drunk with arrogance

300 44 153
                                    

"dance for mе, like you're drunk and fascinated by mе"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"dance for mе, like you're drunk and fascinated by mе"

...

Nicholas'ın yanına gitmek için ilerlediğim sırada Ethan'ın gerici nefes seslerini ve hafifçe masaya çarptığı elini duyabilmiştim. Yihsiang'dan hoşlanmadığı açıktı. Fakat bu benim Nicholas ile olan ilişkimi etkilemezdi. Ethan kimdi ki?

"Nabersin Sung?" gözlerimin içine işleyen sevecen kahve irisleri kısılırken gülümseyerek sormuştu Nicholas.

Hafifçe gülümseyip onun kadar cana yakın durmaya çalıştığım sırada "İyiyim Nicho, sen?" diye sormuştum. Cebinden çakmağını çıkarıp dışarıyı işaret ettikten sonra "Burada dikilmeyelim istersen. Bir sigara içelim." Onu onayladığım zaman dışarı çıkmış ve bir sigara çıkartmıştım. Centilmenlik edip zehri benim için yaktığı zaman hafifçe kulağıma doğru eğilmiş ve "Ethan'ın benimle derdi ne?" diye sormuştu.

Tam olarak bizimkilerin görüş açısındaydık ve Sunoo ile Jungwon'un bizi izlediğini görebiliyordum. Doğal olarak diğerleri de onların nereye baktığını merak edip bize doğru bakıyordu.

"Emin ol anlamış değilim..." dediğim zaman gülmüş ve sigarasından bir duman çekip havaya üflemişti.

Bir süre yan yana günümüzün bilmem kaçıncı sigarasını içerken sonunda Nicholas bana dönmüş ve gözlerimin içine bakarak sessizliği bozmuştu. "Yarın için planların var mı?" diye sorduğu zaman şaşırmıştım. İtiraf sayfalarında ki haberlerden haberi var mıydı? Amacı haberleri yaymak mıydı? Boş yere onu suçlamak veya güven problemlerim varmış gibi davranmak istemiyorum...zaten üçlünün güven sorunu kotasını Jungwon dolduruyordu.

Nicholas'ı kırmak aklımın ucundan geçen en son şey olduğu için "Hayır. Bir planım yok." demiştim. Gülümsemesini gördüğüm zaman bende gülümsemiştim.

"O zaman okul çıkışında benimle takılmak ister misin?" demesiyle onu onaylamıştım. "Güzel, seni almaya gelirim." dediği zaman "Olur." demiş ve gülmüştüm. Ben kafeden içeri girmek için hamle yaptığım sırada beni durdurmuş ve "Telefonunu alabilir miyim?" diye sormuştu. "Ah, doğru." deyip numaramı verdikten sonra Nicholas'a el sallamış ve "Yarın görüşürüz." demiştim.

Bizimkilerin yanına döndüğüm zaman beni beklediklerini fark etmiştim.

Jungwon'un oturduğu sandalyenin arkasına geçip kollarımı kedinin omzunun üzerine koyduğum zaman Ethan ile göz göze gelmiştik, kasılmış çenesi ve sallanan bacağı ile beni seyreden sinirli bedene baktığımda bana bakmayı kesmiş ve göz devirmişti.

Ben onun bu gereksiz tavrını Nicholas'a bağladığım sırada Riki'nin "Bakıyorum da Yihsiang ile gittikçe yakınlaşıyorsunuz." dediğini duymuştum. Yavaşça onu onayladığım zaman Sunoo "Şu siktiğiminin konusunu artık konuşacak mıyız? Yoksa defolup gideceğim. Tüm günümü burada geçiremem." demişti. Ben Sunoo'nun bu öfkeli tavırlarına şaşırdığım sırada Jaeyun "İki gün sonra bir partiye davetliyiz ve bizimle gelmenizi istiyoruz." demesiyle gülmüştüm. Ne anlatıyordu bunlar?

𝐌𝐨𝐥𝐞𝐬//•𝒉𝒆𝒆𝒉𝒐𝒐𝒏•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin