yana salladı.

"Ama böyle olmaz" dedim

Ayağa kalkıp kılıcımı yerden aldım.

Kılıcı görünce ağlamaya başladı. Zar zor doğrulup geri geri sürünerek duvara yaslandı.

Peltek pektek yalvarmaya başladı. Ne dediğini anlamıyordum bile "Lühtfen föhlürme phemi. Lühften. Khölen dhe folurum..."

"Ne diyorsun gevşek" dedim ve kafasına yandan bir tekme geçirdim.

Yere yığıldı.

İnlemeye başladı.

Saçından tutup zar zor ayağa kaldırdım.

Olduğu yerde sallanıyordu.

Ölmese bari. Çok mu dövdüm ki.

"Git yüzünü yıka böyle çıkamayız dışarı. Sargı bezin falan var mı. Ellerim yara oldu sarmam lazım" dedim.

Yalpalasa da hızlı hızlı çekmecesini açtı.

"Umarım salaklık yapmazsın." dedim.

Bez bir poşetten sargı bezi çıkarttı ve bana uzattı.

Bezi alıp ellerimi sarmaya başladım.

"Şu sidikli kıyafetlerini de değiştir. Bana da temiz kıyafetler ver." dedim.

Üstümdeki kraliyet broşunu kıyafetimden söktüm.

Yeni kıyafetlere takacaktım.

"Senin adın neydi lan?" diye sordum o yüzünü yıkarken.

Peltek peltek "Guido" dedi.

Lanetli Şerefsiz. (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin